Ergenekon davası kapsamında çok farklı bilgilere ulaşılıyor ama aramalarda ortaya çıkan belgelerin çoğu, şüpheliler tarafından reddediliyor; "Bu konuda bizim bilgimiz yok" cevabını veriyorlar. Meselâ, İbrahim Şahin'in ve Yarbay Mustafa Dönmez'in evinde, krokiler ele geçirildi; buna dayanarak silâhlar bulundu. İşçi Partisi'nin merkezinde "Karargâh Evleri" ile ilgili vesikalara ulaşıldı. Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın "Bu işi bir tek şey, Silâhlı Kuvvetler temizler artık. Eğer seçimlerde de başarılı olunmazsa Silâhlı Kuvvetler'in bunu halletmesi lâzım" şeklindeki cümleleri, haber sitelerine yansıdı. Daha önce hepimizin bildiği gibi, Özden Örnek'in günlükleri, uzun uzun Nokta dergisinde yayınlanmıştı. Son olarak da, emekli Tümgeneral Genelkurmay Adli Müşaviri Erdal Şenel'in evinde bir CD ele geçti. Bu CD'de, Türk Silâhlı Kuvvetleri'ne ait "gizli" ibareli bir Andıç'ın yanı sıra, "Siyasal İslâm'la Mücadele ve Karanlık Savaş Konsepti" adlı metinler ve konuşmalar yer alıyordu.Şüphelilerin tümü, belgelerden haberdar olmadıklarını söylüyor. Peki, o zaman, İbrahim Şahin'in ya da Yarbay Mustafa Dönmez'in evinde çıkan gömülü silâhlarla ilgili krokiler neyin nesi? Onları kim, gizlice eve saklamış? "İşçi Partisi ve bazı Aleviler, bazı TSK mensupları, bazı memurlar tarafından oluşturulan, emperyalistler ve cumhuriyet karşıtlarıyla mücadele amacını taşıdığı söylenen" Karargâh Evleri hayal mi? Eski Genelkurmay Başkanı Karadayı, gerçekten Silâhlı Kuvvetler'in siyasete müdahalesini doğru bulmuyorsa, niçin, 28 Şubat dönemindeki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Refahyol hükûmeti devrildikten sonra rahat bir nefes aldığını, "Ordunun Nizamiye'nin kapısından döndüğünü" söylemişti? Peki, Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilmesin diye yayınlanan 27 Nisan e-muhtırası da mı hayaldi?
Erdal Şenel ve Karanlık Savaş
Gelelim, emekli Tümgeneral Erdal Şenel'in evinde çıkan CD'ye. O CD'de, Karanlık Savaş konseptinden ve buna karşı uygulanması gereken mücadeleden söz ediliyor: "Karanlık Savaş, yabancı ülkelerin, mermi atmadan, bir ülkenin rejimini değiştirmesi anlamında kullanılıyor. Sıcak savaş, soğuk savaşın yerini artık, karanlık odalarda hazırlanan Karanlık Savaş almıştır. Bu savaşta kullanılan unsurlar, IMF, Dünya Bankası, OPEC, Soros gibi kuruluşlardır; ekonomik manipülasyonlar, mikro etnik kışkırtmalarla, siyasi, psikolojik ve sosyolojik etmenleri içeren çok boyutlu bir savaş yürütülüyor. ABD'nin yol açtığı renkli devrimler de buna bir örnektir. Türk Silâhlı Kuvvetleri bünyesinde, Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkanı'nın direktifiyle, Karanlık Savaş'a karşı bir konsept geliştirilmiştir." İşte Erdal Şenel'in evinde bulunan CD'de, Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi (SAREM) Başkanı Tuğgeneral Süha Tanyeri'nin, Haziran 2008'de yaptığı ve yukarıdaki bilgileri içeren konuşma yer alıyor. Ayrıca, "Siyasal İslâm'la Mücadele" başlıklı Word dosyasında, bir eylem planı mevcut; bu plana göre, "Aydınlanma ekipleri oluşturuluyor, albay rütbesinde bulunan askerler görevlendiriliyor." Tuğgeneral Süha Tanyeri, Karanlık Savaş'la mücadele etmek için, sivil toplum örgütleri ve parayla satın alınacak basın mensupları ile akademisyenlerden söz ediyor. Organik bir bağ kurmadan, bu insanlara bir vizyon verilmesinin şart olduğunu belirtiyor. Bu işlerin, gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğini, ortaya çıkarsa "Kontrgerilla hortladı" denilebileceğini hatırlatıyor.Peki, Süha Tanyeri kim? 13 Haziran 2007'de, Hudson Enstitüsü'nde "Korkunç Senaryo" başlıklı oturuma katılan SAREM Başkanı. Korkunç senaryoları da hatırlatalım: "Anayasa Mahkemesi Başkanı'na suikast, Beyoğlu Karakolu'na bombalı saldırı, 50 kişinin ölmesi, PKK'ya karşı çeşitli illerde kışkırtıcı mitingler düzenlenmesi."
