Genelkurmay İç Güvenlik Harekât Daire Başkanı Tuğgeneral Mustafa Bakıcı’nın Neriman ve Kemal Aydın kardeşlerin Ergenekon’dan gözaltına alındığı günlerde Karargah Evleri’ndeki teğmenleri ziyaret edip “Aydın kardeşlerle görüşebilirsiniz. Genelkurmay Başkanı’nın size selamı var” dediği ikinci iddianamede yer aldı
Ergenekon davasının ikinci iddianamesinde Karargâh Evleri soruşturmasıyla ilgili çok tartışılacak ifadeler yer alıyor. Karargâh Evleri yapılanmasında yer aldıkları iddia edilen teğmenler Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu, savcılık ifadelerinde, Neriman Aydın ve Kemal Aydın’ın Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınmaları üzerine Tuğgeneral Mustafa B’nin kendilerini ziyaret ettiğini, Genelkurmay Başkanı’nın selamını ileterek, “Aydın kardeşleri tanırım, iyi insanlardır, onlarla görüşmenizde sakınca yok” dediğini anlatıyor.İddianamede Mustafa B. olarak geçen tuğgeneralin Özel Kuvvetler Komutanlığı da yapmış olan, Genelkurmay İç Güvenlik Hareket Daire Başkanı Tuğgeneral Mustafa Bakıcı olduğu teğmenlerin daha önce basına yansıyan ifadelerinde yer almıştı. Tuğgeneral Bakıcı, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile birlikte Bakanlar Kurulu’na terör brifingi veren iki generalden biriydi. 1 Temmuz 2008’deki Ergenekon operasyonunda Kemal Aydın ve Neriman Aydın gözaltına alındıktan sonra Karargâh Evleri ile ilgili basına yansıyan haberlerde isimleri geçen teğmenlerle Tuğgeneral Mustafa Bakıcı’nın yaptığı görüşmeler iki ayrı teğmenin ifadesinde aynı cümlelerle geçiyor.Teğmenlerden Noyan Çalıkuşu iddianamede yer alan ifadesinde “2008 yılında Zaman Gazetesi’nde Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile görüştüğü hakkında haber yer aldığını, bu haber üzerine Tuğgeneral Mustafa B’nin özel olarak Eğitim Tümen Komutanlığı’nda kendisi ile görüştüğünü, Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile üç yıldır görüştüğünü söylediğini, bunun üzerine Tuğgeneral Mustafa B’nin bu şahıslarla görüşmesinin hiçbir sakıncası olmadığını söylediğini, Genelkurmay Komutanı’nın selamını ilettiğini” anlatıyor. Teğmen Mehmet Ali Çelebi de yine ifadesinde “Neriman Aydın ile görüşmeleri basına aksedince M.B. paşanın çalıştıkları birimde ziyaret ettiğini, paşanın olayla ilgili bilgisinin olduğunu, bu kişileri tanıdığını bu kişilerle görüşmelerinin hiçbir zararının olmayacağını, iyi insanlar olduğunu söylediğini, paşanın kendilerine Genelkurmay Başkanı’nın selamını ilettiğini” anlatıyor.
