AHİM, Balyoz davası sanıklarından Tuğamiral Cem Aziz Çakmak’ın başvurusunu reddetti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Balyoz davası sanıklarından Tuğamiral Cem Aziz Çakmak’ın
tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen ‘delillerin inandırıcı
olmadığı’, ‘adil yargılama hakkının ihlal edildiği’ ve ‘uzun tutukluluk’
iddiasıyla yaptığı başvuruyu reddetti. Kararda, ‘ceza dosyasında
inandırıcı deliller bulunduğu’, ‘tutuklama kararının keyfi ve mantıksız
olmadığı’, davanın çok sanıklı olması nedeniyle tutuklama süresinin uzun
olmadığı ifade edildi. Kararda sanıkların masumiyet karinesinin ihlal
edilmediğine de vurgu yapıldı.
Balyoz darbe planının ikinci aşaması olan Suga Eylem Planın Ankara
ağının koordinatörü olduğu gerekçesiyle tutuklanan Çakmak’ın başvurusunu
Türk hâkim Işıl Karakaş’ın üye olarak katıldığı AİHM 2. Dairesi
sonuçlandırdı. Mesut Hasan Benli'nin radikal.com.tr'de
yer alana heberine göre, oybirliğiyle Çakmak’ın başvurusunun kabul
edilemez olduğuna hükmeden dairenin kararında, şöyle denildi:
İkna edici bilgiler: Başvuranın ileri sürdüğü gibi,
delil unsurlarının inandırıcı olup olmadığını veya bunların kendisine
iftira atma niteliği taşıyan sahte bir unsur olup olmadığını tespit etme
yükümlülüğü ulusal yargı organlarına aittir. AİHM, ceza dosyasının,
başvuranın kovuşturulmasına neden olan suçu işlemiş olabileceği
konusunda objektif bir gözlemciyi ikna edebilecek bilgiler içerdiği
kanaatindedir.
Tutuklama keyfi değil: Mahkeme, hakkındaki suçlamayla
ilgili ciddi neden ve emarelerin varlığını da dikkate alarak ve somut
delil unsurlarına dayanarak ceza kanununca yaptırıma bağlanan suçları
işlediği iddiasıyla yakaladıklarını gözlemlemektedir. Bu delil
unsurlarının, kesin bir mahkûmiyete karar verilmesi için gerçek ve
yeterli derecede inandırıcı olup olmadığı sorununu yargılamadan mahkeme,
somut olayda başvuranın tutuklanmasının yasaya aykırı olarak
nitelendirilmesi konusunda ulusal otoritelerce ileri sürülen yasal
hükümlerin davada uygulanması ve yorumlanmasının keyfi veya mantıksız
olduğu sonucunun ortaya çıkmadığı kanısındadır. Dolayısıyla başvurunun
bu kısmı açıkça dayanaktan yoksundur.
Süre normal: Mahkeme, mevcut davada, başvuranın toplam
tutukluluk süresinin 1 yıl 8 aydan biraz fazla olduğunu tespit
etmektedir. Başvurana atılı suçların ağırlığı dolayısıyla ortaya çıkan
kaçma riskinin varlığına ve özellikle ağır organize suçlara ilişkin çok
sayıda suç ortağı hakkında yürütülen ceza davasının karmaşıklığına
dikkat çekmektedir. Mahkeme, bu koşullar altında, başvuranın tutukluluk
süresinin sözleşmeye uygun olduğu kanaatindedir. Adil ve tarafsız bir
mahkemede yargılanmadığı yönündeki itirazla ilgili, temyiz sürecinin
bulunması nedeniyle kapsamlı bir inceleme yapılmadı.