25 Temmuz 2013 Perşembe

"Özkök o cesareti gösteremedi"

Balyoz Planı Davası’nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde devam ediliyor. 15 sanığın Avukatı Mahir Işıkay, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün ifade vermek izin mahkemeden karar beklemesini sert sözlerle eleştirdi.
 
 361 sanıklı Balyoz Planı Davası’nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde devam ediliyor. 15 sanığın Avukatı Mahir Işıkay, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün ifade vermek izin mahkemeden karar beklemesini eleştirerek, “Silah arkadaşlığı bambaşka bir şeydir. Biz kimseden şefaat dilemedik. Gerçekten bir suç varsa gelsin ortaya çıksın. Ama Özkök o cesareti gösteremedi. O yürekliliği gösterseydi, ‘ben buradayım dinlenmek isteniyorsa, dinlensin’ deseydi, mahkeme buna rağmen dinlemiyorsa, bu günah ve vebal mahkemeye ait olacaktı. Özkök bu günah ve vebali hayatı boyunca çekmeyecekti. Ceza alanlar belki ömürlerini yitirecekler ama günah ve vebal ile yaşamayacaklar. Özkök o delikanlılığı gösterecekti bu vebal ile yaşamayacaktı” dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Balyoz Davası'nda Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis kararı çıkmıştı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde devam ediliyor.

Ali Rıza Sözen, Ali Demir, Erdinç Atik, Yusuf Kelleli, Hakan Sargın, Hüseyin Özçoban, Hüseyin Topuz, Kahraman Dikmen, Murat Özçelik, Aziz Yılmaz, Nail İlbey, Tuncay Küçük, Ahmet Hacıoğlu, Canatan Turgut, Kenan Yüce Murat Dülek, Adem Ceylan, Gökhan Murat Üsküdar, İlker Yunus’un Avukatı Mahir Işıkay, Hüseyin Özçoban’ın adının Fatih Cami’ni bombalayacak isimler arasında yer aldığını basında gördüğünü anlattı. Özçoban’ın TSK’daki geleceği parlak subaylardan biri olduğunu belirten Işıkay, müvekkillerinin tamamının suç tarihinde Akademi’de öğrenci olduklarını belirtti. Çarşaf, Sakal isimli planların yapıldığından bahsedildiğini ancak bu planı hazırladığı iddia edilen müvekkillerinin plan seminerine çağrılmadığını anlatan Işıkay, Müvekkillerinin adını geçtiği kritik görevde yer alacaklar listesinde yer alan bir kişinin ceza almadığını bunun da gerekçesini anlayamadıklarını ifade etti.

NEDEN AKADEMİ KOMUTANI’NIN BU OLAYLARDAN HABERİ YOK
Müvekkillerinin söz konusu raporları hazırladığına yönelik bir tane bile görevlendirme veya tebligat bulunmadığını ifade eden Işıkay, sözlerine şöyle devam etti:
“1. Ordu Komutanlığı doğrudan Akademiye görev veremez. Başsavcılık Akademideki bazı öğrencilere beraat istedi. O dönemde Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Akademi komutanıydı. Bu beraat taleplerinin ardından Özel’İn bazı isimleri korumaya alındığı söylendi ama biz bu görüşe katılmıyoruz. Müvekkillerimin de Akademide olduğu sırada komutanları Özel’di. 11 müvekkilim için tanık olarak dinletmek istedim ancak mahkeme kabul etmedi. Akademideki komuta katının tamamı suçlu görünüyor. Hepsi sanık olmuş. Üst kademeden, ast kademeden tüm komutanların bu plandan haber var, öğrencilerin haberi var keşifler yapılıyor raporlar hazırlanıyor, ama Akademi Komutanı’nın haberi yok. TSK’da bir teamül vardır birlik komutanı, birliğin yaptığı şeyden sorumludur. Neden Akademi Komutanı’nın bu olaylardan haberi yok diye sormak istedik Özel’e. Astınız üstünüz keşifler yapacak raporlar hazırlayacak darbe planı yapacak sizin haberiniz olmayacak. Bu mantık dışıdır. Gelip ifade verseydi açığa çıkacaktı.”

