Suriye’de bulunan Süleyman Şah Türbesi’nin nakli sırasında şehit olan Astsubay Halit Avcı ile ilgili yürütülen soruşturmada dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı. İfadeleri alınan askerler, operasyonun PYD desteği ile yapıldığı iddialarını destekler yönde bilgi verdi. Tank şoförü Uzman Çavuş D.D., kendisinin kullandığı araca bir sivilin tercüman olarak bindiğini söylerken, takım komutanı üsteğmen F.G. ise Suriye toprağına girdikleri anda, sivil bir pikabın kendileri ile birlikte yol aldığını söyledi. İfadelere göre, Avcı’nın şehit olmasına ise, bir tankın namlusunun Avcı’nın içinde bulunduğu akrep tipi araca çarpması neden oldu.
Geçtiğimiz 21 Şubat'ta yapılan
'Süleyman Şah Operasyonu' sırasında, TSK Foto Film Şubesi’nde görevli
Astsubay Halit Avcı şehit düştü. PYD (Demokratik Birlik Partisi)
kontrolündeki Kobani’den geçilerek yapılan operasyon sonrası
çeşitli tartışmalar gündeme gelmişti. PYD kaynakları operasyona
kendilerinin de destek verdiğini açıklarken, TSK bu yöndeki açıklamaları
yalanlamıştı.
TANKIN NAMLUSU ÇARPTI
Askeri savcılık Avcı'nın ölümü ile ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında operasyona katılan askerlerin ifadelerini aldı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 7’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın ifadesini aldığı isimlerden biri takım komutanı Tank Üsteğmen F.G. oldu. 13 Nisan günü alınan ifadesinde F.G. olayın nasıl olduğunu anlatırken “Tank Yzb. A.G. tarafından durmamız emredilmişti. Herhangi bir sebep söylenmedi. Yaklaşık 10 dakika durduktan sonra intikale devam ettik. O günün sabahı birliğe döndüğümüzde benim takımımda bulunan bir tankın namlusunun yolun sağında beklemekte olan GZPT (Akrep tipi zırhlı) aracına çarptığını ve bir şehidin olduğunu öğrendik. Daha sonra da söz konusu tank üzerinde yaptığımız incelemede sıyrıkların ve ezilmelerin olduğunu gördük” dedi.
Askeri savcılık Avcı'nın ölümü ile ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında operasyona katılan askerlerin ifadelerini aldı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 7’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın ifadesini aldığı isimlerden biri takım komutanı Tank Üsteğmen F.G. oldu. 13 Nisan günü alınan ifadesinde F.G. olayın nasıl olduğunu anlatırken “Tank Yzb. A.G. tarafından durmamız emredilmişti. Herhangi bir sebep söylenmedi. Yaklaşık 10 dakika durduktan sonra intikale devam ettik. O günün sabahı birliğe döndüğümüzde benim takımımda bulunan bir tankın namlusunun yolun sağında beklemekte olan GZPT (Akrep tipi zırhlı) aracına çarptığını ve bir şehidin olduğunu öğrendik. Daha sonra da söz konusu tank üzerinde yaptığımız incelemede sıyrıkların ve ezilmelerin olduğunu gördük” dedi.
SİVİL ARAÇ ÖNDE GİTTİ
Üsteğmen F.G., intikal öncesinde, kendilerine, sivil araçların da yanlarından geçebileceği ile ilgili bilgi verilip verilmediği yönündeki soruyu ise “İntikal öncesinde sivil araçlara dair herhangi bir uyarı veya bilgi verilmedi. Sadece hatırladığım kadarıyla intikale başlayıp Suriye topraklarına girdiğimizde önümüzde sivil bir pikabın bizimle aynı hızda ilerlediğini bölük komutanı A. Yüzbaşı’ya telsizle haber verdim. Kendisi de bana ‘gözetlemeye devam et. Herhangi bir olumsuz durum olursa bana bilgi ver gerekli önlemleri al’ dedi” şeklinde yanıtladı.
TERCÜMAN OLARAK TANKA BİNDİ
Aynı gün ifadesi alınan Tank Uzman Çvş. D.D. ise, yapılan harekâtta şoför olarak görev yaptığını ifade ederek Avcı’nın şehit olması ile ilgili üsteğmen F.G. ile aynı yönde ifade verdi. D.D., intikal esnasında şahit olduğu olağanüstü bir durum olup olmadığı yönündeki soruya ise şu karşılığı verdi: “Hatırladığım kadarıyla Türkiye topraklarında iken F. Üsteğmen telsizden A. Yüzbaşı’ya, sivil bir şahsın tercüman olarak kendisini tanıttığını ve tanka bindiğini anons geçti. A. Yüzbaşı da beklemesini söyledi. Tahminimce A. Yüzbaşı bu sürede tabur komutanına danıştı. Daha sonra telsizden F. Üsteğmen’e ‘alabilirsin’ diye anons geçti.”
Aynı gün ifadesi alınan Tank Uzman Çvş. D.D. ise, yapılan harekâtta şoför olarak görev yaptığını ifade ederek Avcı’nın şehit olması ile ilgili üsteğmen F.G. ile aynı yönde ifade verdi. D.D., intikal esnasında şahit olduğu olağanüstü bir durum olup olmadığı yönündeki soruya ise şu karşılığı verdi: “Hatırladığım kadarıyla Türkiye topraklarında iken F. Üsteğmen telsizden A. Yüzbaşı’ya, sivil bir şahsın tercüman olarak kendisini tanıttığını ve tanka bindiğini anons geçti. A. Yüzbaşı da beklemesini söyledi. Tahminimce A. Yüzbaşı bu sürede tabur komutanına danıştı. Daha sonra telsizden F. Üsteğmen’e ‘alabilirsin’ diye anons geçti.”
‘YOLUN SOLU YPG’YE AYRILMIŞ’
İfade alma işlemlerine de katılan Avcı Ailesi’nin avukatı Mehmet Erkan Akkuş, “Dosya muhteviyatındaki ifade ve belgelerden, adına Şah Fırat Operasyonu denen olayda, Genelkurmay, PKK'nın Suriye kolu YPG ile ortak hareket etmiştir” yorumunda bulundu. Av. Akkuş, “Operasyonda, YPG (PYD’nin askeri birimi) güçleri eskortluk ve kılavuzluk yaptığı gibi, bazı tanklara YPG’liler, kılavuzluk etmeleri için bindirilmiştir. Bu durumdan bilgisi olmayan tank kullanıcıları, yolun sol yönünü YPG araçlarının akışına bırakmak zorunda kalmışlar. Bu koordinesizlik ve planlama hatası sonucu, Halit Avcı Assubay şehit olmuştur. Savcılığının hazırlattığı bilirkişi raporunda olayın sorumluluğu, tank kullanıcısı uzman çavuşa ve tank komutanı assubay çavuşa ihale edilmiştir. Rapora göre bu iki asker bilinçli taksirle ölüme sebep olmaktan yargılanacaklar. Ancak biz, bunun eksik olduğunu düşünüyoruz” dedi.