1 Temmuz 2013 Pazartesi

Rusya-S-300’ler, İsrail gazı ve ötesi... / Fikret Ertan

Rusya bir yandan Suriye meselesine siyasi çözümü savunuyor; diğer yandan Esed rejimine askerî destek ve yardımda bulunmaya devam ediyor; bunu da ‘mevcut sözleşmelerimi yerine getiriyorum’ şeklinde izah edip duruyor.

Bu çerçevede özellikle de S-300 hava savunma sistemleri konusunda diğer ülkeleri ikna etmeye, bunların muhalefetini zayıflatmayı umuyor. Nitekim daha birkaç gün önce Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, S-300’leri de ima ederek “Bütün sözleşmelere saygılıyız. Rusya bütün sözleşmelerini yerine getirecektir.” şeklinde konuşmuş bulunuyor.

S-300’ler konusu malum Rusya’nın Suriye meselesi ve bu meseleye askerî bakımdan doğrudan havadan müdahil olmayı düşünenlere bir gözdağı olarak sık sık piyasaya sürdüğü bir önemli koz sayılır.

Rusya, bu kozla Suriye’ye havadan müdahaleyi düşünen bütün ülkeleri uyarıp duruyor. Bu ülkelerin başında şüphesiz Amerika, müttefikleri, NATO ve aynı zamanda elbette İsrail geliyor.

İsrail, Suriye’ye bazı stratejik silahların Hizbullah’ın eline geçmemesini sağlamak için gerektiğinde havadan müdahale edeceğini çoktandır söylüyor; hatta S-300’lerin verilmesi halinde de saldırabileceğini tekrarlıyor. İsrail, S-300’ler konusunda çok hassas malum; zira bunların Esed rejimine sağlanması halinde istediği gibi hava harekâtı yapamayacak; yapsa bile bu defa önemli bir kaybı göze almak, bazı riskleri peşinen kabul etmek zorunda kalacak.

Bu mülahazalarla İsrail, Rusya ile S-300’ler konusunda muhtemelen gizli görüşmeler de yapıyor, Rusya’yı bu işten caydırmaya çalışıyor. Nitekim bir süre önce Başbakan Netanyahu, Moskova’ya sürpriz bir ziyaretle bu konuda Başkan Putin ile baş başa görüşmüştü. Bizim de o zaman yazdığımız ve haberlere yansıdığı gibi Netanyahu, bu ziyaretten eli boş dönmüştü; zira ziyaretten sonra da Rusya, S-300 sözleşmesinin geçerli olduğunu açıklamıştı.

Daha sonra çıkan bazı haberlerde Netanyahu’nun Putin ile yaptığı söz konusu görüşmesinde İsrail doğalgazı konusunun da ele alındığı söylenmişti. Bu haberlere göre, güya Netanyahu, Putin’e S-300’lerin Suriye’ye verilmemesi karşılığında İsrail doğalgazını Avrupa’ya sevk etmeyecekleri şeklinde bir teklifte bulunmuş. Bu haber ve söz konusu teklif doğru mu, yoksa sadece bir spekülasyon mu, bilmemiz mümkün değil.

Ne var ki, son okuduğum İsrail kaynaklı bir yazıda solcu Meretz Partisi Başkanı Zahava Gal-On’un Başbakan Netanyahu’ya cevaplandırması isteğiyle bu konuda bir soru önergesi verdiği; ancak Netanyahu’nun buna hâlâ cevap vermediği söyleniyor. Anlaşılan Zahava Gal-On, bu konuda bir şeyler duymuş ya da öğrenmiş bulunuyor, konunun aslını bizzat Netanyahu’dan öğrenmeye çalışıyor.

Şayet İsrail doğalgazı konusu Netanyahu-Putin görüşmesinde gündeme gelmişse, bu Rusya’nın S-300’leri akla kolay kolay gelmeyecek, Rusya açısından başka stratejik konularda da kullanmaya kararlı olduğunu gösterir. İsrail doğalgazı da anlaşılan bunlardan birisi; zira İsrail doğalgazının Avrupa pazarına yönelmesi ileride Rusya’nın bu pazardaki pay ve ağırlığının azalması ihtimalini güçlü bir şekilde gündeme getirir; bu piyasaya hakim olan Rusya, bundan elbette rahatsız olur.

Rusya zaten bu pazarda son birkaç yıldır pay ve ağırlığını yavaş yavaş kaybetmeye başlamış bulunuyor. Bu da çeşitli sebepler sonucu oluyor. Avrupa’nın LNG’ye yönelmesi, Rus gazını pahalı bulması, Rusya’nın adeta tekel durumundan hoşnut olmaması, kaya gazı potansiyelinin ortaya çıkması gibi sebeplerle Rus doğalgaz devi Gazprom’un konumu giderek zayıflıyor. Rusya ve Gazprom halen bu gidişatı önlemek amacıyla bazı hamleler yapıyorlar. Bunlar neler, muhtemelen başka bir yazıda bunları ele alacağız. Şimdilik, akla zor gelen S-300’ler ile İsrail doğalgazı arasındaki muhtemel bağlantıya dikkat çekelim dedik. Esasen son gelişmeler de İsrail doğalgazının LNG yoluyla Avrupa değil, Asya’ya doğru yönelme ihtimalinin güçlendiğini ortaya koyuyor.

İsrail gazının Asya’ya yönelmesi Netanyahu-Putin mutabakatı sayesinde mi oluyor, söylemesi zor; ama bu tamamen ihtimal dışı da değil. Ayrıca, bu ihtimal gerçekse S-300’ler Suriye’ye verilmeyecek anlamına da gelir. Belki de bunun da ötesinde Rusya ile İsrail arasında başka şeyler de söz konusu, kim bilir.