|
|
Üç kişinin infaz
edilmesine ilişkin davada sanık komutana tahliye çıkmadı. BDP,
Ergenekon’un faili meçhullerle ilişkisi bakımından davanın önemine
dikkat çekti
|
Van’ın Çaldıran İlçesi’nde, 7 Ekim
2009’da bir lise öğrencisiyle onun yanındaki iki PKK militanının
güvenlik güçlerince yakalandıktan sonra öldürülmesine ilişkin 17 sanıklı
“yargısız infaz” davasının son duruşması güvenlik gerekçesiyle
Ankara’da yapıldı. Üç gencin infaz emrini vermekle suçlanan dönemin Van
İl Jandarma Alay Komutanı Vecihi Halil İyigün’ün tahliye talebinin
reddedildiği dava, gizli tanıkların dinlenmesi için Eylül’e ertelendi.
BDP ve İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcilerinin de takip ettiği dava
hakkında Taraf ’a konuşan BDP milletvekili Nursel Aydoğan, davanın
mahkemece ciddiye alınmasının Kürt sorununun çözümünde de önemli bir
adım olacağını söyledi. Ergenekon soruşturmasının bittiği bir dönemde bu
davanın sürmesinin önemli olduğuna temas eden Aydoğan, “Ergenekon
davasından yargılananların bir kısmının, bu ülkede yaşanan faili
meçhullerden de sorumlu olduğunu biliyoruz” dedi.
TEK SANIK İYİGÜN
Lise
öğrencisi İbrahim Atabay ile HPG militanları Sunullah Keserci ve
Necmeddin Ahmed Hasan’ın askerler tarafından infaz edilmesi üzerine
başlatılan soruşturma kapsamında dönemin Van İl Jandarma Alay Komutanı
emekli Albay Vecihi Halil İyigün, dönemin Jandarma Özel Harekat Tabur
Komutan Yardımcısı Binbaşı Hakan Başaklıgil, Üsteğmen Muhlis Çolak,
Astsubay Başçavuş Kabil Tanyeli, Jandarma Özel Harekât timinde görevli
13 uzman çavuş kasten adam öldürmekle suçlanmıştı. Sanıklar için müebbet
cezası istenen iddianame kabul edilmiş ancak davada yalnızca en üst
rütbeli sanık Albay Vecihi Halil İyigün tutuklu olarak kalmıştı. Erciş
Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi planlanan dava, güvenlik gerekçesiyle
Ankara’ya alındı ancak kurbanların aileleri sanık yakınlarınca tehdit
edildiklerini ifade etti.
AİLELERİN GÜVENLİĞİ YOK
Öldürülen
liseli gencin yakınları duruşmaya polis korumasında katıldı. Duruşmayı
izleyen İHD Genel Başkan Yardımcısı, avukat Hasan Erdoğan, Atabay
ailesinin ilk duruşma öncesi sanık ve yakınlarınca saldırıya uğrayıp
tehdit edildiğini, bu durumu daha sonra İHD’ye ilettiklerini, bunun
üzerine dünkü duruşmaya kendilerine verilen korumalar ile geldiklerini
belirtti. Avukat, davanın çok uzağa sürgün edilmesiyle müdahil ailelerin
davayı takibinin zorlaştırıldığına ve onların güvenliklerinin tehlikeye
atılarak ikinci kez mağdur edildiklerine dikkat çekti.
ERGENEKON VE FAİLİ
Duruşma
sonunda Taraf ’a değerlendirmede bulunan BDP’li vekili Nursel Aydoğan,
şunları söyledi: “Ergenekon soruşturmasının bittiği bir dönemde bu
davanın sürmesi çok önemli. Çünkü Ergenekon’dan yargılananlar sadece bu
ülkede AKP’ye karşı darbe yapmaktan yargılandılar ve mahkûm oldular.
Oysa Ergenekon davasından yargılananların bir kısmının, bu ülkede
yaşanan faili meçhullerden de sorumlu olduğunu biliyoruz. İşte Veli
Küçük’ler, Arif Doğan’lar bunlardan sadece iki örnek. Bunların Kürtlere
karşı işledikleri suçlardan dolayı da yargılanmaları gerekiyordu. Ama bu
yapılmadı. Biz bu yargılamaların da yapılmasını ve adalet önüne
çıkarılmalarını istiyoruz. Gerçek barış ancak böyle sağlanacaktır.”
BDP’li Meral Beştaş: 17 muvazzaf asker tutuklu değil
BDP
Eşbaşkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, dava hakkında şunları belirtti:
“Kürt sorununun çözümünde temel taşlardan biri budur. Maalesef bu
davanın örneği fazla yok. Davada Albay Vecihi Halil İyigün’ün tutuklu
olması tabii ki önemli. Ama 17 muvazzaf asker hâlâ tutuksuz. Ve dosya
üzerinde yaptığımız incelemede sadece iki gün tutuklu kalmışlar. Müebbet
hapis cezasıyla yargılanan kişilerin tutuksuz yargılanmasını kabul
edilemez buluyoruz. Derhal onların da tutuklanmasını istiyoruz. Uğur
Kaymaz’ı vuranların beraati hâlâ vicdanları kanatmaya devam ediyor. Bu
yüzleşmenin devam etmesi gerekiyor.”