24 Mayıs 2010 Pazartesi

Laiklik uğruna tutuklanan askerler! / Mümtazer Türköne

"TSK, bu süreçten güçlenerek çıkacaktır" diyor, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ. Ne diyelim? İnşallah. Bahsettiği, Ergenekon soruşturmaları kapsamında tutuklanan askerler.

Bizim soracağımız soru şu: TSK güçlenerek çıksın da, ya Türkiye? Türkiye bu bataklıktan nasıl çıkacak? Güçlenerek mi, zayıflayarak mı? "TSK güçlenerek çıkarsa, Türkiye de güçlenir" cevabını verenlerin biraz durması lâzım. Çünkü Genelkurmay Başkanı başka bir şey söylüyor.

19 Mayıs münasebetiyle Genelkurmay Başkanlığı'nda bir panel düzenlenmiş. Bu panelde Altemur Kılıç, "Orduyu yıpratmak için, içeriden dışarıdan yapılan saldırılar beni çok üzüyor. Her asker tutuklandığında canımdan can gidiyor" demiş. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ise Kılıç'ın bu duygularına saygı duyduğunu ve paylaştığını belirtiyor. Kendi düşüncenizi başkasına söyletme esnekliği var bu paylaşımda. "TSK bu süreçten güçlenerek çıkacaktır" sözünü de, bu duygularının peşinden ifade ediyor.

Soruyu şöyle sorsak: "Her asker tutuklandığında Türk milleti ne düşünüyor?" Şahsen ben, her asker tutuklandığında, özellikle general rütbeli askerler tutuklandığında cumhuriyet savcılarına ve onları tutuklayan mahkemelere "helal olsun" diyorum. Savcılara ve yargıçlara olan saygım ve hayranlığım artıyor. Hepimizin yargıya güveni artmıyor mu? Kolay değil; emrinde bir yığın asker ve silah olan bir komutanı tutukluyorsunuz. Bu tutuklama kararları hakkında elinizde sağlam deliller yoksa, siz bir delisiniz. Yok eğer her sanığa uygulanacak prosedürü, gözünüzü kırpmadan ve mahkeme binasının üzerinden sesten hızlı uçan jetlere rağmen uyguluyorsanız sizler birer kahramansınız. Sizler varken, sizdeki bu cesaret ve güçlü adalet duygusu hükmünü icra ederken bu milletin sırtını kimse yere getiremez.

Bir asker tutuklandığı zaman, işte bu yüzden ve askerleri çok sevdiğim halde benim canımdan can gitmiyor. Silaha galebe çalan hukukun gücü adına iftihar ediyorum. Adalet, silahlı güçten korkmuyor. Beni yani halkı korumak adına cesaretle işini yapıyor. Bir asker suç işlemişse veya ceza prosedürüne göre hakkında kuvvetli emareler varsa tutuklanmalı. Asker olmasına rağmen tutuklanmalı. Şayet suç işleyen başka insanlar gibi tutuklanamıyorsa, ona farklı bir muamele yapılıyorsa, işte o zaman hepimizin canından can gitmeli. Bu ülke adına, geleceğimiz adına karamsarlığa kapılmalıyız.

Genelkurmay Başkanı'nın verdiği "TSK bu süreçten güçlenerek çıkacaktır" hükmünü de mutlaka bu çerçevede algılamalıyız. Hukuk hükmünü icra edecek. Eğer suç işleyenler varsa, rütbesi ne olursa olsun adalet önünde hesap verecek. Böylece TSK, bu tecrübeden dersler çıkartarak bünyesinde görev alan herkesin hukuka sonuna kadar riayet ettiği bir kurum haline gelecek. Böylece biz, içinde suçlu barındırmadığı için ordumuza güveneceğiz. Suç işlemeye niyetlenenlerin bu kurumun çatısı altında barınamayacağını bileceğiz. Öyle değil mi? Bunun aksini söyleyecek ve savunacak birinin vatanseverliğinden söz edilebilir mi?

Askerlerin bağımsız yargı tarafından tutuklanmasından rahatsız olmak ve TSK'nın bu süreçten güçlenerek çıkacağına inanmak biraz zihnimizi karıştırıyor. Ama daha fazlası da var. Genelkurmay Başkanı rahatsızlığını, Altemur Kılıç'ın sözleri üzerinden ifade ettikten hemen sonra laik bir duruş sergiliyor: "Türkiye'de herkes Anayasa'nın 24. maddesine uygun hareket ederse Türkiye'de sorun kalmaz" hükmünü veriyor. Bilmeyenler için, "kimsenin devletin sosyal, ekonomik, siyasî, hukukî temellerini kısmen de olsa din kurallarına dayandıramayacağı" şeklinde Anayasa'nın bu hükmünü açıklıyor.

"Tutuklanan askerler" ile Anayasa'nın 24. maddesi arasında nasıl bir ilişki var? Onlar, Anayasa'nın bu hükmünü korurken mi tutuklandılar? Artık bıktık, usandık. Asker dediğin mertçe konuşur. Ne diyorsunuz? Kimi kastediyorsunuz? Tutuklanan askerler, laikliği korudukları için mi tutuklandılar? 3. Ordu komutanı, laikliği koruduğu için mi, mahkemenin karşısına çıkmıyor?

Türkiye'yi korumak, güvenliğini sağlamak ve tek parça halinde tutup güçlü bir ülke haline getirmek için hepimizin hukuka ve adalete ihtiyacı var. "Askerleri bile" tutuklayabilen yargı, Türkiye'nin güvenliğine TSK'dan daha fazla katkıda bulunur. Bırakın Türkiye bu süreçten güçlenerek çıksın.