General Sisi, 2006'da ABD'de staj yaptığı Harp Akademisi için yazdığı tezde demokrasiyi savunurken sadece 7 yıl sonra Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'yi devirmekte hiç sakınca görmedi
Sabah'ta yer alan habere göre; Mısır'da demokratik yönetimi deviren General Abdülfettah Sisi'nin 2006'da Pennsylvania'daki ABD Harp Akademisi'nde staj yaparken hazırladığı tez, ortaya çıktı. ABD yönetiminin yaptıklarını takip eden sivil toplum örgütü Judicial Watch, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı olan Sisi'nin 11 sayfalık tezini yayımladı. Sisi'nin 2006'da Harp Akademisi'nden mezun olurken hazırladığı "Ortadoğu'da Demokrasi" adlı tez, o dönemde Hüsnü Mübarek tarafından yönetilen Mısır'dan özel olarak bahsetmezken, 3 Temmuz'da Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi deviren ve Müslüman Kardeşler liderlerini hapse attıran Mısır'ın yeni liderinin kişiliği hakkında birçok bilgi veriyor. O dönem tuğgeneral olan Sisi tezinde, "ABD'de demokrasinin ilk dönemlerinde din çok önemli bir rol oynadı ve Amerikan ulusunun değerlerini inşa etti. Ortadoğu'daki yaklaşım da farklı değil. Tek fark bölgede İslam'ın egemen olması. Bu açıdan demokratik bir hükümet biçiminin İslami inançlar temelinde yükseleceğini öngörmek mantıklı olur. İdeal olarak, yasama, yürütme ve yargı erkleri, karar alırken İslam inanışlarını göz önüne alır" diye yazdı.
BATI KABUL EDER Mİ?
Tezinde Sisi, "Ortadoğu'da demokrasi, Batı örnekleriyle pek az benzerlik taşıyabilir. En büyük meydan okuma, dünyanın Ortadoğu'da İslami inançlara dayalı olarak kurulan bir demokrasiyi kabul edip etmeyeceğidir. Bununla birlikte, halkların İslami inançlarına saygılı olan laik demokrasi de mümkün olabilir" diye yazdı. Tam bir yıl önce genelkurmay başkanı olarak seçilen Sisi, İngiltere ve ABD'de eğitim almış, meslektaşlarının saygı duyduğu bir subaydı. Nasır Askeri Akademisi'nden 1977'de mezun olan Sisi, kariyerinde önce piyade birliklerinde sonra da askeri istihbaratta önemli görevler yerine getirdi. Sisi'nin başarılı askeri kariyeri ve inançlı olması 2012'de yeni seçilmiş Mursi'nin dikkatini çekti. Karısının türbanlı olması ve babasının yeğenlerinden birinin de Müslüman Kardeşler mensubu olması yüzünden yeni yönetim tarafından ordunun değişimi için ideal aday olarak görüldü. Ancak sadece bir yıl sonra aynı subay, Mursi'nin düşüşünü de sağlayıp yönetimi devraldı. Bu, Sisi'nin değerlerine ihaneti olarak görüldü.
ASKER VE POLİSİN DURUŞU
Şimdi bakıldığında, Sisi'nin tezde kullandığı ifadeler, günümüz için bir uyarı niteliğinde. Mart 2006'da dini liderlerin genelde mahkemeler olmadan hapse gönderilmesini eleştiren Sisi, 3 Temmuz'dan beri 400'den fazla Mursi taraftarının öldürülmesine ve yüzlerce Müslüman Kardeşler yetkilisinin de hapse atılmasına göz yumdu. Eski Cumhurbaşkanı Mursi ise mahkeme kararı olmadan, bilinmeyen bir yerde tutsak. Tezinde bölgedeki diktatörlerin seçimlerden endişelenmeleri konusunda haklı olduğunu belirten Sisi, demokratik seçimler için bölgenin henüz hazır olmadığını belirtti. Tezdeki en önemli uyarı ise, güvenlik güçlerinde çok partili seçimleri kabul edecek bir kültürün oluşmadığı konusunda yazdığı pasaj. Sisi tezinde, "İslam coğrafyasında siyasi sistem liberalleştirildiğinde, en önemli kaygı güvenlik güçlerinin duruşu olacaktır. Çünkü güvenlik güçleri halka değil, iktidardaki partiye sadıktır. O nedenle demokrasi geldiğinde polisin ve askerin yeni iktidara saygılı olup olmayacağının hiçbir güvencesi yoktur" uyarısında bulundu.