10 Aralık 2012 Pazartesi

ASKERLER NEDEN İNTİHAR EDER / Abidin Kayık

Ben bu konuda yazmayı kendime vicdani bir sorumluluk olarak hissettiğim için tercih ettim.    Çok değil birkaç hafta önce açıklanan intihar eden asker raporu tüyler ürpertici ve yürekleri derinden yaralayıcı nitelikte idi. Her zaman ki rutin çalışmalar başladı konuya egilindiği dillendirildi. Terörle mücadele eden bir ülkede son on yılda şehit olan asker sayısından fazla intihar eden var ve bu durum üzerinde ne akademik nede siyasal yönden yeterli ragbet görmediği kanaatindeyim. Benim üzerinde durmak istediğim konu bu askerleri intihar etmeye iten etmenler üzerinde askerliğini yapmış biri olarak gözlemlerimi yazmak belki bir katkısı olur.

Benim kişisel görüşüm askerleri intihara sürükleyen en önemli etkenlerden birisi komutan baskısıdır. İnanılmaz bir kast sistemi mevcut bu sistem içerisinde asker iseniz çok kötü baskılar altındasınızdır. Emir demiri keser mantalitesi ile emrin yeri geldiginde insan hayatından daha degerli oldugu dogru kabul edilen yaygın düşünce hakimdir. Bu düşünce sistemi insan hayatını hiçe saymaktadır. Hiçbir menfaat gözetmeden vatani görevini ifa etmek isteyen aileleri tarafından davul zurnalar ile gönderile herbiri ailesinin gözbebegi olan gencecik çocuklar askere gittiklerinde sürekli bir ezme ve yok sayma, degersiz görülme  ile karşı karşıya kalıyorlar. Kimi zaman komutanın köpeğinden botundan daha değersiz hissiyatına kapılıyorlar. Yıllarca hür ve ailelerinin gözbebegi bu bireyler askerde bu baskılar sonucu depresyona giriyorlar ve tek intiharı tek çözüm yolu olarak görüyorlar. Çünkü askerliğin başka kaçış yolu yoktur firar etsen yine bir şekilde yakalanıp geri getirilecegini biliyorlar.

Askerlik sürem boyunca çok zorluklar ile karşı karşıya kaldım hiçbiri zoruma gitmedi fakat birey olarak hiçbir değer görmemem komutanından sivil memuruna kadar sürekli hor görülmek hiçbirşeyden anlamayan insan muamelesi görmek askerliğin bence en zor kısmı idi.

Diğer nedenlerden birisi yine kendi gözlemim devlet tarafından sahibsiz bırakılmasıdır. Şahsi görüşüm devlet bir birim oluşturmalı tamamen sivil bir birim ve bu birim belli aralıklar ile haberli habersiz askeri kışlaları denetleme yetkisi olmalı bu birim askerlerin yaşadıkları koğuştan tutunda gördükleri baskılara kadar insanı şartlara sahip olup olmadıklarını inceleme ve raporlama sureti ile gerek bakanlıga gerek meclise karşı bu raporları iletmek ile görevli olmalıdır.

Askerlerin ekonomik olarak kendilerini bir aylık ikame edecek kadar bir mantıklı makul bir harçlık devlet tarafından karşılanmalıdır. Aylarca beş kuruş parası olmadan arkadaşlarından sigara isteyerek hafta sonu parası oladığı için kışlalara zorunlu mahkum olan erler mevcuttur.

Bunlar benim gözlemlerimin kısaca önemli gördüğüm kısımlarıdır. Bu konuda yazılacak ve söylenecek çok şey var. Amacım askerliği yıpratmak yada topluma kötü göstermek kesinlikle değil amacım bu intihar eden askerleri bir nebzede olsa gündemde tutmaya çalışarak çözüm için öneri sunmaktır.