Ergenekon davasının ikinci iddianamesinde Karargâh Evleri soruşturmasıyla ilgili çok tartışılacak ifadeler yer alıyor. Karargâh Evleri yapılanmasında yer aldıkları iddia edilen teğmenler Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu, savcılık ifadelerinde, Neriman Aydın ve Kemal Aydın’ın Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınmaları üzerine Tuğgeneral Mustafa B’nin kendilerini ziyaret ettiğini, Genelkurmay Başkanı’nın selamını ileterek, “Aydın kardeşleri tanırım, iyi insanlardır, onlarla görüşmenizde sakınca yok” dediğini anlatıyor.İddianamede Mustafa B. olarak geçen tuğgeneralin Özel Kuvvetler Komutanlığı da yapmış olan, Genelkurmay İç Güvenlik Hareket Daire Başkanı Tuğgeneral Mustafa Bakıcı olduğu teğmenlerin daha önce basına yansıyan ifadelerinde yer almıştı. Tuğgeneral Bakıcı, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile birlikte Bakanlar Kurulu’na terör brifingi veren iki generalden biriydi. 1 Temmuz 2008’deki Ergenekon operasyonunda Kemal Aydın ve Neriman Aydın gözaltına alındıktan sonra Karargâh Evleri ile ilgili basına yansıyan haberlerde isimleri geçen teğmenlerle Tuğgeneral Mustafa Bakıcı’nın yaptığı görüşmeler iki ayrı teğmenin ifadesinde aynı cümlelerle geçiyor.Teğmenlerden Noyan Çalıkuşu iddianamede yer alan ifadesinde “2008 yılında Zaman Gazetesi’nde Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile görüştüğü hakkında haber yer aldığını, bu haber üzerine Tuğgeneral Mustafa B’nin özel olarak Eğitim Tümen Komutanlığı’nda kendisi ile görüştüğünü, Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile üç yıldır görüştüğünü söylediğini, bunun üzerine Tuğgeneral Mustafa B’nin bu şahıslarla görüşmesinin hiçbir sakıncası olmadığını söylediğini, Genelkurmay Komutanı’nın selamını ilettiğini” anlatıyor. Teğmen Mehmet Ali Çelebi de yine ifadesinde “Neriman Aydın ile görüşmeleri basına aksedince M.B. paşanın çalıştıkları birimde ziyaret ettiğini, paşanın olayla ilgili bilgisinin olduğunu, bu kişileri tanıdığını bu kişilerle görüşmelerinin hiçbir zararının olmayacağını, iyi insanlar olduğunu söylediğini, paşanın kendilerine Genelkurmay Başkanı’nın selamını ilettiğini” anlatıyor.
‘Paşa ile görüştüm deme’
İddianame, genç teğmenlerin Ergenekon soruşturmasında gözaltına alındıkları 18 Eylül 2008 günü 1 Temmuz’daki dalgada gözaltı alındıktan sonra serbest bırakılan Neriman Aydın ile telefon görüşmeleri yaptıkları ve Aydın’ın teğmenlere gözaltı sırasında yapmaları gerekenler konusunda taktikler verdiğini de ortaya çıkardı.İddianamedeki kayıtlarda 18 Eylül 2008 günü Noyan Çalıkuşu Neriman Aydın’a “Teyzecim Paşayla görüştüklerimizi söyleyeyim mi savcıya” diye bir sms gönderdiği, Aydın’ın ise “Doğru olmaz diye cevap verdiği” yer alıyor. Çalıkuşu savcılıktaki ifadesinde o mesajında bahsettiği paşanın Mustafa Bakıcı olduğunu söylüyor.
“Bu sim kartı hemen yok et”
Ergenekon soruşturmasında teğmenlere yönelik gözaltıların yaşandığı 18 Eylül 2008 günü Noyan Çalıkuşu ve Neriman Aydın arasında geçen telefon konuşmaları ise operasyonun yarattığı telaşı gözler önüne seriyor. İşte o görüşmeler:
Noyan: Tamam üniformalı mı gideyim yoksa Neriman Teyze.
Aydın: Yok sivil git sivil git. Fotoğrafını falan çekerler. Allah korusun.
Noyan: Tamam ben ne konuşayım onlarla yani dostuz arkadaşız.
Aydın: Tabi ki aile dostuyuz. Bundan başka Metin amcam vasıtasıyla tanıdığımız selçuğa seyahate geldiklerinde tanıdığımız dostlarımız aile dostu olduk sonra diğer arkadaşımı da ben amcamla tanıştırdım sık sık evlerine gideriz yatarız... Neriman hanım teyzemdir yani bütün bu yaşananlar bunlar kemal bilge bir insandır biz Kemal amca dediğimiz can insandır sadece biz...
