İzmir 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Nisan’da görülmeye başlanacak 'Askeri bilgi ve belge bulundurma' davasında tutuksuz sanıklar arasında bulunan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele’nin tutuklandığı zaman savcı ve hakime verdiği ifadesinde, sanıklardan hiç kimseyi tanımadığını söylediği belirtildi.
Hakkında 'Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak',
'Yasaklanan bilgileri temin etmek' suçlamasıyla 2-6 yıl hapis cezası
istenen Koramiral Veysel Kösele, 14 Eylül 2012 tarihinde tutuklandı.
Koramiral Kösele o tarihte Terörle Mücadele Kanunu’nun 10’uncu Maddesi
ile görevli 1 No’lu Hakim Serdar Ergül tarafından alınan ifadesinde,
hiçbir örgütsel faaliyet içinde bulunmadığını söyledi.
Kösele, Pandora veri tabanında bulunan 'Koordinatör/Safiye
Köten/Veysel Kösele' başlığında bulunan 6 belgeyi hiçbir zaman suç
örgütünün veri tabanına kayıt etmediğini, kendisiyle hiçbir ilgisinin
bulunmadığını belirtti. Kösele, 2008 yılında Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı'nda tümamiral rütbesiyle personel başkanı görevinde
bulunduğunu 'Amiral terfi sistemi' dosyasındaki belgenin kendi
sorumluluğundaki şubelerden biri tarafından Genelkurmay’a
bildirilmek üzere görüş içeren belge olduğunu, ancak bu belgeyi hiçbir
zaman suç örgütünün veri tabanına kayıt etmediğini söyledi.
'Komutanatavsiyeler.doc' isimli dosyada 2011 Yüksek Askeri Şura amiral terfilerine yönelik 'Komutana önerilerim' isimli belgeye dair soruya Kösele, o tarihteki YAŞ’ta koramiralliğe terfi ettiğini, bu belgede adının ne maksatla kimler tarafından yazıldığını bilmediğini ifade etti.
'Komutanatavsiyeler.doc' isimli dosyada 2011 Yüksek Askeri Şura amiral terfilerine yönelik 'Komutana önerilerim' isimli belgeye dair soruya Kösele, o tarihteki YAŞ’ta koramiralliğe terfi ettiğini, bu belgede adının ne maksatla kimler tarafından yazıldığını bilmediğini ifade etti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele şöyle dedi:
"Bana kimse tarafından şantaj ya da tehdit yapılmadı. Bu belgeler iddia edilen veri tabanına kaydedilme tarihinde Deniz Kuvvetleri personel başkanlığı görevini yaptığım tarihleri içermektedir. Bu belgelerin son kayıt tarihi olarak da çıkarma filosunda görev yaptığım tarihleri içermektedir. Bu büyük bir çelişkidir. Tamamen ayrı yerlerde görev yaptığım sırada aynı bilgisayara bu şekilde kayıt yapılması mümkün değildir. 43 yıldır onurlu bir şekilde görevimi yerine getiriyorum. Hakkımdaki isnatlar beni son derece üzmüştür, mesleğimden beni soğutmuştur, suçsuzum."
Koramiral Kösele, soru üzerine sanık Safiye Köten ve Onur Süer’i tanımadığını söyledi. Kösele, 2009-2011 arasında Foça’da görev yaptığını, Safiye Köten’in eski Foça Kaymakamı'nın kızı, örgütün bir diğer yöneticisi olduğu iddia edilen Onur Süer ise Foça Çıkarma Gemisi Komutanlığı’nda görevli yaklaşık 500 kişiden birisi olduğunu savcılık aşamasında öğrendiğini, yaptığı görev nedeniyle insanların kendisini tanıyabileceklerini dikkat çekti.
Koramiral Veysel Kösele’nin Avukatı Bora Kösele de veri tabanındaki kayıtların müvekkilinin dışında oluşturulduğunu, söz konusu belgelerin bir tanesinin müvekkilinin sorumluluk alanıyla ilgili olduğunu, bu belgenin de gizli hiçbir tarafının bulunmadığını, diğer hiçbir belgenin müvekkiliyle ilgisinin olmadığını söyledi. Soruşturma kapsamında Koramiral Veysel Kösele tarafından oluşturulduğu iddia edilen farklı belgeler ile ilgili de savunma yapan avukat Bora Kösele, "Bu dosyalar; Veysel Kösele tarafından oluşturulmamıştır. Özellikle 14 Eylül 2009 tarihinde oluşturulup 16 Nisan 2010 tarihinde son kaydı yapıldığı iddia edilen "Kıbrıs konusundaki son gelişmeler’ isimli dosyanın kullanıldığı bilgisayar Dışişleri Bakanlığı’ndadır. Müvekkil hiçbir zaman Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapmamıştır. Müvekkilin Dışişleri Bakanlığı’nda veri oluşturması ve Bakanlığa girebilmesi mümkün değildir. Bu durum sadece müvekkile kurulan bir komplo bulunduğu sonucunu ortaya çıkartmaktadır. Müvekkilim sorumluluğu dışında 40 yıldır onuruyla vazifesini yapmıştır. Kimseye herhangi bir yanlışı olmamıştır" dedi.
