ABD'li havacılık ve uzay sanayi şirketi
Lockheed Martin’de LMT.N
F-35 programı ile ilgili iş geliştirmeden sorumlu Başkan Yardımcısı Steve
O'Bryan, Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesinden, projenin sona ereceği 2039
yılına kadar en az 12 milyar dolar gelir elde edeceğini söyledi.
11. Uluslararası Savunma Fuarı'nda (IDEF) Reuters'ın sorularını yanıtlayan
O'Bryan, "Türkiye projenin tedarikçisi konumundaki dokuz ülkeden biri ve
Türkiye olmasaydı biz bu projeyi yapamazdık" dedi.
Türkiye'nin havacılık sanayisinin son derece rekabetçi olduğunu belirten
O'Bryan, "Türkiye bugüne kadar herhangi bir uçak siparişi vermeden önce
dahi bu projeden 300 milyon dolarlık kontrat aldı. Ancak bu rakam uçak
siparişlerinin teslim edilmeye başlandığı dönemde 1 milyar dolara kadar
çıkacak" dedi.
Proje kapsamında 2039 yılına kadar 3,100 adet uçak üretiminin düşünüldüğünü
de hatırlatan O'Bryan, "2039 yılına kadar bu da (Türkiye için) yaklaşık 12
milyar dolarlık iş anlamına geliyor" diye konuştu.
Şu anki F-35 programına göre son uçağın 2039 yılında üretileceğini söyleyen
O'Bryan, "Ancak bu tarihten sonra bu uçak en az 30 yıl daha uçmaya devam
edecek. Yani 2069'a kadar daha bu proje sürecek. Dolayısıyla bu iş uzun
dönemli, karşılıklı yararları yüksek olan bir iş" dedi.
G.KORE VE SİNGAPUR’UN KARARI
Şu anda programa katılan 13 ülke bulunduğunu da aktaran O'Bryan,
"Japonya ve İsrail de son olarak F-35 programına katıldı. Güney Kore ve
Singapur'un da bu konuda karar vermesini bekliyoruz. Güney Kore bu konuda bir
yarışma düzenliyor ve Haziran ayında karar verecek. Singapur da kendi
programını değerlendiriyor" dedi.
Bu uçağın mevcut dokuz farklı model uçağın yerini alacağını belirten
O'Bryan, "Bugün baktığınızda sadece F-16'yı 26 farklı ülke kullanıyor. Bu
dokuz farklı modelden yalnızca biri F-16. Bugün 13 ülkeden bahsediyoruz ama
önümüzdeki dönemde muhakkak çok daha fazla ülkeden bahsedeceğiz. Bu tür şeyler
biraz da ABD'nin politikasıyla belli olacak. Şu anda program dahil olan
ülkelerin çoğu ABD'nin yakın müttefikleri. Tarihsel olarak bakıldığında belli
vadede ABD'nin diğer müttefiklerine de bu tür projelerini açıldığını
görüyoruz" dedi.
Projenin geliştirilmesi için 60 milyar dolar harcandığını kaydeden O'Bryan,
"Bu uçak beşinci jenerasyon bir savaş uçağı. Mevcut uçak teknolojilerinin
üzerine bu kadar para harcanarak geliştirildi. Şu anda bu nedenle bir rakibi
bulunmuyor" dedi.
"Türkiye açısından bu programda üretim fırsatları üretim maliyetlerinin
üzerinde olacak diyebilirim" diye konuşan O'Bryan, "Türkiye'nin
siparişi olan 100 uçak 12 milyar dolardan daha az tutacak. Şu an için
Türkiye'nin siparişi 100 uçak. Bu uçaklar 2017-2025 arasında teslim edilecek.
Ancak Türkiye üretilmesi planlanan 3,100 uçak için de üretim yapacak.
Türkiye'nin uçak siparişini artırması halinde projeden sağlayacağı yarar da
artabilir" diye konuştu.
TEK BAŞINA JET UÇAĞI YAPILMAZ
Türkiye'nin siparişlerinin F-35 A modeli olduğunu ve bu versyionun normal
havalimanına iniş kalkış yapabildiğine dikkat çeken O'Bryan, "Ancak Türk
savunma şirketleri A, B, C versiyonlarının tamamı için de üretim
yapıyorlar" dedi.
Türkiye'nin kendi savaş uçağını üretme projesi ile ilgili de yorum yapan
O'Bryan, "Türk havacılık sanayiinin çok rekabetçi olduğunu düşünüyorum.
F-35 programında çok iyi dizayn işi çıkardılar. Yapılan işin kalitesinden
oldukça memnunuz ayrıca teknoloji açısından da. Bizim bugüne kadarki
tecrübemize göre bir jet uçağı tek başınıza yapamazsınız. Örneğin biz
Türkiye'den parça alıyoruz. Bu uçağı Türkiye olmadan yapamazdık" dedi.
Lockheed Martin IDEF kapsamında F-35 programında tedarik zincirinde bulunan
Türk şirketleri ALP Havacılık, Aselasan, Ayesaş, Fokker Elmo, Havelsan, Kale
Havacılık, Mikes, Roketsan, Tusaş ve Tübitak Sage ile fuarda özel bir imza
töreni düzenledi.
Bugüne kadar 65 uçak teslim etiklerini belirten O’Bryan, programın başından
bu yana 235 adet sipariş aldıklarını şu an üretim aşamasında olan 88 uçak
bulunduğu bilgisini verdi.