Türkiye'nin ilk jet üssü olan Balıkesir'deki 9. Ana Jet Üssü'nün uçuş
emniyet subayı yüzbaşı Züleyha Dombay, yaklaşık 12 yıldır savaş pilotu
olarak vurucu güç F-16 uçuruyor.
Balıkesir'deki iki jet üssünden biri olan, ''Ege'nin Kalesi'' olarak
nitelendirilen 9. Ana Jet Üssü'ndeki pilotlar, hava harp okulunda
başlayan Çiğli, Konya ve Ankara'daki uzun soluklu eğitimlerinin ardından
savaş pilotu olarak görev alıyor.Vurucu güç olan F-16'ları uçuran pilotlar, Balıkesir'deki görevlerinin yanı sıra bazı noktalarda tuttukları nöbetlerle Batı Karadeniz, Trakya, Marmara, Ege'yi havadan gelecek olası tehditlere karşı koruyor.
Gökyüzünün yılmaz bekçileri arasında bulunan yüzbaşı Züleyha Dombay da 5 yılı bu üste olmak üzere yaklaşık 12 yıldır vurucu güç F-16 uçuruyor.
Dombay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uçuş emniyet subayı ve kol lideri olduğunu belirterek, 1999 yılında Hava Harp Okulu'ndan mezun olduğunu ve 2001 yılından bu yana F-16 ile uçtuğunu söyledi.
Daha önce Merzifon'daki 5. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görev yaptığını anlatan Dombay, ''Pilotluk gençlik hayalimdi. Lise yıllarında, bir televizyon programı seyrettim ve çok etkilendim. O zaman pilot olmaya karar verdim. Ardından çok çalıştım ve bugün sevdiğim mesleği yapıyorum'' dedi.
Uçmanın başlı başına zevkli ve bir o kadar da zor olduğunu dile getiren Dombay, şöyle konuştu:
''Hem psikolojik hem fizyolojik açıdan yoğun görevlerimiz var. İnsanı zorlayan görevler. Ama uçmak, başlı başına çok zevkli olduğu için bu zorlukları geride kalıyor. Uçmak güzel. Bunu görevlerle birleştirmek daha güzel ve zevkli. Uçuş esnasında adrenalinden dolayı heyecan hissediyoruz. Bir taraftan da yapmamız gereken işler olduğu için adrenalin ve heyecan zamanla dikkate dönüşüyor.''
-Uçuş sırasında pilot üzerine binen yük 9 katına çıkabiliyor-
Savaş pilotu olduktan sonra da eğitimlerinin aralıksız sürdüğünü her an savaşa hazır olmaları gerektiğini vurgulayan Dombay, ''Hemen hemen her gün uçuyoruz. G kuvveti, yer çekiminden kaynaklı bir kuvvettir. Normal durduğumuzda kilonuz kadar 1 G kuvvet biniyor üzerinize. Uçuş sırasında yaptığınız manevralara göre 9 G'ye kadar, yani kilonuzun 9 katı yük biniyor'' dedi.
Pilotların sürekli olarak fiziksel ve zihinsel açıdan uçuşa hazır olduğunu ifade eden Dombay, şunları kaydetti:
''Zihinsel olarak tüm uçuşu, motor çalıştırmadan inişe kadar yerden kafamızda tüm planlarını yapıyoruz. Uçuşu mutlaka önce yerde yapıyoruz. Neler yapacağımızı yerde değerlendirip en ince ayrıntısına kadar planlamadan sonra uçuş yapıyoruz. Alarm durumunda bir uçağın hazırlanma ve kalkış süresi, birkaç dakikadır.''
Dombay, uçuş emniyetinin, ilgili her şeyi ve herkesi kapsadığını belirterek, Hava Kuvvetleri'nde uçuş hatlarında görev yapan herkesin uçuş emniyetiyle ilgili olduğunu, ayrıca emniyetli uçuşun, hava şartları, bulunduğunuz ortam, her türlü malzeme ve davranışı da kapsadığını bildirdi
-''Uçağınız kaç yapıyor?''-
Silahlı kuvvetlerde bayan olmanın zorluğuna dikkati çeken Dombay, şöyle devam etti:
''Yaptığınız iş, hem psikolojik hem fizyolojik açıdan çok yorucu ve yıpratıcı. Erkekler için de böyle. Fiziksel ve zihinsel açıdan sağlam olmak gerekiyor. Kendinize çok dikkat etmeniz büyük önem taşıyor. Hayat biraz daha farklı, sosyal hayat daha az ama işimiz yoğun ve yorucu. Birçok kişi, pilot olduğumu öğrenince şaşırıyor. Ardından, 'nasıl uçuyorsunuz, zevkli mi, uçağınız kaç yapıyor?' gibi sorularla karşılaşıyoruz. Çok fazla gözlemledikleri ya da bildikleri olmadığı için ilk duyduklarında şaşırıyorlar. Standart sorular arasında 'Nasıl uçuyorsunuz, zevkli mi?' gibi sorular da oluyor.''
''Neden savaş pilotu olmayı tercih ettiniz?'' sorusuna Dombay, ''Çok zevkli bir meslek. Benim görüşüme göre en iyisi F-16. Onunla uçmak ayrı bir güzellik. Yapabileceğim işin en uç noktasını yapmak istedim. Hava kuvvetlerinde uçuşun en uç noktası savaş pilotu olmak'' yanıtını verdi.
Savaş pilotu olmak isteyen gençlere, çok çalışmaları ve istemelerini öneren Dombay, ''İstemeden çabalamadan olacak iş değil, çok çalışmaları ve istemeleri lazım'' dedi.
-Anne pilot olmak
Anne pilotluğun, özveri istediğini ifade eden Dombay, ''3 yaşında çocuğum var. Çocuğunuza ayıracağınız vakit kısıtlı. Mümkün olduğunca onunla geçireceğim zamanı başka bir şeye aktarmak istemiyorum. Günlük 2 saatim ona kalıyor. Bizden uzak büyüyor. Bize özlem duyarak büyüyor. Uçak sesini duyduğunda 'annemin, babamın uçağı' diyor. Anne ne iş yapıyor dendiğinde, 'pilot uçuyor' diyor ama ne iş yaptığımızın henüz tam anlamıyla farkında değil'' diye konuştu.
Dombay, kitap okumayı sevdiğini, fırsat buldukça güncel yayınlarını takip etmeye çalıştığını belirterek, hobiler için fazla zamanı kalmadığını sözlerine ekledi.