21 Nisan 2015 Salı

AKP'nin tek rakibi HDP / Ergun Babahan

Piyasanın meslek ahlakıyla bilinen isimlerinden Metropoll Araştırma Şirketi Başkanı Özer Sencar, HDP’nin baraj altında kalması halinde hiçbir formulün AKP’nin tek başına iktidar olmasına engel olamayacağına işaret ediyor. HDP’nin yüzde 10’u aşıp 11 veya 12 oy oranına ulaşması 8 Haziran sabahı Türkiye’de yepyeni bir siyasi atmosfer yaratabilir.
 
Ancak, AKP için HDP’li bir Meclis’in kabus olarak görüldüğü, iktidar gücünü kaybetmemek için elinden geleni ardına koymayacağı ortada. Ağrı’da yaşananlar aklı başında olan insanlar için tesadüfi bir olay değildi.
 
Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın Ağrı Valisi ile arasında geçtiği iddia edilen konuşmaları yalanlaması insanın içini rahatlatan bir gelişme. 17 Aralık soruşturması sırasında yaptığı konuşmalar aklımızda olan Ala’nın bu tip bir söylemde bulunmuş olması meşruiyet açısından ciddi sıkıntılara yol açabilirdi.
 
BARAJA ŞİDDET SARMALI...
 
Ala, konuşmayı yalanlarken temennisini de açıklamış: Halkın HDP’yi baraj altında bırakması…
 
Bu temenninin ardından HDP Genel Merkezi kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırıya uğradı. Sırrı Süreyya Önder, saldırıyı Ağrı provokasyonunun bir devamı olarak değerlendirip HDP'nin barajı aşmasının partiyi şiddet sarmalının içinde göstererek engellenmek istendiğine dikkat çekti.
Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre ise Kandil, PKK’yı silahlı bir eyleme zorlayan provokasyonlara karşı dağ kadrolarına bir çağrı yapıp “Seçime kadar ortalarda görünmeyin” talimatı vermeye hazırlanıyor.
 
Dağdakilerin sağduyulu davranmaya çalıştığı bir dönemde şehirdekilerin kirli oyunlar peşinde koşmaları, amacı ortaya koyuyor.
 
Çünkü seçmenin bir bölümü, HDP’ye vereceği oyun onu iktidar yapmayacağını ama AKP’nin keyfi bir yönetim kurmasını veya bugünkü keyfi yönetimini pervasızca kullanmasına engel olacağını biliyor.
 
YÖNETİCİLER SUÇLADIKÇA...
 
Kimse Yok Mu Derneği’nin bile terörizm ile suçlandığı, kazada, bombardımanda ölen insanların öldükleriyle kaldığı, hırsızları kovalayan polislerin tutuklanıp hırsızların baştacı edildiği bir ülkede yaşamaktan yorgun düştüysek, demokratik bir ittifak kaçınılmaz.
 
HDP barıştan, bir arada yaşamaktan, yolsuzluklardan hesap sormaktan bahsettikçe daha çok saldırının hedefi oluyor. Devletin en yetkili ağızları sözbirliği içinde HDP’yi teröristlerle işbirliği içinde olmakla suçladıkça partiye yönelik saldırılar artıyor.
 
Bu partinin teröristlerle işbirliği içinde olduğuna dair elinde bir bilgi, belge varsa yargıyı harekete geçirirsin. Zaten yargı tamamen kontrolünde. Bunu yapmayıp meydanlarda nefret söylemleri ürettikçe yarını barış ve huzur içinde birlikte yaşama şansını azaltırsın.
 
Kamuoyu araştırmalarında HDP’nin yüzde 10’lar üzerinde görünmesine rağmen iktidar sözcülerinin partinin baraj altında kalacağından emin görünmeleri aslında kuşku verici.
 
Yargısının yürütmenin bir kolu haline gelmiş olduğu bir ülkede seçimin namusundan emin olabilir miyiz ciddi bir soru işareti. Ama işaretler HDP’nin baraj altında kalacağı değil ama bıraktırılacağı yönünde maalesef…