Veysel Kösele bu ifadeyi verdiği tarihte tutuklandı. Kösele, avukatlarının itirazı üzerine bir hafta sonra tahliye edildi. Tahliye gerekçesi olarak, Kösele’nin tutuklanmasına neden olan belgelerin gizlilik derecelerini belirten değerlendirme yazısının Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından soruşturma dosyasına gönderildiği, şüpheli yönünden delillerin toplandığı, Kösele’nin delilleri karatma ihtimalinin kalmadığı ve kaçmayacağı kanaati oluştuğu gösterildi.
Koramiral Kösele, 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla 49’u muvazzaf asker 79’u tutuklu, toplam 357 sanıklı davada 16 Nisan’da yargılanmaya başlanacak.
"Bana kimse tarafından şantaj ya da tehdit yapılmadı. Bu belgeler iddia edilen veri tabanına kaydedilme tarihinde Deniz Kuvvetleri personel başkanlığı görevini yaptığım tarihleri içermektedir. Bu belgelerin son kayıt tarihi olarak da çıkarma filosunda görev yaptığım tarihleri içermektedir. Bu büyük bir çelişkidir. Tamamen ayrı yerlerde görev yaptığım sırada aynı bilgisayara bu şekilde kayıt yapılması mümkün değildir. 43 yıldır onurlu bir şekilde görevimi yerine getiriyorum. Hakkımdaki isnatlar beni son derece üzmüştür, mesleğimden beni soğutmuştur, suçsuzum."
Koramiral Kösele, soru üzerine sanık Safiye Köten ve Onur Süer’i tanımadığını söyledi. Kösele, 2009-2011 arasında Foça’da görev yaptığını, Safiye Köten’in eski Foça Kaymakamı'nın kızı, örgütün bir diğer yöneticisi olduğu iddia edilen Onur Süer ise Foça Çıkarma Gemisi Komutanlığı’nda görevli yaklaşık 500 kişiden birisi olduğunu savcılık aşamasında öğrendiğini, yaptığı görev nedeniyle insanların kendisini tanıyabileceklerini dikkat çekti.
Koramiral Veysel Kösele’nin Avukatı Bora Kösele de veri tabanındaki kayıtların müvekkilinin dışında oluşturulduğunu, söz konusu belgelerin bir tanesinin müvekkilinin sorumluluk alanıyla ilgili olduğunu, bu belgenin de gizli hiçbir tarafının bulunmadığını, diğer hiçbir belgenin müvekkiliyle ilgisinin olmadığını söyledi. Soruşturma kapsamında Koramiral Veysel Kösele tarafından oluşturulduğu iddia edilen farklı belgeler ile ilgili de savunma yapan avukat Bora Kösele, "Bu dosyalar; Veysel Kösele tarafından oluşturulmamıştır. Özellikle 14 Eylül 2009 tarihinde oluşturulup 16 Nisan 2010 tarihinde son kaydı yapıldığı iddia edilen "Kıbrıs konusundaki son gelişmeler’ isimli dosyanın kullanıldığı bilgisayar Dışişleri Bakanlığı’ndadır. Müvekkil hiçbir zaman Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapmamıştır. Müvekkilin Dışişleri Bakanlığı’nda veri oluşturması ve Bakanlığa girebilmesi mümkün değildir. Bu durum sadece müvekkile kurulan bir komplo bulunduğu sonucunu ortaya çıkartmaktadır. Müvekkilim sorumluluğu dışında 40 yıldır onuruyla vazifesini yapmıştır. Kimseye herhangi bir yanlışı olmamıştır" dedi.
Veysel Kösele bu ifadeyi verdiği tarihte tutuklandı. Kösele, avukatlarının itirazı üzerine bir hafta sonra tahliye edildi. Tahliye gerekçesi olarak, Kösele’nin tutuklanmasına neden olan belgelerin gizlilik derecelerini belirten değerlendirme yazısının Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından soruşturma dosyasına gönderildiği, şüpheli yönünden delillerin toplandığı, Kösele’nin delilleri karatma ihtimalinin kalmadığı ve kaçmayacağı kanaati oluştuğu gösterildi.
Koramiral Kösele, 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla 49’u muvazzaf asker 79’u tutuklu, toplam 357 sanıklı davada 16 Nisan’da yargılanmaya başlanacak.