EKİP LİDERİ BERAAT ETTİ YARDIMCISI CEZA ALDI


Müvekkilinin Eyüp Cami’nin eylem planını yaptığına ilişkin raporda Caminin ibadethane girişini 3 olarak yazıldığını ancak caminin iki kapısının olduğunu anlatan Işıkay, bir dijital verinin üst veri yolunda birinin isminin olmasının onun o kişi tarafından hazırlanacağı anlamına gelmediğini belirtti. “Tamamı sahte olan dijital belgelerin değerlendirmesini heyetin takdirine bırakıyoruz” diyen Işıkay, görevlendirmede Nail İlbey’in ekip lider yardımcısı olarak görevli olduğunu, Hakan Sadık’ın ise ekip lideri olduğunu, Sadık’ın beraat ettiğini, müvekkili İlbey’in ceza aldığını ifade ederek “Ekip lideri beraat ederken nasıl olurda ekip liderinin yardımcısı 16 yıla mahkum edilir” diye konuştu. Kahraman Dikmen’in suç tarihinde Ankara’da görevli olduğunu anlatan Avukat Işıkay, sanık Hüseyin Polatsoy’un görevli olarak keşifler yaptığı söylenen tarihten 2 ay önce Akademide öğrenime başladığını belirterek, “Akademide nefes bile almaya vakit bulamadan keşif raporları düzenlemeye başlıyor. Bu ne kadar sağlıklı bir plan olabilir? Bu kadar kritik görevlerdeki kişilerin seminerinde olmaması büyük bir çelişki. Plan seminerinde Çarşaf, Sakal ve Tırpan gibi kelimelerden bir tanesi geçmemiştir, bu kelimelere atıfta bulunulmamıştır” dedi.

MAHKEMEDE BENİ AZLETTİ TAKDİR İNDİRİMİ ALDI


Işıkay, “Gerçekten delil yok. Yoku nasıl anlatırız bilemiyorum. Tüm dijitaller sahte. Bir sanığı kurtarmak için bu kadar belgeyi mücadele sonucu alıp sunduktan sonra ilgisi dışında bir dijital veride ismi yer aldı diye 16 yıl hapis cezası almasına almasını içimize sindiremiyoruz. Bir kelimeyle 16 yıl hapis verilmesi çok ağır” değerlendirmesinde bulundu. Bilirkişiye soru sormalarını engellendiğini ifade eden Işıkay, belgeleri Gölcük Donanma Komutanlığı’nda karoların altına bulan gücün belgeleri oraya koyma gücüne de sahip olabileceğini savundu. Müvekkili Aziz Yılmaz’ın caminin eyleme uygunluğuna ilişkin rapor hazırladığından bahsedildiğini ancak raporun dosyada yer almadığını, mahkemeden raporu sorduklarını ancak bulunamadığını, olmayan bir raporla mahkumiyet verildiğini belirten Avukat Işıkay, dijital terörle uğraştıklarını belirtti. Müvekkili Erdinç Atik’in adının yer aldığı listedeki herkesin beraat ettiğini müvekkilinin ise sehven ceza almış olabileceğini İfade eden Işıkay, Müvekkilim Gökhan Murat Üsküdar, beni mahkemede azletti, mahkemeden takdir indirimi aldı. Müvekkillerim arasında tek takdiri indirimi alan kişidir. Sonra beni aradı ‘ağabey ben temyizde sen savun’ dedi. Aynı suçla suçlanan aynı pozisyondaki müvekkillerim takdir indimi almadı. Mahkemenin niyetini anlamanız için söylüyorum” diye konuştu.

ÖZKÖK O CESARETİ GÖSTEREMEDİ

Işıkay, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün ifade vermek izin mahkemeden karar beklemesini eleştirerek şöyle konuştu:
"Silah arkadaşlığı bambaşka bir şeydir. Hilmi Özkök, ‘mahkeme çağırırsa gelirim’ lafını söylemeseydi, gelip mahkeme salonunu kapısında bekleseydi, ‘ben ifade vermeye, tanıklık yapmaya hazırım’ deseydi. Biz kimseden şefaat dilemedik. Gerçekten bir suç varsa gelsin ortaya çıksın. Ama Özkök o cesareti gösteremedi. O yürekliliği gösterseydi, ‘ben buradayım dinlenmek isteniyorsa, dinlensin’ deseydi, mahkeme buna rağmen dinlemiyorsa, bu günah ve vebal mahkemeye ait olacaktı. Özkök bu günah ve vebali hayatı boyunca çekmeyecekti. Ceza alanlar belki ömürlerini yitirecekler ama günah ve vebal ile yaşamayacaklar. Özkök o delikanlılığı gösterecekti bu vebal ile yaşamayacaktı.”
Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul’ı sözleri nedeniyle Işıkay’ı uyararak, “Aşırı Derecede rahatsız edecek, rencide edecek konuşmalar savunma makamına yakışmaz lütfen biraz daha dikkat” dedi. Işıkay, müvekkillerinin dijital terör kurbanı olduğunu savunarak beraatlarını talep etti. Sanık avukatları savunmalara devam ediyor. Sanık avukatları savunmalara devam ediyor.