Ergenekon Davası'nın görülen 301. duruşmasında Albay Hasan Atilla Uğur, Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiğinde sorgusuna katıldığını anlatarak, ''Öcalan bir paranoyak'' dedi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Gazeteci Tuncay Özkan ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 37 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler'in de aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Başka suçtan tutuklu bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük ve Sami Hoştan da duruşmaya katıldı.
"İDDİALARIN TAMAMI KÜLLİYEN YALANDIR"
Savcılar
tarafından sunulan 2 bin 271 sayfalık mütalaaya ilişkin tutuklu sanık
emekli Albay Hasan Atilla Uğur savunmasını yaptı. Mahkeme Başkanı Hasan
Hüseyin Özese, "Avukatınız burada hazır. Savunma yapmaya hazır mısınız?"
şeklindeki sorusuna Uğur, "Savunma yapmaya hazır değilim. Ama çeşitli iddialara ilişkin beyanlarda bulunacağım" diye konuştu.
Davada yargılanan sanıkların 'Darbeye teşebbüs' iddiasıyla suçlandığını söyleyen Uğur, "Cinayet, hırsızlık gibi suçlarla ilgili hazırlanan iddianamelerde bile suç tarihi ve saati yazılır. Bu mütalaada suç tarihleri farkı. Darbe teşebbüsü 2003, 2006, 2009 ve 2011 mi, belli değil. İddianame ve mütalaaya göre sürekli darbe paranoyası içinde yaşayan insanlar var. Sürekli darbe teşebbüsü içindeler. Böyle saçma bir şey olamaz. İddiaların tamamı külliyen yalandır. Mütalaada somut suç isnat edilmemiştir, somut delil ortaya konmamıştır" dedi.
"KOMPLO ROMANI OLUŞTURULMUŞTUR"
Davada yargılanan sanıkların 'Darbeye teşebbüs' iddiasıyla suçlandığını söyleyen Uğur, "Cinayet, hırsızlık gibi suçlarla ilgili hazırlanan iddianamelerde bile suç tarihi ve saati yazılır. Bu mütalaada suç tarihleri farkı. Darbe teşebbüsü 2003, 2006, 2009 ve 2011 mi, belli değil. İddianame ve mütalaaya göre sürekli darbe paranoyası içinde yaşayan insanlar var. Sürekli darbe teşebbüsü içindeler. Böyle saçma bir şey olamaz. İddiaların tamamı külliyen yalandır. Mütalaada somut suç isnat edilmemiştir, somut delil ortaya konmamıştır" dedi.
"KOMPLO ROMANI OLUŞTURULMUŞTUR"
Yasalar değişmemesi durumunda idamla yargılanacağını ifade eden Uğur, "Dava
6 yıldır devam etmektedir. 18 Mart günü açıklanan mütalaa gerçek dışı,
hukuksuzdur. Mütalaanın dili, iddianeme diliyle aynıdır. Komplo romanı
oluşturulmuştur" ifadelerini kullandı. 2 saatlik son savunma
süresini eleştiren Uğur, dosyada milyonlarca sayfa olduğunu, mahkemenin
bu uygulamayla ileride mahkumiyet kararı vereceğini, bunun da ihsası rey
anlamına geldiğini savundu.
"O BİR PARANOYAKTIR"
Albay Hasan Atilla Uğur, Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiğinde sorgusuna katıldığını anlatarak "Apo
kendisiyle konuşanı tartar. Elini veren kolunu kaptırır. Sorgularken
Barış Manço'nun ölüm haberi geldi. Bize dönüp gözlerini açarak 'Ben de
üzüldüm. Barış Manço'yu kim öldürmüş' diye sordu. O bir paranoyaktır" dedi. Duruşma Uğur'un savunmasının alınması ile devam ediyor.