Özden Örnek'in oğlu Tolga Örnek'in Balyoz kararı açıklamalarına, bir başka paşa çocuğu Ali İhsan Gürcihan'dan dikkat çeken yanıt...
'Bir paşa çocuğunun bir paşa çocuğuna 'enteresan' mektubu' yazısında Yeni Şafak'tan Salih Tuna, Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Oramiral Özden Örnek'in
oğlu Tolga Örnek'in Balyoz davasında kararın açıklanmasının ardından
yaptığı açıklamaya bir başka paşa çocuğu, Emekli Tümgeneral Ali İhsan
Gürcihan'ın oğlu Behiç Gürcihan'ın cevabına yer verdi.
İşte Tolga Örnek'in açıklaması:
"Benim için bugün TSK'nın bitirildiği gündür. Bu davanın seyrini değiştirebilecek, bu davanın bu kadar uzamasını önleyebilecek bir eski Genelkurmay Başkanı ve bir eski Kara Kuvvetleri Komutanı vardı. İkisine de amca dediğim için utanıyorum ve ömür boyu da utanacağım. Onlar gelip kendileri tanıklık yapmayı isteyerek, mahkeme kabul etmese bile ki mahkeme onları reddetti ama onlar kendileri gelip tanıklık yaparak davanın bu aşamalara gelmesini çok önceden önleyebilirlerdi (...) Onları vicdanıyla baş başa bırakıyoruz biz."
Tolga Örnek'in bu açıklaması üzerine bir başka paşa çocuğu, Emekli Tümgeneral Ali İhsan Gürcihan'ın oğlu Behiç Gürcihan'ın, 'açık istihbarat' adlı sitede yayımladığı açık mektuptan dikkat çeken bölümler:
* Şapkayı öne koyup düşünme zamanı geldi Tolga. Ekranda diyorsun ki 'Bu benim için TSK'nın bittiği andır. Eski bir genelkurmay başkanı ve kara kuvvetleri komutanına amca dediğim için çok pişmanım'. Çok yanılıyorsun Tolga. TSK'nın bittiği an, babanın mahkum edildiği an değildir. Ben sana TSK'nın bittiği anları hatırlatayım: 'Sizlere desteğini hiç bir zaman esirgemeyen Çevik Bir, bu ordu ile milletin arasına 28 Şubat'la Cumhuriyet tarihinin en karanlık perdesini çektiği gün bir kez daha bitti TSK..
* Tarihe, Genelkurmay'ın dava ettiği ilk paşa çocuğu olarak geçtim. Genelkurmay'ın ihya ettiği paşa çocuğu olsaydım, sen de biliyorsun ki, bu tarihte bir ilk olmazdı. O davalardan birinden hemen sonra Fenerbahçe orduevinde karşılaştığım amcalarından birinin yüzüne söylediğimi aynen tekrarlayayım: 'Sizin en büyük müttefikiniz ne ABD, ne İsrail; Türk milletidir.' (...) Senin 'amcaların', 90'ların ortasından beri, müttefiklerine güvenmemeleri, altlarının boşaltıldığı yolundaki onlarca uyarıyı göz ardı etti. Uyarıları yapanları komploculukla suçladı. O müthiş kibirleri ve özgüvenleri arkasında kendilerine bir şey olmaz zannettiler.
* 'Sizler; bu süreçte birçok kez sahte yalanlarla kandırıldınız. Erken tahliye hayalleri bile kurdurdular sizlere. 'Ergenekoncularla' aranıza mesafe koymanızı tavsiye edenlere uyup, 'biz Ergenekon değiliz, biz Balyoz davasıyız' gibi duyanları gülümseten inciler bile döküldü Vardiya Bizde platformundan.
* Bizler içeri atıldığımızda; kocalarının terfilerine halel gelmesin diye aile dostlarını aramaya korkanlar, kendi kocaları içeri atıldığında feryat figan ettiler.
* Bildiğim tek bir şey var: Her sakallıyı hacı, her üniformalıyı amca zanneden bizler bu ülkenin en son şikayet etmesi gereken çocuklarıyız. Bu ülkenin ezilenleri arasında 'paşa çocuğu' sınıfının en başlarda yer aldığını düşünmüyorsundur herhalde. Biz üst düzeyde bir güç kavgası ve dönüşümünün yakın tanığıyız sadece. O kadar yakında durduğumuz için kavgada bir kaç yumruk da bize denk geldi; o kadar.
İşte Tolga Örnek'in açıklaması:
"Benim için bugün TSK'nın bitirildiği gündür. Bu davanın seyrini değiştirebilecek, bu davanın bu kadar uzamasını önleyebilecek bir eski Genelkurmay Başkanı ve bir eski Kara Kuvvetleri Komutanı vardı. İkisine de amca dediğim için utanıyorum ve ömür boyu da utanacağım. Onlar gelip kendileri tanıklık yapmayı isteyerek, mahkeme kabul etmese bile ki mahkeme onları reddetti ama onlar kendileri gelip tanıklık yaparak davanın bu aşamalara gelmesini çok önceden önleyebilirlerdi (...) Onları vicdanıyla baş başa bırakıyoruz biz."
Tolga Örnek'in bu açıklaması üzerine bir başka paşa çocuğu, Emekli Tümgeneral Ali İhsan Gürcihan'ın oğlu Behiç Gürcihan'ın, 'açık istihbarat' adlı sitede yayımladığı açık mektuptan dikkat çeken bölümler:
* Şapkayı öne koyup düşünme zamanı geldi Tolga. Ekranda diyorsun ki 'Bu benim için TSK'nın bittiği andır. Eski bir genelkurmay başkanı ve kara kuvvetleri komutanına amca dediğim için çok pişmanım'. Çok yanılıyorsun Tolga. TSK'nın bittiği an, babanın mahkum edildiği an değildir. Ben sana TSK'nın bittiği anları hatırlatayım: 'Sizlere desteğini hiç bir zaman esirgemeyen Çevik Bir, bu ordu ile milletin arasına 28 Şubat'la Cumhuriyet tarihinin en karanlık perdesini çektiği gün bir kez daha bitti TSK..
* Tarihe, Genelkurmay'ın dava ettiği ilk paşa çocuğu olarak geçtim. Genelkurmay'ın ihya ettiği paşa çocuğu olsaydım, sen de biliyorsun ki, bu tarihte bir ilk olmazdı. O davalardan birinden hemen sonra Fenerbahçe orduevinde karşılaştığım amcalarından birinin yüzüne söylediğimi aynen tekrarlayayım: 'Sizin en büyük müttefikiniz ne ABD, ne İsrail; Türk milletidir.' (...) Senin 'amcaların', 90'ların ortasından beri, müttefiklerine güvenmemeleri, altlarının boşaltıldığı yolundaki onlarca uyarıyı göz ardı etti. Uyarıları yapanları komploculukla suçladı. O müthiş kibirleri ve özgüvenleri arkasında kendilerine bir şey olmaz zannettiler.
* 'Sizler; bu süreçte birçok kez sahte yalanlarla kandırıldınız. Erken tahliye hayalleri bile kurdurdular sizlere. 'Ergenekoncularla' aranıza mesafe koymanızı tavsiye edenlere uyup, 'biz Ergenekon değiliz, biz Balyoz davasıyız' gibi duyanları gülümseten inciler bile döküldü Vardiya Bizde platformundan.
* Bizler içeri atıldığımızda; kocalarının terfilerine halel gelmesin diye aile dostlarını aramaya korkanlar, kendi kocaları içeri atıldığında feryat figan ettiler.
* Bildiğim tek bir şey var: Her sakallıyı hacı, her üniformalıyı amca zanneden bizler bu ülkenin en son şikayet etmesi gereken çocuklarıyız. Bu ülkenin ezilenleri arasında 'paşa çocuğu' sınıfının en başlarda yer aldığını düşünmüyorsundur herhalde. Biz üst düzeyde bir güç kavgası ve dönüşümünün yakın tanığıyız sadece. O kadar yakında durduğumuz için kavgada bir kaç yumruk da bize denk geldi; o kadar.