Noyan: Sohbetleri filan şey eder mi böyle ne konuşuyordunuz der mi?
Aydın: Tabi bütün dünyayı konuşuruz danışırız. Öğretir deme. Mustafa Kemal’i konuşuruz. Öğretmek değil de hani konuşmak sohbet etmek. Zaten bunlar gerçek.
Noyan: Ben öyle fazla Mustafa Kemal’in askeri falan demeyim değil mi Alo.
Aydın: Deme hayır hayır hayır gayet normal.
Noyan: Bir de Ordu evinde benim not aldığım bir defterim vardı.
Aydın: Onu götürme.
Noyan: Ama arama yapılırsa.
Aydın: Arama yapmazlar sen tanıksın. Başka sim kartın var mı? Bu sim kartını at de ki şunu kullanıyorum de. Şimdi sen bu telefon simini çıkartıp atıyorsun. Öbürünü takıyorsun tamam mı hemen yok et.
Noyan: Telefon kayıtlarıyla ilgili falan çıkarsa ne yapayım.
Aydın: Sen bi kapat başka numaradan arayayım seni.
Aydın: Bak şimdi ne yapacan biliyor musun o zaman teyzecim bu numarayı değil o numarayı vereceksin yeni hattı yani o numarayı kullanıyorum diyeceksin. Bunun verirsen buradaki konuşmaların tamamını dökecekler. Bu simini yok et. Bu numarada çok kayıtlı şeyler var. Bu konuşmalarıma istinaden beni de alırlar çünkü.
Aydın: Sen akılı çocuksun. Dostluk dışında bir şey yok. Yüksek mahkemeye bizim şahitliğimiz var diyeceksin. Avukat gelmeden konuşma sakın. Savcılıkta ver ifadeni. Ama şu numaranı lütfen verme.
Noyan: Yok onu şimdi imha ederim birazdan.Kemal amca Neriman teyze“Değerli büyüklerim Kemal Amcam ve Neriman Teyzem... Siz büyüklerimin bizlere vermekte olduğu fikir beyanatları, ileride atılacağımız kıta hayatında bizim görevlerimiz nazarında çok stratejik bir noktaya sahip olacaktır... Sizlerin ruhlarımızı şahlandıran değerli sözlerinizi tekrar dinlemek için huzurunuza gelmek istiyoruz.”
Karargah Evleri yapılanması nedeniyle Ergenekon davasına giren genç teğmenlerin huzurlarına gelmek istedikleri Kemal Aydın emekli bir Kızılay Müfettişi. Kardeşi Neriman Aydın ise Ziraat Bankası Kızılay Şubesi’nde çalışan bir bankacı. Bütün zamanlarını Harp Okulu öğrencileri ve genç teğmenlerin eğitimi ve kariyerine vakfeden bu iki kardeşin kim oldukları ve niçin böyle bir işe soyundukları hakkında 2. Ergenekon İddianamesi’nin sayfalarında bazı ipuçları var.İddianamedeki telefon kayıtlarında genç teğmenlere “Komutan” denilmesi dikkat çekiyor. Teğmenler ise kendilerini “Mustafa Kemal’in Askerleri” olarak tanıtıyorlar. Konuşmalardan genç teğmenlerin bu yapının Genelkurmay’ın bilgisi dahilinde resmi bir yapı olduğunu düşündükleri anlaşılıyor. Teğmenler önce Özel Kuvvetler’e girmeleri ve ardından da kurmaylık sınavına hazırlanmaları için telkin ediliyor. Onlara “Geleceğin kuvvet komutanları” olarak yetiştirdikleri söyleniyor.İddianameye göre Aydın kardeşler, genç teğmenlerin attıkları bütün adımları da yakından takip ediyor. Neriman Aydın öğrencilerin disiplin soruşturmalarını da yakından izleyip, savunmalarını hazırlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder