21 Mayıs 2015 Perşembe

Müyesser Yıldız yazdı: Cemaatçi polislerin TSK'daki çocukları hedefte

Kumpas davalar sürecinde 1. Ordu Komutanlığı'ndaki seminer kayıtları ve savaş planları başta olmak üzere TSK'dan yüzbinlerce bilgi/belge çalındı... Kritik birimler izlendi, hedefteki isimler dinlendi önce kamuoyuna, sonra özel yetkili savcılara servis yapıldı... Bizzat TSK içinden isimler, bu kumpasların içerdeki Cemaat mensuplarının yardımıyla gerçekleştiğini belirtip, “paralel yapılanmanın” tehlikeli boyutlara ulaştığını açıkladı...

Amma TSK'da tabir-i caizse yaprak kıpırdamadı. Genelkurmay Başkanlığı'nın “paralelle mücadele için somut bilgi, belge” istemesine Erdoğan dahi tepki gösterdi.

Duyduk ki, “büyükleri” bulamayan Genelkurmay, “paralel çocuklar” üzerinde inceleme başlatmış.
Kim mi bunlar? Paralelci olduğu iddiasıyla tutuklanan, açığa alınan veya emekliye sevkedilen polislerin Askeri Okullarda okuyan çocukları. Avukat Fidel Okan da yaklaşık 7 ay önce bir televizyon programında hem “paralel” çocukların askeri okullara nasıl girdiğini anlatmış, hem de o polis müdürlerinin isimlerini ve çocuklarının hangi askeri okullarda okuduğunu açıklamıştı.

Bunlardan birkaçını hatırlatmakla yetinelim. Mesela geçtiğimiz günlerde tutuklanan Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Recep Güven'in kızının GATA'da, oğlunun Kara Harp Okulu'nda, Ergenekon, Şike, Oda TV gibi önemli operasyonların başındaki isim olarak bilinen, Taşhiyeciler soruşturmasında gözaltına alınıp, tutuksuz yargılanan Mutlu Ekizoğlu'nun oğlunun Kuleli'de okuduğu belirtilmişti.

İşte Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın isteği üzerine askeri okullardaki bilinen “paralel” çocuklar başta olmak üzere çok sayıda öğrenciye yeniden bilgi formu doldurtulmaya başlandığı ve bunların Savcılığa gönderildiği öne sürülüyor.

TEPKİLERİ KESMEK İÇİN Mİ?

Lâkin sözkonusu incelemeyle ilgili söylenti ve şüpheler var.

Şöyle ki; 2007-2012 yılları arasında, yani “paralelin” iktidar olduğu dönemde sadece Kara Harp Okulu'ndan tam bin 894 öğrencinin görünürde, “akademik başarısızlık, disiplinsizlik, sağlık” gibi gerekçelerle ayrılmak “zorunda” bırakıldığı, bunların tamamının da Cemaat cenahında yer almayan, çoğunluğu subay, astsubay, uzman çavuş çocukları olduğu konuşula geliyordu.

Askeri okullarda çocuğu olan aileler, 17/25 Aralık operasyonlarından sonra “iktidardan” düşen paralel yapının okullardaki faaliyetlerinde de frene bastığını, ancak Şubat ayından beri yeniden atağa geçip, hedefteki öğrenciler üzerinde baskıyı yoğunlaştırdığını öne sürmeye başladı. Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı'na şikâyetlerini ileten veliler, “Paralelin çocukları güzel güzel okurken, neden bizim çocukların üzerine geliniyor” serzenişinde de bulundu.
“Paralel” çocuklara bilgi formu doldurtulması işlemi, işte bu şikâyetlerin ardından gündeme geldi. TSK'da “paralelle mücadele edildiğine” inanmayan veliler de şimdi, “Bizim çocukların üzerine gidilirken, bakın onları da takip ediyoruz algısı mı yaratılmak isteniyor?” diye soruyor.