Encümen-i Daniş’in Başkanı Necmettin Karaduman, BUGÜN’e ezber bozan açıklamalar yaptı.
1994’te Demirel’e yaptıkları “irtica” uyarısı içeren mektubun bir benzerini, 15 yıldır bir daha yapma ihtiyacı duymadıklarını söyledi. Karaduman, “Bugün 1990’lardaki boyuta gelmiş bir irticai faaliyet yok, olsa bugünkü ilgililere yine görüşlerimizi göndeririz” diyor. İlginç bir açıklama. 28 Şubat’ta alınan tedbirleri öngören “akil adamlar”, ufukta benzer bir tehlike görmüyor. O zaman, 27 Nisan 2007 Muhtırası’nı nasıl anlamak lazım.İşte gece yarısı Genelkurmay internet sitesinden yayınlanan tarihi bildiriden satırlar: “Ödevlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar... Cumhuriyet karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini aşındırmaktan başka amaç taşımayan bu irticai anlayış, son günlerde faaliyetlerinin kapsamını genişletmektedir...”
1994’te Demirel’e yaptıkları “irtica” uyarısı içeren mektubun bir benzerini, 15 yıldır bir daha yapma ihtiyacı duymadıklarını söyledi. Karaduman, “Bugün 1990’lardaki boyuta gelmiş bir irticai faaliyet yok, olsa bugünkü ilgililere yine görüşlerimizi göndeririz” diyor. İlginç bir açıklama. 28 Şubat’ta alınan tedbirleri öngören “akil adamlar”, ufukta benzer bir tehlike görmüyor. O zaman, 27 Nisan 2007 Muhtırası’nı nasıl anlamak lazım.İşte gece yarısı Genelkurmay internet sitesinden yayınlanan tarihi bildiriden satırlar: “Ödevlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar... Cumhuriyet karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini aşındırmaktan başka amaç taşımayan bu irticai anlayış, son günlerde faaliyetlerinin kapsamını genişletmektedir...”
Muhtıra, bu satırların ardından, Denizli’de beş ilköğretim öğrencisinin başları kapalı olarak okudukları ilahiyi de örnek “eylem” olarak zikrediyordu. Encümen-i Daniş de, 18 Nisan 1994’teki tarihi mektubunda benzer bir dille endişelerini dile getiriyor: “Uzun zamandan beri, çeşitli renk ve boyutlarda devam eden ve son zamanlarda açıkça ve pervasızca, Anayasa’ya dayalı, demokratik ve laik düzenimizi kökten tahrip etmeyi ve yerine şeriata bağlı devlet düzenini zorla uygulamayı amaçlayan beyan, eylem ve davranışlara girildiği görülmektedir.” Encümen-i Daniş üyesi Şener Eruygur ve Nur Serter’in mimarlığında gerçekleşen “Cumhuriyet mitingleri” çalışması da, Karaduman’ın sözleri ile çelişiyor. Tabii grup içerisinde “fikri bölünme” yaşanmış da olabilir. İrtica tehlikesi görenler ve görmeyenler...
Demokrasi yanlısı olanlar ve olmayanlar... Nitekim, Muhsin Batur, İsmail Hakkı Karadayı ve Şener Eruygur gibi darbe dönemlerinin sembol isimlerinin yer aldığı Encümen-i Daniş için Karaduman, “demokrasi yanlısı ve darbe karşıtı” tanımlamasını kullanıyor. Devletin “çeteler”den temizlenmesi gerektiğine inanan Karaduman’ın, “Ergenekon’da suçlular varsa, en ağır müeyyide uygulanmalı” sözleri de ilgi çekici. Malum üyelerden Şener Eruygur ve Tuncer Kılınç, Ergenekon’da sanık sandalyesinde oturuyor. Karaduman, çarpıcı sözleriyle ezber bozdu bozmasına da, neler olduğunu anlamak için “bir bilen”e danışmamız gerekecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder