Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ’a yapılan “terör örgütü yöneticisi” suçlamasının PKK’nın eski yöneticilerinden Şemdin Sakık’ın gizli tanıklığıyla yapıldığının bu durumun Türkiye açısından büyük bir utanç kaynağı olduğu eleştirileri geliyordu. Ancak gerçeğin öyle olmadığı ortaya çıktı. İlker Başbuğ’u kendi mesai arkadaşlarının ifadeleri yaktı.
İlker Başbuğ ile ismi öne çıkan generallerden Hasan Iğsız, Nusret Taşdeler ile bu davanın önemli isimleri Dursun Çiçek ile Mehmet Eröz ağır cezalar aldı.
Iğsız, Taşdeler ve Eröz'ün, Başbuğ'u işaret etmelerine rağmen cezalarının ağır olması bu davalarda yönetici pozisyonunda olmalarından kaynaklandı. Başbuğ'u işaret eden Hıfzı Çubuklu başta olmak üzere diğer 7 sanık ise tahliye edildi. Emekli Tuğamiral Alaatttin Sevim de bir süre yattıktan sonra serbest kalacak.
İLKER BAŞBUĞ’U ARKADAŞLARI YAKTI
Ergenekon Davası'nda müebbet hapis cezası alan İlker Başbuğ'un müebbet hapis cezası almasında darbe suçu işlediği ve örgüt yöneticisi olduğuna karar de verilmesi etkili oldu. Başbuğ'un İnternet Andıcı Davası'na dahil olması da silah arkadaşlarının ısrarı sonucu gerçekleşti. Albay Dursun Çiçek'in imzaladığı 'AK Parti'yi ve Gülen hareketini bitirme planı'nı uygulamak için kurulan internet siteleriyle ilgili davaların sanıklarının tamamı Başbuğ'u işaret etti. Özellikle Çiçek ve Hasan Iğsız dava açıldıktan sonra mahkemede ısrarla Başbuğ'un da internet sitelerinden haberdar olduğunu belirtti. Sanıklar, onun bilgisi ve emri olmadan bu sitelerin işletilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek Başbuğ'u işaret etti. Sanıkların ısrarla Başbuğ'un da sorumlu olduğunu iddia etmeleri üzerine davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulundu.
BAŞBUĞ’UN HABERİ VAR İTİRAZLARI
Balyoz ile birlikte cumhuriyet tarihinde darbe ve hükümete müdahale girişimi iddialarının sivil yargıda ele alındığı ilk dava olan Ergenekon'da mahalli mahkeme 6 yıl 2 ay sonra kararını açıkladı. Ümraniye'de bir gecekonduda 27 el bombası bulunmasıyla başlayan Ergenekon Terör Örgütü davasında rekor cezalar verildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un darbeye teşebbüsten müebbet hapis almasında ise astlarının rolü büyük oldu. Başbuğ'un İnternet Andıcı Davası'na müdahil olması eski silah arkadaşlarının itirazları sonucu gerçekleşti. Sanıklar, tüm duruşmalar boyunca Başbuğ'un internet sitelerinin hazırlanmasında bilgisi olduğu itirazını etmişlerdi.
HIFZI ÇUBUKLU İTİRAF ETTİ
Genelkurmay Başkanlığı'nın kamuoyunu yönlendirme ve kara propaganda amacıyla internet siteleri işlettiği kamuoyuna yansımıştı. Yapılan ihbarlar ve haberlerin yayınlanmasından sonra 2009 yılı Nisan ayı içinde bir internet andıcının hazırlandığı iddia edilmiş ve söz konusu andıcın fotokopisi savcılığa gönderilmişti. Bu ihbarın basında yer alması üzerine Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu düzenlediği basın toplantısında 'Türk Silahlı Kuvvetleri'nin plan ve direktifleri çerçevesinde irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek üzere kurulmuş, işletilmiş internet siteleri bulunmaktadır' şeklinde açıklama yapmıştı.
'SAYIN KOMUTANA ARZ ETTİK'
Dava boyunca belgede imzası bulunan ve parafı olan sanıklar ısrarla bu andıcın Başbuğ'un emri ile hazırlandığını ve kendisine sunulduğunu iddia ettiler. 'SAYIN K'NA ARZ' yazan belgeye dayanarak emekli Orgeneral Hasan Iğsız ısrarla bu belgenin Başbuğ'un emriyle hazırlandığını ileri sürdü. Sanıklar savunmalarında komutanın haberi olmadan bu tür icraatın Genelkurmay'da yapılmasının ve internet sitesi kurulup işletilmesinin mümkün olmadığını zamanın Genelkurmay Başkanı'nın bilgi ve talimatları doğrultusunda bu işlerin yürütüldüğünü öne sürdüler.