17 Mayıs 2010 Pazartesi

Gazeteci kitaplarının odağında da asker var

Zaman Yazarı Ekrem Dumanlı, gazeteci yazarların çıkardığı kitapların gündeminde asker sorunu olduğuna dikkat çekerek, üç önemli kalemden üç önemli eseri tanıttı.
...
Asker-sivil ilişkisinin bu kadar yaygın tartışılması sadece gazete sayfalarına yansımıyor. Kitapların da ana konusu bu kritik ilişkiyi analiz ediyor. Doğal bir süreç bu. Çünkü bu ülkenin normalleşme süreci asker-sivil münasebetlerinin demokrasinin evrensel standartlarına çekilmesiyle mümkün. Aksi takdirde (ve dünyanın genel seyrinin tersine) Türk demokrasisi daima vesayet altında olacak, başta Meclis olmak üzere bütün demokratik kurumlar çadır tiyatrosunu andıran bir görüntü içinde kalacak.

Üç önemli kalemden üç önemli eseri bu sütuna taşımakta fayda görüyorum. Hasan Cemal'in 'Türkiye'nin Asker Sorunu' kitabı temel bir felsefeye dayanıyor. Kitap açıkça diyor ki, "Ey asker, siyasete karışma!" Bu boşuna yapılmış bir çağrı değil; öteden beri "silahlı güçler", halkın iradesine gölge düşürecek işler yapıyor. Bu tür müdahaleler belli dönemlerde çok da yadırganmıyordu.

Zaten tarih boyu süren bir darbecilik geleneği de bulunmakta. Ancak, dünyanın geldiği bugünkü nokta cuntacılığın insanlık dışı bir eylem olduğunu net bir biçimde açığa çıkardı. Darbeciler her ülkede tek tek bulunuyor, yargılanıyor. Ayrıca modern devlet kurgusunda asker, hukukî çerçevede denetlenebilir, sorgulanabilir, hesaba çekilebilir hâle geldi.

Hasan Cemal tam bu noktada bir duruş sergiliyor: Aydın duruşu. Önce askerin demokrasiye doğrudan müdahalesini anlatıyor uzun uzun; sonra da tavrını ortaya koyuyor, "Çek elini siyasetten!" diyor. Bu, demokrasiye inanan herkesin ortak çağrısıdır. Üstelik ordunun saygınlığını koruması da buna bağlıdır; zira kışladan çıkıp siyasete bulaşan rütbeliler hem halkına zarar veriyor hem kahramanlıklarıyla iftihar edip bağrımıza bastığımız askerimize. 28 Şubat dönemine de değinen Hasan Cemal, bazılarının diline doladığı kendi duruşuyla ilgili de önemli bir özeleştiri yapıyor. O dönemde asker yanlısı görünen tutumu için kendince duruşunu sorguluyor. Cemal'in kitabı, demokratik bilincin yaygınlaşması adına çok önemli bir eser...

Fikret Bila'nın son dönemde yaptığı bazı röportajlar hem çok ses getirdi, hem de tarihe ışık tutacak bir arşiv belgesine dönüştü.

Üst düzey askerî yetkililerle yapılan görüşmeler, askerî mantığın deşifresi adına da önemli. Bila'nın konuştuğu komutanlar, kritik dönemlerde görev yapan simalar: Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt, Kenan Evren, Aytaç Yalman, Necati Özgen ve İlker Başbuğ. Bu isimler, hem üst düzey rütbeliler olarak askerî mantığı bir dönem temsil etmişler, hem de terörle mücadele gibi önemli bir meselede muhatap olmuşlar, kendilerince stratejiler geliştirmişler ve tatbik etmişler. Yayımlandığı günlerde herkesin dikkatini çeken ve hakkında onlarca makale yazılan röportajların kitaba dönüştürülmesi o mülakatları kalıcı ve kaynak eserler haline getirdi.

Laiklik meselesine askerin bakış açısından, Kürt sorununda yürütülen (yapılan yanlışlar dâhil) politikalara kadar pek çok konuda ipucu veriyor 'Komutanlar Cephesi'.

Mümtaz'er Türköne'yi tanıyorsunuz. Yazdığı yazıların arkasındaki siyaset bilimine vukufiyeti gayet iyi biliyorsunuz. Mümtaz'er Hoca, sık sık asker-sivil ilişkilerindeki yanlışları gündeme getiriyor.

"Askerleri yakından tanıyorum" diyor. Haklı. O, bir asker çocuğu.

Ayrıca asker-sivil ilişkisine dair hem tecrübeleri var hem okuma birikimleri. 'Sözde Askerler' kitabı Hoca'nın Zaman'da yayımlanan makalelerinden yapılmış bir derleme değil.

Türköne'nin o makalelerde de dile getirdiği fikirler, makale hudutlarına sığmayan derinliğiyle kitaba dönüştürülmüş. Kitap, asker düşmanlığı yapmıyor. Tam aksine askerin saygınlığını koruması adına önemli mesajlar veriyor. "İç tehdit", "iç düşman" gibi kavramların cuntacıların elinde kötüye kullanıldığını ve artık bu kötü alışkanlıklardan vazgeçilmesi gerektiği söyleniyor. Ergenekon davası, Bülent Arınç'a suikast girişimi gibi güncel olaylara değinirken hadiselerin felsefî ve tarihî şuur altına da temas ediliyor. Yani, bir yanda aktüel konulardan hareket ediyor kitap, diğer yandan siyaset tarihinin unutulmaz virajlarından.