11 Aralık 2012 Salı

"Koşa koşa giderim"

Güncel /
1980 Darbesi’ni yapan Kenan Evren’in, ihtilalin planını hazırladığını ifade ettiği Necdet Üruğ “Mahkeme çağırırsa kontrgerillayı ve birçok konuyu anlatırım. Ama bazı şeyleri hatırlamayabilirim” dedi.

 
1980 Darbesi’ni yapan Kenan Evren’in, ihtilalin planını hazırladığını ifade ettiği Necdet Üruğ “Mahkeme çağırırsa kontrgerillayı ve birçok konuyu anlatırım. Ama bazı şeyleri hatırlamayabilirim” dedi.

12 Eylül 1980 Darbesi’nin uygulama planı Bayrak Harekat Direktifi’ni hazırlayan dönemin 1. Ordu Komutanı Necdet Üruğ tarihi 12 Eylül davası için “Mahkeme çağırırsa o salona koşa koşa giderim. Kontrgerillayı ve daha birçok konuyu anlatırım” dedi. 91 yaşındaki Genelkurmay eski Başkanlarından Necdet Üruğ, davanın 1 numaralı sanığı Kenan Evren’in ‘Bayrak Harekat Planı’nı hazırlayana sormak lazım’ diyerek kendisini işaret etmesini de şöyle yorumladı: “Bildiklerimi anlatırım. Tabii yaşım itibariyle bazı şeyleri unutmuş olabilirim.” Üruğ, Star gazetesinden Erdinç Akkoyunlu'nun sorularını cevapladı:

İşin merkez noktası Bayrak Planı

-12 Eylül mahkemesini gayet yakından izliyorum. Televizyondan takip ediyorum. Gazeteci arkadaşlar evvelallah hemen alıp twitterlara ve bir takım sitelere yazıyor. Herkesin elinde dolaşıyor bu ifade tutanakları hatta mahkemenin aldığı kararlar, hepsi kamuoyunca biliniyor.

-Dava açılmadan önce Kenan Paşanın sağlığı, yaşlılığın verdiği bir bozukluk içindeydi. Hastanede uzun zaman yattı. Düştü kemiği kırıldı diye duyuyordum. Ama hastanedeki şikayetleri neydi, gelememe sebepleri nedir, sıhhi kurullar tarafından tespit edilmiş bazı mazeretler var tabii ki.

-Onlar kabul görmüş, telekonferans yöntemi ile Ankara’daki mahkememiz ifadelerini almaya çalışmış. Şahinkaya da aynı durumda. Takip ettik ifadeleri izledik

-Evren ile dava sürecinde görüştüm. O, benim kumandanım. Ona geçmiş olsun dedim. ‘Üzülmeyin, inşallah bu durum da biter siz de huzura kavuşursunuz’ dedim.

 -Mahkeme haklı olarak Bayrak planıyla ilgili beni çağıracak. Tebligat almadım. Bu  dava hakkında bir şey söylemem uygun değil. Çünkü işin merkez noktası Bayrak Harekat Planı’nın tatbikatıdır. Mahkeme eğer bir tebligatta bulunursa koşa koşa giderim, mahkemeyi aydınlatmaya çalışırım. Bildiğimi anlatacağım.

ŞUURUMDA, AKLIMDA OLAN HER ŞEYİ SÖYLERİM

-Ben mahkemeye giderim. Salonda da bulunurum. Hastalığımız da olsa giderim. Yalnız yaşım itibariyle bazı şeyleri hatırlamayabilirim.

-Yoksa bildiğim her şeyi, şuurumda, aklımda ve hafızamda olan her şeyi doğru yolu bulmak için söylerim. Gerçek durum mahkemeye intikal ettiğine göre, bildiğimi ve benim bu süreçteki görevlerimi kendilerine ifade edeceğim tabii...

- Kenan Paşa ve Şahinkaya ile kalmaz. Bu komuta zinciri içinde ve silahlı kuvvetlerin tümüyle yapılmıştır. İddianamede de böyle yazıyor.

Başa ne gelirse o çekilecek

-Elbette mahkemenin elindeki delillere göre başka kişilere de başvurabilir, ifadeye çağırabilir.

-Bir insanın ceza alması dokunur ve üzer.” (Rütbeler sökülebilir deniyor) Başa ne gelirse o çekilecek. Kanunun icabı ne ise...

-Eskiden beri takınılmış bir hal vardır kontrgerilla diye. Bu hususta konuşmak, mahkemenin açılmış olan davanın etkileşimidir. Konuşmamak gerekir. Bütün bunlar mahkemede konuşulur. Onlar ifade edilecek hakimlere. Bu iddia, gerçek ve tarihi olay açıklığıyla ve bilinmeyenleriyle ortaya çıksın. Kontrgerillayla ilgili iddialara mahkemede açıklık getirebilirim.

‘DARBELERİN HUKUKU YOKTUR’ DEMİŞTİ

Askerliğe 1939’da Işıklar Askeri Lisesi’nde öğrenci olarak başladı. 1983’te Genelkurmay Başkanı oldu, 1987’de emekliye ayrıldı. 12 Eylül’ün öncesinde 1. Ordu ve sıkıyönetim komutanı idi. Onun döneminde Abdi İpekçi suikastı Mehmet Ali Ağca tarafından gerçekleştirildi ve Ağca Askeri Cezaevi’nden kaçırıldı. Üruğ, yıllar sonra bunun için  “Ağca’nın kaçırılması tugayın içinden organize edilmiş bir örgüt işiydi. Darbelerin hukuku yoktur” yorumunda bulundu.