Askerî casusluk ve şantaj davasında sanıklara 'devletin gizliliğine ilişkin belgeleri elde etmek' suçundan verilen ceza, Türk hukuk tarihinde bir ilk oldu.
Özel yetkili İstanbul
11. Ağır Ceza Mahkemesi 'Askerî casusluk ve şantaj davası'nı karara
bağladı. Mahkeme, dava kapsamında yargılanan 56 sanığı, askerî casusluk
suçlamalarıyla ilgili yeterli delil bulunmadığı için beraat ettirdi.
Ancak 46 sanığa 'devletin gizli belgelerini ele geçirdikleri' gerekçesiyle ağır hapis cezaları verdi. Davanın bir numaralı sanığı emekli Albay İbrahim Sezer, toplam 15 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sezer ile birlikte 4 sanık, tutukluluk süreleri ve iyi halleri göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Yargıtay cezaları onaylarsa sanıklar tekrar cezaevine girecek.
Aralarında Poyrazköy ve Balyoz davalarından yargılanan muvazzaf ve emekli askerler ile TÜBİTAK görevlilerinin de bulunduğu 'askerî casusluk davası' dün karara bağlandı. Özel yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya aralarında emekli Albay İbrahim Sezer'in de olduğu 4 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Yaklaşık 15 aydır süren davada sanıklara son sözleri soruldu. Sanıklardan emekli Albay İbrahim Sezer, suçsuz olduğunu savunarak 2 yıla yakın süredir haksız yere tutuklu olduğunu ve suçlamaları reddettiğini dile getirdi.
Mahkeme heyeti, verdiği 3 saatlik aradan sonra kararını açıkladı. Kararda, sanıkların devletin gizliliğine ilişkin belgeleri elde ettikleri ancak bunu casusluk amacıyla kullandıkları yönünde delil elde edilemediği belirtildi. Bu gerekçe ile 'askerî casusluk' suçlamalarından tüm sanıkların beraatine karar verildi. İddianamede ayrıca, askeri okullarda okuyan kız öğrencilere ait mahrem bilgilerin arşivlendiği ve fuhuş iddialarına yer verilmişti. Söz konusu müştekiler, polis ve savcılıktaki ifadelerinde sanıklardan şikâyetçi olmuştu. Fakat yargılama sürecinde bu kişiler şikâyetlerinden vazgeçti. Mahkeme de şikâyete bağlı olduğu için bu suçlardan sanıklara ceza vermedi.
Zaman'a göre; Sanıklara 'devletin gizliliğine ilişkin belgeleri elde etmek' suçundan verilen ceza ise Türk hukuk tarihinde bir ilk oldu. İddianamenin bir numaralı sanığı ve suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen İbrahim Sezer, 'örgüt üyeliği' suçundan 2 yıl 6 ay, 'özel hayatın gizliliğini ihlal' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, 'haberleşme gizliliğini ihlal' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme' suçundan 2 yıl 6 ay, 'devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Sezer, toplamda 15 yıl 8 ay hapis ve 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek' suçundan 3 bin TL adli para cezası ile cezalandırıldı.
Tutuksuz sanık Tuğamiral Şafak Yürekli, 'örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün ve 'yasaklanan bilgileri temin etmek' suçundan 1 yıl 3 ay olmak üzere toplam 2 yıl 7 ay 20 gün hapis cezası aldı. TÜBİTAK Güvenlik Daire Başkanı Yücel Çipli de, 'örgüt üyeliği', 'kişisel verileri hukuka aykırı kaydetme', 'devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek ve açıklanması yasak belgeleri temin etmek' suçlarından toplam 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. TÜBİTAK yöneticilerinden Merdan Metin, 'örgüt üyesi olmak ve devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak' suçlarından 6 yıl 8 ay hapisle cezalandırıldı. Davanın iki kadın subayına da ceza verildi. Yüzbaşı Yekdane Ebru Ercüment, 9 yıl 2 ay, Yüzbaşı Ebru Bozkurt da 5 yıl 10 ay hapis cezası aldı.
Mahkeme, tutuklu sanıklar İbrahim Sezer, Mehmet Seyfettin Alevcan, Tamer Zorlubaş ve Deniz Mehmet Irak'ı tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alarak tahliye etti. Eğer Yargıtay cezaları onarsa sanıklar cezaevine geri dönecekler.
Ancak 46 sanığa 'devletin gizli belgelerini ele geçirdikleri' gerekçesiyle ağır hapis cezaları verdi. Davanın bir numaralı sanığı emekli Albay İbrahim Sezer, toplam 15 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sezer ile birlikte 4 sanık, tutukluluk süreleri ve iyi halleri göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Yargıtay cezaları onaylarsa sanıklar tekrar cezaevine girecek.
Aralarında Poyrazköy ve Balyoz davalarından yargılanan muvazzaf ve emekli askerler ile TÜBİTAK görevlilerinin de bulunduğu 'askerî casusluk davası' dün karara bağlandı. Özel yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya aralarında emekli Albay İbrahim Sezer'in de olduğu 4 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Yaklaşık 15 aydır süren davada sanıklara son sözleri soruldu. Sanıklardan emekli Albay İbrahim Sezer, suçsuz olduğunu savunarak 2 yıla yakın süredir haksız yere tutuklu olduğunu ve suçlamaları reddettiğini dile getirdi.
Mahkeme heyeti, verdiği 3 saatlik aradan sonra kararını açıkladı. Kararda, sanıkların devletin gizliliğine ilişkin belgeleri elde ettikleri ancak bunu casusluk amacıyla kullandıkları yönünde delil elde edilemediği belirtildi. Bu gerekçe ile 'askerî casusluk' suçlamalarından tüm sanıkların beraatine karar verildi. İddianamede ayrıca, askeri okullarda okuyan kız öğrencilere ait mahrem bilgilerin arşivlendiği ve fuhuş iddialarına yer verilmişti. Söz konusu müştekiler, polis ve savcılıktaki ifadelerinde sanıklardan şikâyetçi olmuştu. Fakat yargılama sürecinde bu kişiler şikâyetlerinden vazgeçti. Mahkeme de şikâyete bağlı olduğu için bu suçlardan sanıklara ceza vermedi.
Zaman'a göre; Sanıklara 'devletin gizliliğine ilişkin belgeleri elde etmek' suçundan verilen ceza ise Türk hukuk tarihinde bir ilk oldu. İddianamenin bir numaralı sanığı ve suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen İbrahim Sezer, 'örgüt üyeliği' suçundan 2 yıl 6 ay, 'özel hayatın gizliliğini ihlal' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, 'haberleşme gizliliğini ihlal' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme' suçundan 2 yıl 6 ay, 'devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Sezer, toplamda 15 yıl 8 ay hapis ve 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek' suçundan 3 bin TL adli para cezası ile cezalandırıldı.
Tutuksuz sanık Tuğamiral Şafak Yürekli, 'örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün ve 'yasaklanan bilgileri temin etmek' suçundan 1 yıl 3 ay olmak üzere toplam 2 yıl 7 ay 20 gün hapis cezası aldı. TÜBİTAK Güvenlik Daire Başkanı Yücel Çipli de, 'örgüt üyeliği', 'kişisel verileri hukuka aykırı kaydetme', 'devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek ve açıklanması yasak belgeleri temin etmek' suçlarından toplam 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. TÜBİTAK yöneticilerinden Merdan Metin, 'örgüt üyesi olmak ve devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak' suçlarından 6 yıl 8 ay hapisle cezalandırıldı. Davanın iki kadın subayına da ceza verildi. Yüzbaşı Yekdane Ebru Ercüment, 9 yıl 2 ay, Yüzbaşı Ebru Bozkurt da 5 yıl 10 ay hapis cezası aldı.
Mahkeme, tutuklu sanıklar İbrahim Sezer, Mehmet Seyfettin Alevcan, Tamer Zorlubaş ve Deniz Mehmet Irak'ı tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alarak tahliye etti. Eğer Yargıtay cezaları onarsa sanıklar cezaevine geri dönecekler.