Ergenekon adı altında süren, kendine özgü kampanyaya son günlerde, askerin yanında; polis ve jandarma ile ilgili söylentiler de katıldı. Kimi meslektaş gözaltına alınan ve tutuklanan askerlerle ilgili tahminlerini artırıyor. Mart ayı içinde yeni listeler bekliyorlar. Çeşitli kaynaklardan, hırpalanmak istenen asker karşısında, polisin yeni eğitim ve teknik yetenek ile çağın en ileri olanaklarına, istihbarat ve operasyon gücüne kavuşturulacağı öne sürülüyor. Halen kırsal dışında da etkisi hissedilen jandarmanın yeni bir yapılanmayla değişikliklere uğrayacağı, ayrıntılı yabancı incelemelerine konu oluyor.
Polisle ilgili bu tür haberleri işitince, bir taraftan memnun oluyorum. Diğer taraftan da 1960’lı yıllarda Ankara’da yayılmış olan bir söylentiyi hatırlıyorum. Bu gerçekleşmemiş, oldukça iddialı projeye göre, Demirel’in Dr. Faruk Sükan isimli İçişleri Bakanı, gelecekteki olası asker müdahalesini önlemek için, onları durdurmaya yetecek kadar geniş bir polis ordusu düşünüyordu. Ama bu, olağan dışı ve çok tehlikeli projeye Demirel onay vermediğinden gerçekleşemediği söylenirdi.Şimdi gündemde polisten ziyade asker var. Elle tutulur bir şekilde, fırsat bulunduğunda, asker çeşitli yönlerden eleştirilmeye, toplum nezdindeki itibarı azaltılmaya çalışılıyor. Bunun için de, etkisi giderek çok azalmış olsa da, maalesef, kurallara uygunluğu son derece tartışmalı olan kimi gözaltılar ve tutuklanmalar kullanılıyor. Böylece yaratılmak istenen havadan, kimi zaman çok deneyimli meslektaşlar da etkileniyor, karamsarlaşıyor ve yıkıcı propagandanın etkisinde kalarak, adeta korku masallarını andıran öykülere karşı iyi niyetli yazılar yazıyorlar. Askeri uyarmaya çalışıyorlar. Ülkenin büyük tehditler karşısında olduğunu söylüyorlar.
Basın hürriyetinin, adeta sınırsız olduğu bir ülkede eleştirilemeyecek kurum olmadığını söyleyebiliriz. Eleştirilerin sınırının yasalar olduğunu hatırlatabiliriz. Ama bu konunun sadece bir yüzüyle ilgili olur. Diğer ve asıl önemli olan yüz ise, haklı ya da haksız eleştirilere maruz kalan her kurumun, kendini etkili şekilde savunma olanaklarına kavuşturmasıyla ilgilidir. Tüm varlıkları ülke için yaşamsal önemde olan kurumların, kendilerini kamuoyu karşısında savunmaları öncelikle kendi sorumluluklarıdır. Sonra da genel yönetime egemen olan siyasi iktidara ait olmalıdır..
Türkiye’de, Batı’nın kimi ülkesinde olduğu gibi, toplum karşısında tam saygınlık kazanmış, yazdıkları genelde ‘doğru’ kabul edilen, fazla yayın organı olmaması, sorunun ağırlığını artırmaktadır. Bu biraz da basın mensuplarının ve yayın organlarının belli önemli alanlarda uzmanlaşmamış olmasından ileri gelmektedir. Şimdiye kadar haklı-haksız çeşitli eleştirilere ve hatta saldırılara hedef olan, ülkenin toplum nezdinde en üst noktada saygınlık sahibi olduğu bilinen askerinin, bu konularda yeterli ve geçerli çaba sarfettiğini kim söyleyebilir?
Yıllardır; demokratik bir ülke için uygun olmadığı düşünülen, gazetecilerin asker faaliyetlerini izleyebilmeleri gibi bir alanın, ağır sınırlandırılmaya tabi tutulması uygulaması sürebilmiştir. Askeri eğitim merkezlerini ziyaret eden, çalışma yöntemlerini izleyen meslektaşlarım genelde, bu kurumlardaki uygulamaların ne kadar çağdaş ve etkileyici olduğunu teslim ederler. Buralarda yetişmiş, çeşitli eğitim kademelerinden ve sınavlardan geçerek uzmanlaşmış kurmay kadroların karşılaşılan sorunlara uygun çözüm getiremeyeceklerini kim iddia edebilir. Ufukta bu oluşumun işaretleri görülmüyorsa sormak gerekir. Bu yolda, çağın gereklerine en uygun adımların atılması için, görece de olsa, yeni kararların alınmasına gereksinimi karşılanmakta mıdır?
Asker bugün, demokratik sivil zeminde, eskiden karşılaşmadığı hasımlarla ve onların hiç alışık olmadığı yöntemleriyle karşılaşıyor. Bu yöntemler sadece kendi mesleki alanıyla ilgili olduğunda adapte olmakta pek zorluk çekmiyor. Ama değişen siyasi ve demokratik ortamların yarattığı sorunlarla karşılaştığında güçlük doğuyor. O güçlüğü aşamıyor.Genelkurmay’ın her yıl, çeşitli alanlarda uzmanlaşmak için, yurtdışına gönderdiği iyi yetişmiş subayların arasına, şimdi toplumla ilişkilerinde karşılaştığı sorunları çözebilecekleri de katması gerekecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder