Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ, savunmasını dün tamamladı. Karadağ, beklendiği gibi hakkındaki iddiaları reddetti. Ancak, mahkemede "Ben yalan bilmem, dosdoğru konuşurum." diyen Karadağ'ın açıklamaları, daha önceki söylemleriyle çelişti.
Mersin'de silah ve bayrak üzerine yaptırdığı yemin töreniyle ilgili savunmasında silahların gerçek olduğunu, olayın bir anda geliştiğini savundu. Ancak, Karadağ, söz konusu görüntülerin ortaya çıkmasının ardından düzenlediği basın toplantısında silahların 'oyuncak' olduğunu söylemişti. Ergenekon soruşturması kapsamında kurucusu olduğu Kuvayı Milliye 1919 Derneği'nde ele geçirilen 13 bin 500 kişilik vatan hainleri listesiyle ilgili açıklamalarda da bulundu. Mahkemede, söz konusu listeden haberinin olmadığını savundu. Ancak Karadağ, yine daha önce yaptığı basın toplantısında 'listenin ellerinde olduğunu ve zamanı gelince açıklayacaklarını' aktarmıştı.
Savunmasında, dağdaki teröristlere af çıkarma teşebbüsünde bulunulduğunu savundu, "Siz hangi şehit anasının, babasının onayını aldınız ki Türk çocuklarının kanlarını dökenleri affediyorsunuz?" dedi. Aynı Karadağ, bir telefon konuşmasında şehit aileleri için "...O oğulları şehit olan şerefsiz köpekler..." ifadesini kullanıyordu. Veli Küçük'le herhangi bir bağının olmadığını, askerî darbenin aklının ucundan geçmediğini iddia etti. İddianamede bazı gazetecileri takip ettirdiği ifadelerinin yer aldığını hatırlattı, savcıya beddua etti: "Senin soyun kurusun inşallah. Ben niye takip ettireceğim? Aklına, hayaline gelen her şeyi iddianameye yazıyor." Karadağ'ın beddua ettiği isimler arasında Danıştay saldırısı hükümlüsü ve Ergenekon davasının tanıklarından Osman Yıldırım da vardı. Yıldırım'ı tanımadığını ve hakkındaki beyanlarını kabul etmediğini anlattı: "Osman Yıldırım cehennemde şeytanla arkadaş olsun. Ona inanan insan yeryüzünde nasıl dolaşır?''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder