Darbecilerle mücadele, 28 Şubat soruşturması, kozmik oda ve kaza mı suikast mı olduğu henüz anlaşılamayan merhum Muhsin Yazıcıoğlu olayı gibi.
25 Mart 2009'da meydana gelen ve Yazıcıoğlu ile birlikte 5 arkadaşının hayatını kaybettiği kaza hâlâ aydınlatılmış değil.
15.03'te düşen helikopterin enkazına 48 saat boyunca ulaşılamamıştı. Aradan geçen bunca zamanda olayın kaza mı yoksa suikast mı olduğu hâlâ aydınlatılabilmiş değil.
Üstelik cevabı aranan onlarca soru var.
Mesela helikopterin düştüğü zaman diliminde bölgede uçan savaş uçaklarına bir açıklama getirilemiyor.
Silinen radar kayıtları, helikopterin beyni denen cihazların enkazdan kaybolması, bu cihazları söken askerlerin görüntülerinin yayınlanması, Merhum Yazıcıoğlu ve 5 kişinin kanında yüksek miktarda zehirli gaz bulunması gibi kafa karıştıran bir sürü ayrıntı var.
Soruşturma Malatya Savcılığı'nda...
Bugüne kadar tutuklanan asker ve sivil memurlarla bir teknisyen tahliye edildi. Davada tutuklu sanık yok.
Ancak geçen yıl ilginç bir gelişme yaşandı. Muvazzaf bir asker gizli tanık olarak ifade verdi.
Kaza akşamında ve sonrasında yaşananlara ilişkin hem bilgi hem de belge verdi.
Açıkçası bir yıldır bu gizli tanığın ifadesine, paylaştığı belgelere ulaşmaya çalışıyordum. Dosyada gizlilik kararı olduğu için bu kolay olmadı.
Ancak geçtiğimiz günlerde tanığın kendisine ulaştım. İkna etmek kolay olmadı ancak sonunda 'Dosyanın üzeri örtülmesin' diyerek buluşmayı kabul etti.
Buluştuk, uzun uzun konuştuk.
Enkaz bölgesinde iki helikopter var
Bazı görüntüler üzerinde kaza akşamını anlattı. Dosyada gizlilik kararı olduğu için çok detay yazamam. Ama özeti şu: Radarların susması diye bir şey yok ve Hava Kuvvetleri'ndeki kayıtlara göre enkaza 2,5
saat sonra ulaşılmış.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi Muharebe Yönetim Modeli'nden aktardığı görüntülere göre Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını taşıyan helikopterin enkazının üzerinde 17.43'te bir başka hava aracı gözüküyor.
17.47'de bir başka hava aracı aynı bölgeye geliyor. 17.49'da ise ilk gelen helikopter kaza bölgesinden ayrılıyor.
Helikopterin 15.03'te düştüğünü göz önüne alırsak yaklaşık 2,5 saat sonra enkazaulaşılmış.
Gizli Tanık'ın anlattığı başka ayrıntılar da var. Fakat dosyada gizlilik kararı olduğu için detaya girmem mümkün değil.
Peki Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının hayatını kaybettiği olay nasıl aydınlatılacak?
Muhatabımın net bir önerisi var. Diyor ki: "Savcı yanına bilirkişileri alacak ve Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi ve Genelkurmay Savaş Harekât Merkezi'ndeki kayıtları inceleyecek."
Doğal olarak 'Şu ana kadar oralara bakılmadı mı' diye bir soru yöneltiyorum.
Savcılık resmi yazıyla bilgi belge istemiş ancak muhatabımın iddiasına göre, 'Anlaşılmaması için birtakım karışık radar görüntüleri paylaşılmış...'
Hava Kuvvetleri kökenli tanığın anlattıkları ilginç. Kesinlikle üzerinde durulmalı.
Ayrıca şunu unutmamak gerekiyor.
Bugünün teknolojik imkanlarında Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikoptere 48 saat boyunca ulaşılamamış olmasının
hiçbir izahı yok.
İhmal, kasıt ya da suikast varsa faillerinin bulunup yargıya teslim edilmesi şart.
Bu konunun faili meçhul bırakılması kabul edilebilir bir şey değil.