Ben bu konuda yazmayı kendime vicdani bir sorumluluk olarak
hissettiğim için tercih ettim. Çok değil birkaç hafta önce açıklanan
intihar eden asker raporu tüyler ürpertici ve yürekleri derinden
yaralayıcı nitelikte idi. Her zaman ki rutin çalışmalar başladı konuya
egilindiği dillendirildi. Terörle mücadele eden bir ülkede son on yılda
şehit olan asker sayısından fazla intihar eden var ve bu durum üzerinde
ne akademik nede siyasal yönden yeterli ragbet görmediği kanaatindeyim.
Benim üzerinde durmak istediğim konu bu askerleri intihar etmeye iten
etmenler üzerinde askerliğini yapmış biri olarak gözlemlerimi yazmak
belki bir katkısı olur.
Benim kişisel görüşüm askerleri intihara sürükleyen en önemli
etkenlerden birisi komutan baskısıdır. İnanılmaz bir kast sistemi mevcut
bu sistem içerisinde asker iseniz çok kötü baskılar altındasınızdır.
Emir demiri keser mantalitesi ile emrin yeri geldiginde insan hayatından
daha degerli oldugu dogru kabul edilen yaygın düşünce hakimdir. Bu
düşünce sistemi insan hayatını hiçe saymaktadır. Hiçbir menfaat
gözetmeden vatani görevini ifa etmek isteyen aileleri tarafından davul
zurnalar ile gönderile herbiri ailesinin gözbebegi olan gencecik
çocuklar askere gittiklerinde sürekli bir ezme ve yok sayma, degersiz
görülme ile karşı karşıya kalıyorlar. Kimi zaman komutanın köpeğinden
botundan daha değersiz hissiyatına kapılıyorlar. Yıllarca hür ve
ailelerinin gözbebegi bu bireyler askerde bu baskılar sonucu depresyona
giriyorlar ve tek intiharı tek çözüm yolu olarak görüyorlar. Çünkü
askerliğin başka kaçış yolu yoktur firar etsen yine bir şekilde
yakalanıp geri getirilecegini biliyorlar.
Askerlik sürem boyunca çok zorluklar ile karşı karşıya kaldım hiçbiri
zoruma gitmedi fakat birey olarak hiçbir değer görmemem komutanından
sivil memuruna kadar sürekli hor görülmek hiçbirşeyden anlamayan insan
muamelesi görmek askerliğin bence en zor kısmı idi.
Diğer nedenlerden birisi yine kendi gözlemim devlet tarafından
sahibsiz bırakılmasıdır. Şahsi görüşüm devlet bir birim oluşturmalı
tamamen sivil bir birim ve bu birim belli aralıklar ile haberli habersiz
askeri kışlaları denetleme yetkisi olmalı bu birim askerlerin
yaşadıkları koğuştan tutunda gördükleri baskılara kadar insanı şartlara
sahip olup olmadıklarını inceleme ve raporlama sureti ile gerek
bakanlıga gerek meclise karşı bu raporları iletmek ile görevli
olmalıdır.
Askerlerin ekonomik olarak kendilerini bir aylık ikame edecek kadar
bir mantıklı makul bir harçlık devlet tarafından karşılanmalıdır.
Aylarca beş kuruş parası olmadan arkadaşlarından sigara isteyerek hafta
sonu parası oladığı için kışlalara zorunlu mahkum olan erler mevcuttur.
Bunlar benim gözlemlerimin kısaca önemli gördüğüm kısımlarıdır. Bu
konuda yazılacak ve söylenecek çok şey var. Amacım askerliği yıpratmak
yada topluma kötü göstermek kesinlikle değil amacım bu intihar eden
askerleri bir nebzede olsa gündemde tutmaya çalışarak çözüm için öneri
sunmaktır.