MİT TIR’larını durduran 17’si tutuklu 33 askerin yargılanması AK-Medya tarafından özellikle F Tipi’yle mücadale kapsamındaymış görüntüsüyle ele alınıyor. Böylece AKP Hükümeti’nin teröre desteği perdelenmeye ve kamuoyunda “F Tipi TIR’ları durdurduğuna göre demek ki hükümet iyi bir şey yapmış” algısı yaratılmaya çalışıyor.
Ve
33 askere gözaltı kararıyla başlayan son 10 günlük süreç böyle ele
alındığı için de TIR’ın içindekiler ve bunların terör örgütlerine
gönderildiği gerçeği belli ölçülerde örtülüyor.
GENELKURMAY: HUKUKA SAYGI
Konuyla
ilgili yazılarımızda dikkat çektik: TIR’lara operasyonda iç içe geçmiş
iki süreç yaşandı. Pratikte AKP’nin Suriye macerasını engelleyen
operasyon bir süreci, bundan yararlanarak Hakan Fidan’a operasyonunu
sürdürmek isteyen F Tipi’nin müdahalesi diğer süreci oluşturuyordu.
Bu nedenle MİT TIR’larının durdurulması bir F Tipi işi değildi. Nitekim askerlerin ifadeleri de bu gerçeği teyit etti; subaylar cematle bağlantılı oldukları iddiasına sert tepki gösterdi.
Öte
yandan Genelkurmay Başkanlığı’nın bu konudaki sessizliği de AKP
medyasının yaratmaya çalıştığı algıya destek oluşturdu. Kamuoyu belli
ölçülerde “Genelkurmay da sahip çıkmadığına göre demek ki bu askerler
cemaatçi” diye düşünmeye başladı.
Genelkurmay’ın bir haftalık sessizilikten
sonra önceki gün yaptığı “hukuka saygı” açıklaması ise Ergenekon-Balyoz
süreçlerinden doğru dürüst ders çıkarılmadığını ortaya koydu!
HUKUKSUZLUK DİZ BOYU
Oysa 33 askere MİT TIR’ı davası her boyutuyla hukuksuzdur:
1)
Dava iki ayrı mahkemede yürümektedir. Adana’da aylardır ama tutuksuz
süren bir dava ve İstanbul’da yeni başlayan ve askerlerin 17’sinin
tutuklandığı ikinci bir dava...
2) İstanbul davası “Selam Tevhid” dosyası üzerinden ve “askeri casusluk” suçlaması ile açıldı. Yani aslında konu askeri mahkemeleri ilgilendiriyordu.
3) Öte yandan Genelkurmay MİT TIR’larını durduran askerleri geçen yıl görevden almış ve idari soruşturma başlatmıştı?
Yani aynı konuyla ilgili üç ayrı dava sürmektedir! Yani ortada “saygı” duyulacak bir “hukuk” yoktur!
Kaldı ki AKP Hükümeti’nin hukuk diye bir derdi de yoktur. Nitekim Başbakan Davutoğlu’nun Başdanışmanı Etyen Mahçupyan hükümetin Gülen cemaatiyle mücadelesinde “hukuki davranmak zorunda olmadığını” savunmaktadır! (sol.org.tr, 14 Nisan 2015)
33 ASKER NEDEN F TİPİ OLAMAZ?
Peki
tüm bu hukuksuzluk neden yaşanıyor? MİT TIR’ları ile terör örgütlerine
silah taşındığı gerçeğini, F Tipi ile mücadele üzerinden unutturmak
için...
Tamam,
yöntem kısa vadede AKP Hükümeti’nin işine yarıyor ama uzun vadede konu
hem hükümeti hem de Türkiye’yi büyük bir sorunun içine atacak! Davanın
süreçleri, temyizler hatta AİHM boyutu, iktidarın Suriye’deki terör
gruplarını, rejimi devirsin diye nasıl da silahlandırdığını iyice ortaya
koyacak!
Nitekim
Terör uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan da dün bu riske dikkat çeken önemli
bir yazı kaleme aldı. Özcan, davanın ortaya çıkacaklar nedeniyle uzun
vadede MİT’e (yani Erdoğan-Davutoğlu-Fidan iktidarına M.A.G) zarar
vereceğini belirtiyor. Dahası Özcan yan yana getirilmiş 33 kişinin
Emniyet’te F Tipi oluşturabileceğini ama tayin-terfi gibi nedenlerle
bunun TSK’de mümkün olamayacağını, dolayısıyla 33 askeri de F Tipi diye
değerlendirmenin çok yanlış olacağını belirtiyor. (Milliyet, 14 Nisan 2015)
ASKERİ CASUSLUK DEĞİL VATANSEVERLİK
Sonuç
olarak hükümetin F Tipi ile mücadele ediyor olması, tertip ve kumpaslar
döneminin kapandığını değil, tertip ve kumpasların artık A Tipi
şeklinde yürüdüğünü göstermektedir!
MİT
TIR’larının durdurulması “askeri bir casusluk” olayı değil, tersine
Türkiye’yi ve bölgeyi ateşe atacak bir zihniyetin macera girişimine
pratikte engel olmuş bir olaydır.