2 Ağustos 2012 Perşembe

Darbe günlükleriyle bir fırın ekmek pişmiş

Alper Görmüş, Darbe günlüklerini Nokta'da yayımlayınca hakkında dava açıldı. Görmüş, günlükleri üç valiz içinde, yargılandığı mahkemeye sundu. Ancak hâkim dijital belge isteyince günlükler elinde kaldı. Görmüş de çareyi belgeleri fırında yakmakta görmüş. Olayın şahitlerinden Nevzat Çiçek, darbe günlüklerinin ateşinde 700 ekmeğin piştiğini söylüyor.
 
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'e ait günlükler, 2003-2004 yıllarında Ayışığı ve Sarıkız isimli iki darbeyi atlattığımızı ortaya çıkardı. Bunları Nokta dergisinde yayınlayan gazeteci Alper Görmüş, günlüklerden yargılandı ve beraat etti. Günlükleri, 3 valizle yargılandığı mahkemeye taşıyan Alper Görmüş, 17 klasör ve 3 bin sayfadan oluşan metni 'kimse görmesin' diye mahkemeden iki gün sonra gizlice yakmış. Belgeler eski Taraf Gazetesi muhabiri Nevzat Çiçek'in babasına ait fırında yakılmış. Tam iki saat boyunca yanan günlüklerin ateşinde 700 ekmek pişirilmiş. Mahkemeden çıktıktan sonra 3 bavul dosyayı ne yapacağız sorusuna cevap aradıklarını belirten Görmüş, "Bir arkadaşımın ailesinin ekmek fırını vardı. Oraya gittik ve yaktık. İçinde özel hayat bilgileri vardı. Bunları kimsenin görmesini istemedim. Gönlüm rahat etsin diye bunları yaktım. Sonuna kadar nezaret ettim. Tamamı yanıp bitti." diyor.

Özden Örnek'e ait darbe günlükleri, savcıların şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdığı dönemin kuvvet komutanlarına sorulacak sorulara dayanak oluşturuyor. İçerisinde darbe planlarının yapıldığı toplantılar ve konuşmaların yer aldığı günlükler 29 Mart 2007 tarihinde Nokta dergisinde yayımlandıktan sonra kamuoyuna mal oldu. Genelkurmay, haberin hemen ardından derginin genel yayın yönetmeni Alper Görmüş hakkında dava açtı. Görmüş, günlükleri üç valiz içinde yargılandığı Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sundu. Ancak hâkim dijital belge isteyince 17 klasör ve 3 bin sayfadan oluşan günlükler Alper Görmüş'ün elinde kaldı. Ve hikâye burada başlıyor. İçerisinde özel hayata ilişkin bilgiler olduğu için günlüklerin kimsenin eline geçmesini istemeyen Görmüş, çare aramaya başlamış. Aklına ilk olarak kâğıt imha makinesi gelmiş. Ancak hem zahmetli olacağı hem de bir başkasına emanet edemeyeceği için bundan vazgeçmiş. İmdadına eski Taraf Gazetesi muhabiri Nevzat Çiçek yetişmiş. Çiçek, ailesine ait fırında yakarak bu günlüklerden kurtulabileceklerini söylemiş. Üzerine de şu espriyi patlatmış: "Odun yakmayalım, darbe günlükleri ile ekmek pişirelim. 200-300 kilo odunu kâr etmiş oluruz."

Gece yarısı fırına gittik

Günlükleri yakma hadisesini Zaman'a anlatan Nevzat Çiçek, günlükleri Kocasinan Mahmutbey yolundaki 'Çiçekler Ekmek Fırını'na herkes çıktıktan sonra götürdüklerini belirtiyor. Çiçek, kendisine Alper Görmüş ve Ferda Balancar'ın eşlik ettiğini kaydediyor. Çiçek, Alper Görmüş'ün tek bir sayfa bile kalmaması için eline küreği alarak ateşi karıştırdığını vurguluyor. Çiçek'in anlattığına göre iki saat süren yakma işleminden sonra ekmek hamuru getirilmiş ve 700 ekmek günlüklerin ateşinde pişirilmiş.


Alper Görmüş, Nokta Dergisi Eski Genel Yayın Yönetmeni: Gönlüm rahat etsin diye yaktım

"Hâkim istedi günlükleri. Ben de avukatlarla konuştum, 'Bunu nasıl vereceğim?' diye sordum. 'Kâğıt olarak götür' dediler. Onların bir kopyasını almak, ciltlemek, klasörlemek benim için zordu. Bunu ciltçide yapamazdım, fotokopicide de. O anda benden başka kimse bilmiyordu, daha savcılara bile vermemiştim. Dolayısıyla ben onların çıkışlarını bir arkadaşımın fotokopi makinesinde kendi başıma aldım. Büyük bir delme makinesi alarak dosyaladım. Mahkemeye götürdüm, 'Biz böyle istemiyoruz.' dedi hâkim. Mahkemeden çıktıktan sonra '3 bavul dosyayı ne yapacağız?' sorusu ortaya çıktı. Bir arkadaşımın ailesinin ekmek fırını vardı. Oraya gittik ve yaktık. İçinde özel hayat bilgileri vardı. Bunları kimsenin görmesini istemedim. Gönlüm rahat etsin diye bunları yaktım. Sonuna kadar nezaret ettim. Tamamı yanıp bitti."