Bugün başlayacak olan... ‘Kriz sonrası dünyayı şekillendirmek’ konulu Davos Zirvesi... Ergenekon Davası’nda Doğu Perinçek tarafından ‘1 Numara’ ilan edilen eski Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu’nun Başbuğ’u ziyareti... Yapısal reformlar’ ve ‘gelecek kaynak miktarı’ konularındaki pürüzler nedeniyle on gün ara verilen IMF görüşmeleri... Siyasal parti gruplarındaki konuşmalar... Gün akıp gidiyordu...
* * *
Görüşülmekte olan Ergenekon Terör Örgütü Davası... Ve devam eden gözaltılarla tutuklamalar... Bir de dünkü Taraf’ta itirafçı Abdülkadir Aygen’in Neşe Düzel’e anlattıkları... Sanırım bu okuyup, izlediklerimizden mülhem... Malatya’da Zirve Kitapevi’ndeki saatlerce süren profesyonel işkenceli katliama aklım takıldı... Günüm, maalesef bu katliam etrafında dolanıp durdu... Sezgisel kuşkularıma cevap arayarak günü tükettim...
* * *
Dava sanıklarının kimliğine geri döndüm... Beş katliam sanığının, biri hariç, hepsi de yirmi yaşındaydı... Hariç olanın yaşı da yirmi birdi... Masum insanların parçalandığı ve saatlerce süren kanlı bir patolojik cinnetin sanıkları bunlar mıydı? Şüpheyle irkildim... Suçlu bulunurlarsa da korkunçtu... Bir başka karanlık gücün ‘konu mankeni’ olarak kullanılmışlarsa da korkunçtu...
* * *
Süreç... Şüphesiz dava sonunda aydınlanacaktı... Ama defalarca tekrarlanan ve dikkate alınmayan ‘soruşturma eksikliklerine’ bir de ben dalıp gittim... Her biri başlı başına bir skandala yol açacak ‘eksiklikler’ listesindeki bir ayrıntıya odaklandım...
* * *
Malatya Katliamı Davası’nın bir numaralı sanığı Emre Günaydın... Medyaya yansıdığı kadarıyla Emre Günaydın 1988 Malatya doğumlu. Söylediğim gibi davanın bir numaralı sanığı. Diğer dört sanık tarafından katliamı organize etmekle suçlandı. Misyoner olduğunu öne sürdüğü isimlerle bağlantıya geçti, öldürülen Necati Aydın’la tanıştı. Katliamdan sonra yayınevinden kaçmak isterken balkondan düşerek yaralandı. Bir dönem Ülkü Ocakları’na gidip geldiğini anlattı. İşte ‘eksiklikler’ listesinde çok önemli bulduğum için dikkatimi çeken ‘ayrıntı’ da Emre Günaydın’la ilgili... Okuyalım: ‘Katliamdan sonra balkondan kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Günaydın’ın söz ve hareketlerinin izlenmesi için savcılık hastanenin güvenlik kamera sisteminden yararlandı. Ancak savcılık, dokuz gün sonra bu sistemin ‘ses alma özelliğinin olmadığı’nı anlayıp değiştirilmesini istedi. ...Dosyada, terörle mücadele şubesinde görevli bir polisin: ‘50. kasette Günaydın’ın rezillik çıkardığı, Zirve Yayınevi’yle ilgili konuşmaya çalıştığı, görevli polisin konuyu kapatmaya çalıştığı yönünde bilgiler olduğunu arz ederim’ şeklindeki tutanağı yer aldı.’ Tabii valiliğin yalanlamasına rağmen, Emre Günaydın’a ait bir kasetin de kaybolduğu iddialarını da gene medyadan okudum...
* * *
Bir numaralı sanık... Zirve Yayınevi’yle ilgili konuşmaya çalışınca... ‘Görevli polis’ neden konuyu kapatmaya çalışır? Acaba tespiti tutanağa geçiren ‘terörle mücadelenin’ bir bilgisi var mıdır?
* * *
Katliam Davası’yla ilgili bir de soruşturulanlar varmış... Onları da gene beraberce okuyalım: ‘Komutan M.Ü.: Yapılan bir suç duyurusunda Günaydın’ı azmettirmekle suçlandı. Askeri savcılıkça soruşturuluyor.
Üsteğmen H.İ.: Aynı suç duyurusunda M.Ü.’nün talimatıyla Günaydın’ı azmettirmesi için öğretim üyesi R.A. ile bağlantıya geçmekle suçlandı. Katliam soruşturmasında da görevli olduğu ortaya çıktı. Askeri savcılıkça soruşturuluyor.
Uzman M.Ç.: H.İ.’den sonra Günaydın’la irtibata geçen R.A. ile bağlantıyı sağlamakla suçlandı. Askeri savcılıkça soruşturuluyor.
Öğretim üyesi R.A.: Günaydın’ı azmettirmekle suçlandı. Savcılıkça soruşturuluyor.
Savcı R.H.B.: Kartal Savcısı. Yıldırım’la görüştüğü saptandı. Adalet Bakanlığı’nca soruşturuluyor.’ Bu soruşturmalar ne oldu acaba? Örneğin, askeri savcılık ‘azmettirme’ iddiaları konusunda ne karara vardı... Doğrusu onlara, onca emeğe rağmen rastlamadım...
* * *
Rahip Santora’dan Zirve Yayınevi’ne... Katiller ya da katliam sanıkları 15 ila 20 yaş arasında dalgalanıp duruyor... Katil Santoro’yu Blog marka tabancayla vuran on beş yaşındaki bir çocuk... Kitapevinde profesyonel bir katliama imza attıkları iddia edilen yirmi yaşındaki çocuklar... Konuşması pek de istenmeyen bir baş suçlu... Ve henüz sonuçlanmadığı anlaşılan azmettirme soruşturmaları...
* * *
Malatya Davası dün zihnimi kurcaladı... Resimde yerli yerine oturmayan çok ciddi bir şeyler var gibi hissettim... Yazıyı bitirirken... Kendimi, ‘katliamı acaba kim yaptı?’ diye mırıldanırken yakaladım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder