25 Haziran 2010 Cuma

GENELKURMAY'IN BASIN BİLGİLENDİRME TOPLANTISI (5)

Genelkurmay Başkanlığı İç Güvenlik Harekat Daire Başkanı Tümgeneral Fahri Kır, Irak sınırından başlamak üzere, sınır birliklerinin operasyonel faaliyetlerinde görev yapacak personelin belirli bir süre içerisinde profesyonelleştirilmesinin hedeflendiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında terörle mücadeleye ilişkin bilgi veren Tümgeneral Kır, Şemdinli'nin Gediktepe bölgesinde terör örgütü üyeleri tarafından gerçekleştirilen saldırının ardından TSK'nın terörle mücadele konseptinin basın ve yayın organlarında sıkça tartışıldığını ifade etti.

Hukuki çerçeve içinde yürütülen terörle mücadelenin ana hedefinin halkın güvenliğinin sağlanması, terör örgütü ve destekçilerinin başarı umutlarının yok edilmesi ve terörle bir yere varılamayacağının gösterilmesi olduğunun altını çizen Tümgeneral Kır, bu mücadelenin güvenlik, sosyo-kültürel, ekonomik, propaganda ve uluslararası boyutları olan topyekun mücadele olduğunu kaydetti. Tümgeneral Kır, terör örgütüyle mücadelenin esas itibariyle bölge halkının huzur ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak güvenlik kuvvetlerine verilen bir görev olduğunu belirtti.

Terör örgütüyle yürütülen mücadelenin ana hedefinin terörist faaliyetleri kabul edilebilir en düşük seviyeye indirmek olduğunu ifade eden Tümgeneral Kır, ''Bu hedefe ulaşmak amacıyla yürütülen mücadelenin, sınır güvenliğinin tesisi, alan kontrolünün sağlanması, terör örgütünün dağ kadrosunun aranıp, bulunup etkisiz hale getirilmesi esaslarını içeren bir konsepte dayanmaktadır'' dedi.

-TERÖRLE MÜCADELE KONSEPTİNİN ANA UNSURLARI-
Bu konseptin, uzun yıllar sürdürülen terör örgütüyle mücadele faaliyetlerinin sonucu elde edilen tecrübelerle ortaya konulduğunu anlatan Tümgeneral Kır, şöyle konuştu:

''Konseptin ilk ve en önemli esası; sınır güvenliğinin tesis edilerek, terörist geçişlerinin engellenmesidir. Bu esas, terör örgütünün sınır ötesindeki faaliyetlerini tahdit etmeyi ve teröristleri etkisiz hale getirmeyi de içermektedir. Bölgenin coğrafi özellikleriyle iklim farklılıkları, her mevsim farklı tertiplenme, farklı araç-gereç ve tesisatın kullanılmasını gerektirmektedir. Bu kapsamda genel olarak sınır hattında hudut karakolları ve seyyar birliklerle tertiplenilmekte, sınır hattının hemen gerisindeki kritik bölgeler hareket kabiliyeti yüksek birliklerle kontrol edilmekte, birlikler termal ve gece görüş sistemleri de dahil her türlü teknik imkanlarla desteklenmektedir. Alınan tüm tertip ve tedbirlere rağmen ülkemizin bu zor coğrafyasında sınırların kontrolünün sağlanması tam olarak mümkün olamamaktadır. Sınırda alınan bu tedbirlerin yanı sıra, teröristlerin yurt içindeki barınma alanlarını rahatça kullanmalarını engellemek ve hareketlerini kısıtlamak amacıyla, alan kontrolü esası uygulanmaktadır. Bu esasın vazgeçilmez unsurları, jandarma karakolları ve tesis edilen üs bölgeleridir. Bu karakolların temel amacı, yerleşim yerlerinin güvenliğini sağlamaktır. Üs bölgeleri ise; teröristlerin barınmalarına imkan sağlayan, ulaşılması güç, sarp ve kayalık bölgelerde, operasyonel birlikler tarafından tesis edilmektedir. Üs bölgesi tesis eden bu birlikler, sorumluluk alanlarında devamlı operasyonlar icra etmek suretiyle, teröristlerin serbestçe hareket etmelerini kısıtlayarak, alanın kontrolünü sağlamaktadır. Konseptin üçüncü esası ise diğer bölgelerde, daha ziyade çevik ve vurucu gücü yüksek komando ve özel harekat birlikleri ile istihbarata dayalı nokta operasyonları yaparak, teröristlerin aranıp, bulunup etkisiz hale getirilmesidir.''

-İNSANSIZ HAVA ARACI GÖZCÜ-1 GÖREVDE-
Tümgeneral Kır, terörle mücadelede başarının temel unsurunun doğru ve zamanında elde edilen istihbarat olduğunu vurguladı. Mevcut yasalar ve düzenlemeler dikkate alındığında, Türkiye'deki istihbarat faaliyetleri ve istihbarat toplama görevi verilen kurumlara ilişkin yasal düzenlemelere değinen Tümgeneral Kır, TSK'nın terör örgütüyle mücadelede kullanılan teknik istihbarat vasıtaları hakkında bilgi verdi.

Tümgeneral Kır, HERON olarak bilinen GÖZCÜ-1 insansız hava aracı projesi kapsamında 3 sistem ile 10 operatif insansız hava aracı tedarikinin hedeflendiğini, şu ana kadar 2 sistem ve 6 aracın tesliminin yapıldığını anlattı.

Tümgeneral Kır, birinci paketin 23 Mart–1 Haziran 2010 tarihlerinde Batman'da test ve eğitim uçuşlarının icra edildiğini, 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren de Irak'ın kuzeyinde görev yapmaya başladığını bildirdi. Kalan 4 insansız hava aracını içeren ikinci paketin ilk test ve kabul faaliyetlerine 22 Haziran 2010 tarihinde başlandığını belirten Tümgeneral Kır, ilk test uçuşunun 23 Haziran 2010 tarihinde yapıldığını kaydetti. İnsansız hava aracı platformu geliştirmeyi kapsayan GÖZCÜ-2 projesine ilişkin sözleşmenin Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile ana yüklenici TUSAŞ arasında 24 Aralık 2004 tarihinde imzalandığını anımsatan Tümgeneral Kır, proje bedelinin
80,9 milyon dolar olduğunu söyledi.

Tümgeneral Kır, proje kapsamında TUSAŞ tarafından üç operatif insansız hava aracı platformu geliştirileceğini, 24 saat süreyle görev yapacak milli araçların ilk test uçuşunun Eylül ayında gerçekleştirilmesinin, teslimatının ise 2011 yılının Temmuz ayında yapılmasının planlandığını açıkladı.

-''YAYLALARDA HALKLA TERÖRİSTİ AYIRMADA ZORLUK VAR''-
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde geçimini hayvancılıkla sağlayan vatandaşların havaların ısınmasıyla birlikte yaylalara çıkmaya başladığına dikkati çeken Tümgeneral Kır, ''Elbette ki vatandaşlarımızın yaylaları serbestçe kullanarak, geçimleri için çok önemli olan hayvancılığı yapmaları bizim de isteğimizdir. Vatandaşlarımızın refah seviyesinin yükselmesinden mutluluk duyarız'' dedi.

Bu durumun terör örgütü tarafından istismar edildiğinin altını çizen Tümgeneral Kır, ''Yaylaların terörist faaliyetler için kullanılması, bazı sorunlar yaratmakta, güvenlik güçlerimizin halkla teröristi birbirinden ayırmada
zorluk yaşamasına neden olmaktadır'' dedi.

Zaman zaman yaşanan tereddütlerde güvenlik güçlerinin zayiat verebildiğini dile getiren Tümgeneral Kır, ''Bu durum, hem vatandaşlarımız hem de güvenlik güçlerimiz açısından riskler oluşturmaktadır. Nitekim, bu ikilem,
Gediktepe'de de yaşanmıştır'' diye konuştu.

-''SINIR BİRLİKLERİ DE PROFESYONEL OLACAK''-
''Komando tugaylarının bizzat operasyonlara katılan unsurlarının profesyonelleşmesi'' projesine fiilen 22 Ocak 2008 tarihinde başlandığını da anımsatan Tümgeneral Kır, şöyle devam etti: ''Bugün itibariyle profesyonelleşme oranı yüzde 84 olmuştur. Halen eğitimlerinin son döneminde olan bin 32 uzman erbaşın katılmasıyla bu oran, Ağustos 2010'da yüzde 100 seviyesine ulaşacaktır. Bu konuyla paralel olarak, Gediktepe olayı sonrasında gündeme gelen, hudut birliklerinin de profesyonel askerlerden oluşturulması kapsamında başlatılan ön çalışmada; Irak hududundan başlamak üzere, hudut birliklerinin operasyonel faaliyetlerinde görev yapacak personelin, belirli bir süre içerisinde, profesyonelleştirilmesi hedeflenmiştir. Yapılan çalışma netleştiğinde, kamuoyu ile paylaşılacaktır.''

Tümgeneral Kır, konuşmasının sonunda bugüne kadar yürütülen terörle mücadelede verilen şehitleri rahmetle, gazileri minnetle andıklarını da dile getirerek, ''Bu mücadelede Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanında yer alan, her türlü desteği veren yüce milletimize şükranlarımızı sunuyoruz'' dedi.