Erdal Şenel, CD'nin kendisine ait olmadığını söylüyor. Peki, kime ait? Bütün bunların ne anlama geldiğini bilemiyoruz. Ama Türkiye'de, çok karışık işler cereyan ettiği ortada. Hazırlanan korkunç senaryonun önünü Ergenekon davası kesti. Fakat taşlar nasıl yerine oturtulacak, kopuk halkalar arasındaki irtibat ne şekilde kurulacak, bunu şimdiden kestirmek kolay değil.
Gelelim, emekli Tümgeneral Erdal Şenel'in evinde çıkan CD'ye. O CD'de, Karanlık Savaş konseptinden ve buna karşı uygulanması gereken mücadeleden söz ediliyor: "Karanlık Savaş, yabancı ülkelerin, mermi atmadan, bir ülkenin rejimini değiştirmesi anlamında kullanılıyor. Sıcak savaş, soğuk savaşın yerini artık, karanlık odalarda hazırlanan Karanlık Savaş almıştır. Bu savaşta kullanılan unsurlar, IMF, Dünya Bankası, OPEC, Soros gibi kuruluşlardır; ekonomik manipülasyonlar, mikro etnik kışkırtmalarla, siyasi, psikolojik ve sosyolojik etmenleri içeren çok boyutlu bir savaş yürütülüyor. ABD'nin yol açtığı renkli devrimler de buna bir örnektir. Türk Silâhlı Kuvvetleri bünyesinde, Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkanı'nın direktifiyle, Karanlık Savaş'a karşı bir konsept geliştirilmiştir." İşte Erdal Şenel'in evinde bulunan CD'de, Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi (SAREM) Başkanı Tuğgeneral Süha Tanyeri'nin, Haziran 2008'de yaptığı ve yukarıdaki bilgileri içeren konuşma yer alıyor. Ayrıca, "Siyasal İslâm'la Mücadele" başlıklı Word dosyasında, bir eylem planı mevcut; bu plana göre, "Aydınlanma ekipleri oluşturuluyor, albay rütbesinde bulunan askerler görevlendiriliyor." Tuğgeneral Süha Tanyeri, Karanlık Savaş'la mücadele etmek için, sivil toplum örgütleri ve parayla satın alınacak basın mensupları ile akademisyenlerden söz ediyor. Organik bir bağ kurmadan, bu insanlara bir vizyon verilmesinin şart olduğunu belirtiyor. Bu işlerin, gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğini, ortaya çıkarsa "Kontrgerilla hortladı" denilebileceğini hatırlatıyor.Peki, Süha Tanyeri kim? 13 Haziran 2007'de, Hudson Enstitüsü'nde "Korkunç Senaryo" başlıklı oturuma katılan SAREM Başkanı. Korkunç senaryoları da hatırlatalım: "Anayasa Mahkemesi Başkanı'na suikast, Beyoğlu Karakolu'na bombalı saldırı, 50 kişinin ölmesi, PKK'ya karşı çeşitli illerde kışkırtıcı mitingler düzenlenmesi."
Erdal Şenel, CD'nin kendisine ait olmadığını söylüyor. Peki, kime ait? Bütün bunların ne anlama geldiğini bilemiyoruz. Ama Türkiye'de, çok karışık işler cereyan ettiği ortada. Hazırlanan korkunç senaryonun önünü Ergenekon davası kesti. Fakat taşlar nasıl yerine oturtulacak, kopuk halkalar arasındaki irtibat ne şekilde kurulacak, bunu şimdiden kestirmek kolay değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder