Birinci Ergenekon davasıyla birleştirilen 'Vatanseverler' davasının tutuksuz sanığı Taner Ünal, kendilerini 'derin devlet' olarak tanıtanların komplosuna maruz kaldığını savundu.
Kendilerini 'derin devlet' ilan edenler, bana komplo kurdu
Birinci Ergenekon davasıyla birleştirilen 'Vatanseverler' davasının tutuksuz sanığı Taner Ünal, kendilerini 'derin devlet' olarak tanıtanların komplosuna maruz kaldığını savundu.
Birinci Ergenekon davasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dünkü duruşmasında sanık kürsüsünde Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği'nin (VKGB) başkanlığını yürüten Taner Ünal vardı. Son 15 yıldır komplolara maruz kaldığını anlatan Ünal, "Bunun asıl sebebi, kendisini derin devlet ilan eden veya devlet adına iş yaptığını söyleyerek beni yönlendirmeye çalışanların benim ve yürüttüğüm faaliyetleri kontrol edememesidir. Bunlar bilhassa ikinci Ergenekon davasının sorgu tutanaklarında vardır. Derin devletin derneğim üzerinde tahakküm kurmasına engel olduğum için başıma bunlar geldi." dedi.
Taner Ünal, Ergenekon örgütünün varlığından haberinin olmadığını savundu. Veli Küçük, Mehmet Zekeriya Öztürk, İsmail Eksik, Oktay Yıldırım gibi şahısları hiç tanımadığını, Doğu Perinçek, Kemal Kerinçsiz ve Sevgi Erenerol ile birer kez telefonla görüştüğünü iddia etti. Muzaffer Tekin'i de İstanbul'da verdiği konferans sırasında tanıdığını anlattı.
ESKİ İFADELERİNİ KABUL ETMEDİ: BUNLAR BENİM DENGESİZLİKLERİM...
Taner Ünal'ın daha önce verdiği ifadeler de mahkemede okundu. Ünal, "Fikri Karadağ, (Paşaların kellelerini koparıp çuvala dolduracağız. İhtilal yapacağız. İhtilali de Muzaffer Tekin yapacak. Genelkurmay Başkanımız Alaaddin Parmaksız olacak. Ben de başbakan olacağım) diyordu." şeklindeki ifadesini kabul etmedi. O sıralarda paranoya halinde olduğunu iddia eden Taner Ünal, "Bunlar benim dengesizliklerimdir." şeklinde konuştu. Bazı beyanları için ise 'latife, şaka' savunmasını yaptı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Hiç latifeye benzemiyor. Bu konuların şakası bile olmaz." şeklinde karşılık verdi. Danıştay saldırısının ardından tetikçi Alparslan Arslan'ın üzerinde VKGB'nin kartviziti bulunmuştu.