İnsanların ölümüne yardım ve kurtarma çabalarına tüm saygımla ama...Büyük devlet, bazı durumlarda fena çuvallıyor.Onca para dönüyor ülkede. Onca kaynak toplanıyor. Onca yere sarf ediliyor.Onca makam aracı alınıyor.Onca özel uçak çekiliyor.Onca silah alınıyor.Onca vakıf paralar topluyor.Onca insanın maaşlarından vakıflara kesintiler yapılıyor.Onca hava atılıyor.Onca gösteri, onca afra tafra.Onca zenginlik, modernlik, muasırlık nutku.
Sonra... Karakol basıldığında, "21 yaşında lider konumundaki personel komutasında 21 yaşında gençler öldürülünce"... Golf sahalarının yanında karakollara gerekli kaynak ayrılmadığı anlaşılıyor.Mayında paramparça olunca çocuklar, onlara şehit deniyor ama onca para harcanmasına rağmen gerekli cihazların orada olmamasına pek bir şey denemiyor. Yoksul çocuklar asker ocağında üç kap yemek buluyor ama mermi göğsüne doğru hareketleniyor ya, işte o tam gerekli anda yelek bulunamıyor.
Orman yangınına gerekli miktarda araç ve uçak...Çöken binaya, deprem enkazına zamanında ve doğru müdahale edecek örgütlenme hep eksik, güdük, gedik, delik.Herkesin cebinde, elinde, belinde, dilinde cep telefonu...Cep telefonu şirketlerinde envai çeşit imkân...Yurt sathında yağmur gibi kontör... Reklamlarda uzayı fethetmiş kapsama alanları...Sarı antenli çocuklar, İvedikler, gubudikler gırla gidiyor ama...
Bir telefondan iz, acil hat başında bir iş bilen bulunamıyor.
Kayakta bir genç, çığda bir grup, dağda parti lideri donuyor.
Filolar büyüyor, patronlar helikopterleniyor, özel uçaklar doluşuyor, "hava"dan para kazanmak yoğunlaşıyor ama...Yüz yolculu uçakta işleyen yükseklik göstergesi, ünlü işadamının şirketine ait helikopterde zorunlu donanım olmayabiliyor.
Ben bilmesem de, üç gündür bilenler aktarıyor; yok şöyle bir radar vardır, yok böyle bir cihaz Ankara'dadır, bir de gece için... nefes için... ses için... sis için... şu vardır, bu da vardır, nerededir...
Muhtemelen birçoğu yatıyor.
Onca ders alınmış, ibret alınmış, tövbe edilmiş olması lazım...
Yine de "Söylenti, palavra, bilmişlik, yanılgı, yanıltma" ölümün koluna giriyor, yolunu açıyor, yüzlerce insan ve imkân yanlış yerlere yönlendiriliyor...
Bu yüzden hiçbir kaza, sadece kaza kalmıyor.Hiçbir kader, kader olmaktan ibaret değil. Hep bir bit yeniği oluyor.
Hep bir aymazlık, densizlik, hazırlıksızlık, çapaçulluk olduğu için...Çok sık yenilgi oluyor!
Her gün milyonlarca insan, çoluk çocuk, zaten kaderini yanına alıp da yollara koyuluyor, hayata karışıyor, karmakarışıyor..
"Alın yazısı" diye çiziktirilmiş "ölümüne tuzaklar, çukurlar, ihmaller, düşüncesizlikler"i yüklenerek veya bir başkasının hayatına tükürerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder