Deniz Harp Okulu Mezuniyet Töreni

Deniz Harp Okulu'nda 2011-2012 öğretim yılında mezun olan 5'i misafir, toplam 158 teğmen için diploma töreni düzenlendi.

-tuzla Deniz Harp Okulu'nda 2011-2012 öğretim yılında mezun olan 5'i misafir, toplam 158 teğmen için diploma töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Vekili Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanları katıldı. Deniz Harp Okulu öğrenci alayı ve tören sancağının yerini almasının ardından tören İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Deniz Harp okulu Komutanı Tümamiral Adnan Özbal, törende yaptığı konuşmada, "Bu yıl 153'ü Türk, 2'si Arnavutluk'tan, 3'ü Azerbaycan'dan olmak üzere 158 deniz teğmeni donanma saflarına katıldı. Mezun teğmenlerin günümüz dünyasını tarihi derinliğe sahip bir şekilde değerlendirme yeteneğine sahip, akla ve bilgiye dayanarak karar verebilen ve onu cesaretle savunabilen liderler olması hedeflendi. Elektrik-elektronik, bilgisayar, makine, gemi inşa ve endüstri dallarından birinde lisans diplomasına sahip teğmenler teknolojiyi çok iyi bilen ve deniz kuvvetlerinin ihtiyaçlarına göre kullanabilen yeterlikte yetiştirildi" dedi.

Özbal, teğmenlere hitaben sözlerini şöyle sürdürdü:

"Deniz Harp Okulu'nun size kazandırdığı, önce yüce Türk ulusuna, sonra Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Deniz Kuvvetleri'ne minnet ve derin bir aidiyet duygusudur. Sizler sıradan veya kolay olanla yetinmediniz. Deniz subayı oldunuz, bahriyeli oldunuz. Bugün donanmamız Atlantik'ten Büyük Okyanus'a kadar tüm denizlerde şerefle şanlı bayrağımızı dolaştırmaktadır. Bin yıldır Türk sancağının şan ve şerefle dalgalandırıldığı sularda harekat icra ederken, tarihi misyonunuza uygun olarak, görevinizi üstün bir vazife anlayışı ve yüksek disiplin içerisinde yerine getireceğinize ve yüce milletimizi mükemmel bir şekilde temsil edeceğinize inanıyor ve sizlere güveniyorum."

Konuşmanın ardından sınıf birincisi Barış'ın komutasında, özel terimlerle verilen komutlarla 239. yıl baklası denize verildi. Deniz Harp Okulu'nu birincilikle bitiren Deniz Teğmen Fatih Barış'a, Cumhurbaşkanı Vekili Cemil Çiçek, ikinci olan Deniz Piyade Teğmen Ferhat Şahin'e Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üçüncü olan Deniz Teğmen İlker Yaramış'a ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel diplomalarını takdim etti. Tüm mezunların diplomalarının almasının ardından sancak devir teslim töreni gerçekleştirildi. Tören, deniz harp okulu marşının okunması ve öğrenci alayının tören geçişi ile sona erdi.

Paşa zeybeği!

İZMİR’de 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü, İzmir Valisi Cahit Kıraç ve eşi Berrin Kıraç’ın verdiği resepsiyonla kutlandı. 

Resepsiyona NATO Hava Unsur Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Atilla Özler ile İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Akar Karasu’nun karşılıklı zeybeği damga vurdu.

Balçova Termal Tesisleri Kardelen Salonu’nda düzenlenen resepsiyonun konukları İzmir Valisi Cahit Kıraç ve eşi Berrin Kıraç, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Atay ve eşi Mürvet Atay karşıladı. Resepsiyona İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu, eşi Türkegül Kocaoğlu, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Abdullah Atay ve eşi Mürvet Atay, İzmir CHP Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Rahmi Aşkın Türeli ve Mustafa Moroğlu, AK Parti Milletvekili Hamza Dağ, Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Akın Öztürk, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Atilla Kezek, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Adalet Komisyonu Başkanı Akar Karasu, İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, daire amirlerinin yanı sıra bir grup asker de katıldı.

NATO KURMAY BAŞKANINDAN ZEYBEK

Resepsiyonda birçok yerli ve yabancı şarkı ile birlikte Ege yöresi Zeybek oyunları çalınırken NATO Hava Unsur Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Atilla Özler ile İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı karşılıklı zeybeği uzun süre alkışlandı.

Resepsiyonda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tanıtım filmi, katılanlar tarafından alkışlarla izlendi. Gecenin sonunda tüm davetlilere dağıtılan bayraklarla 10 yıl marşı bir ağızdan okundu.

İLK SİVİL RESEPSİYONDA KIYAFET ÇEŞİTLİLİĞİ

DİYARBAKIR’da, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle düzenlenen ilk sivil resepsiyon, Atatürk’ün Diyarbakır’da görev yaparken kaldığı Gazi Köşkünde yapıldı. Vali Mustafa Toprak’ın tebrikleri kabul ettiği resepsiyona sivil ve askeri erkanın yanı sıra, bazı türbanlı kadınlar ve sakallı davetlilerin de katıldığı görüldü. BDP’li Belediye başkanları ise resepsiyona katılmadı.



Diyarbakır’da 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonu, Mustafa Kemal Atatürk’ün Diyarbakır’da 7’nci Kolordu ve 2’ci Ordu Komutanı olarak görev yaparken kullandığı Gazi Köşkünde verildi. Vali Mustafa Toprak eşi Selime Toprak tebrikleri kabul ederken, resepsiyona askeri ve sivil erkan ile birlikte STK temsilcileri, il genel meclis üyeleri ve daire müdürleri de katıldı. İlk kez sivil olarak kutlanan resepsiyona bazı türbanlı kadınlar, sakallı erkekler ve açık renkli kıyafet giymiş konukların da katılması dikkat çekti. Konuklarla tem tek ilgilenen Vali Mustafa Toprak, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Bu sesler orijinal kayıtsa size haberim var!"

”Balyoz Planı” davasının tutuklu sanıklarından eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, ”Her iki orgeneralin (Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ) ifadeleri Aytaç Yalman’ın alınamayan ifadesi kadar önemlidir. 2003 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı (Yalman) ve Genelkurmay Başkanının (Hilmi Özkök) haberi olduğu bir darbe teşebbüsü olsaydı bu iki orgeneralin kesinlikle haberi olurdu” dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan Örnek, mahkemenin 31 tanık dinlediğini, bunlardan Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen belgelerle ilgili beyanda bulunan 7’sinin, sanıkların aleyhine tek bir kelime dahi etmediklerini söyledi.

Tanık Melek Üçtepe’nin 11, 16, 17 No’lu CD’ler için ”Bizim arşivimize ait değildir. Üzerine arşiv no verilmemiş CD arşive giremez” dediğini hatırlatan Örnek, 11, 16, 17 No’lu CD’lerin üzerinde arşiv numarası olmadığını, tanığın 
beyanları dikkate alındığında bu CD’lerin kesinlikle 1. Ordu Komutanlığı’nın arşivine ait olmadığını vurguladı.

Eski Genelkurmay başkanları emekli orgeneraller Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ’un duruşmada tanık olarak dinlenildiğine atıfta bulunan Örnek, ”Her iki orgeneralin ifadeleri Aytaç Yalman’ın alınamayan ifadesi kadar önemlidir. 2003 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı (Yalman) ve Genelkurmay Başkanının (Hilmi Özkök) haberi olduğu bir darbe teşebbüsü olsaydı bu iki orgeneralin kesinlikle haberi olurdu. Ama her ikisi de böyle bir konudan haberleri olmadığını defalarca tekrarlamışlardır” dedi.

Örnek, mahkemenin, sanıkların tezinin ortaya çıkmasına yardımcı olacak tanıklar Mehmet Baransu, TÜBİTAK bilirkişileri, bilirkişiler Ahmet Erdoğan ile Hakan Erdoğan ve Aytaç Yalman’ı çağırmadığını ifade ederek, ”Hem iddianamede, hem de esas hakkında mütalaada Kasım 2002-Ağustos 2003 döneminde bir darbeye teşebbüs hareketinin Aytaç Yalman tarafından engellendiği yazılıdır. Bu konuda 
hiçbir yerde bir delil yoktur. Yalman’ın soruşturma aşamasında ifadesi de alınmamıştır. Bu iddia Aytaç Yalman tarafından gerçeklenmediği sürece havada boşlukta duran bir iddiadır.”

”Yalman kasetleri kimden aldı?”

Özden Örnek, davanın tutuklu sanıklarından emekli Orgeneral Ergin Saygun’un mahkemede yapılan sorgulaması sırasında ”seminer ses kasetlerinin Başbakan tarafından Aytaç Yalman’a verildiğini bizzat Aytaç Yalman’dan 
öğrendiğini söylediğini” belirterek, ne mahkeme heyetinden bir kişinin, ne de iddia makamının bu konuda bir tek soru bile sormadığını dile getirdi.

Örnek, iddianameye göre, MİT, Emniyet Genel Müdürülüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın soruşturmayı yürüten savcılara, ”Balyoz” davasıyla ilgili kendilerinde basında çıkan bilgilerden başka bir belge veya bilgi olmadığını resmi olarak bildiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

”Bu dört kurum, devletin istihbarat toplayan yegane yasal kuruluşlardır. Bu kuruluşlar, ’bizde belge yok’ diyorsa Başbakana, bu kasetleri bunların dışında birileri, yani bir çete, yasa dışı bir örgütün vermiş olması lazımdır. Bu 
kasetlerin yasal yollardan ele geçirildiğine dair bir tek bilgi, bir tek belge yok. Bavullu adam da yok. Kasetleri Aytaç Yalman kimden almıştır? Eğer kaset içindekiler suç ise neden bu suçlular hakkında bir işlem yapılmamıştır? Seminer o zamanlar suç değildi de 7 sene sonra mı suç oldu? Biz doğru olduğundan eminiz ama hukuki yönden Ergin Saygun’un söyledikleri neden mahkemece teyit edilmiyor?

Mahkemede ses kasetleri dinlenilirken sayın başkan her sesin sahibini sordu ama kaset kaydında geçmiş olan ’ezan’ sesi hakkında ’bunu kim okuyor?’ diye sormadı. Eğer bu sesler orijinal kayıtsa size haberim var. Kaydın yapıldığı yer ses geçirmezdir. Şimdi bu kayıtlarda ezan sesinin olması nasıl izah edilecek? Acaba Başbakanın verdiği kasetlerden mikrofon kullanarak kayıt yapılırken mi geçti? Yoksa kasetlerin üzerinde oynanırken mi oldu? Seminer üç gün sürdüğüne göre neden başka ezan sesi veya trafik sesi yok? Bu arada Başbakanın eline geçen kasetlerden bir kopya muhakkak Başbakanlık’ta kaldığına göre bu kasetler nerededir? Aytaç Yalman’a verilen kasetler nerededir? Bu kasetler bulunup buraya getirilmeli ve mahkemenin elindekilerle mukayese edilmelidir. Bavullu adam olmadığına göre Baransu’ya bu kasetleri kim vermiştir? Polis mi?”

”Mahkeme ısrarla çağırmadı”

Örnek, Genelkurmay Başkanının emriyle ve onun başkanlığında 15 Temmuz 2003 günü Harp Akademileri Komutanlığı’nda ”Genç Subaylar Rahatsız (Cumhuriyet Gazetesi’nden çıkan haber)” olayı ve 4 Temmuz 2003 çuval krizinden sonraki çıkan durumu görüşmek için bir toplantı yaptıklarını hatırlattı.

Toplantıya kendisi, Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Genelkurmay Başkanı, Aytaç Yalman ve Şener Eruygur’un katıldığını ifade eden Örnek, bu konuyla ilgili 5 Aralık 2009’da ifade verdiğini, ”Ergenekon” sanıkları Muzaffer 
Tekin ve Fikret Emek’te birtakım belgeler ele geçirildiğini ve bu toplantıyla ilişkilendirildiğini kaydetti.

”Şimdi biz bu belgeler ile suçlanıyoruz. Suçlayanlar, toplantıya Genelkurmay Başkanının başkanlık ettiğini, soruları onun sorduğunu, bu belgelerin üzerinde benim ismimin yazmasının benimle illiyet bağı kurulmasına yetmeyeceğini görmezlikten geliyor” diyen Örnek, bu konuları açıklığa kavuşturacak tek kişinin Yalman olduğunu, ancak ısrarlı taleplerine rağmen mahkemenin tanık olarak davet etmediğini söyledi.

TÜBİTAK açıklaması

Örnek ayrıca, TÜBİTAK ile ilgili eleştirilerde bulunarak ”Bu kurumun içine siyaset bulaşmıştır. Kendi dergilerinin kapağına evrim teorisi mizansenini koyamamışlardır. Evrim teorisine inanmıyorlarsa bilimsel bir kurum değildir, inanıyorlarsa konmaması için siyasi baskı vardır” dedi.

Duruşma, Örnek’in esas hakkındaki savunmasını yapmasıyla devam ediyor.

PKK, Van'da askeri araçlara ve yük trenine saldırdı

Terör örgütü PKK, Van'da, önce yük trenine, ardından da olay yerine gelen güvenlik güçlerine bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda 4 asker yaralandı, 2 vagon da hasar gördü. Yaralı askerler, Van Bölge Hastanesi'ne getirildi.

Saldırı, Van'ın Saray ilçesine bağlı Keçikayası ile Çaybağı köyleri arasında meydana geldi. Teröristler, Van'dan Kapıköy Sınır Kapısı'na giden yük treninin geçişi sırasında, demiryoluna yerleştirdikleri bombayı infilak ettirdi. Patlamayla birlikte raydan çıkan 2 vagon, hasar gördü. Saldırının ardından güvenlik güçleri bölgeye sevk edildi. Askeri araçların gelişi sırasında aynı bölgenin yakınında, teröristlerce yola yerleştirilen bir bomba daha patladı. Saldırılar sırasında 4 asker yaralandı. Yaralılar, Van Bölge Hastanesi'ne getirildi.
Güvenlik güçleri bölgede geniş çaplı operasyon başlattı.

Balyoz davasında emekli Tuğgeneral Ocak, savcıyla tartıştı

Balyoz davasında eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'ten sonra savunma sırası kendisine gelen emekli Tuğgeneral İzzet Ocak, iddianamenin sahte dijital verilerden oluştuğunu ileri sürdü.

Balyoz davasının 104. duruşmasında eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'ten sonra savunma sırası emekli Tuğgeneral İzzet Ocak'a geldi. Dijital verilerde ismi geçen bazı sanıkların yargılandı bir kısmının ise yargılanmadığını belirten İzzet Ocak, " 10 daire başkanından 2'sine dava açtınız. Diğerlerine açmadınız. Savcının bu dediklerime söyleyecek bir şeyi yok tabi." şeklinde konuştu.
Bu ifadeleri üzerine sez alan savcı Hüseyin Kaplan, "Biz artık yargılamada muhatap değiliz. Savcılık makamı olarak mütalaamızı verdik. Bundan sonra mahkeme karar verecek. Biz şube başkanlarından 2'sinde suç unsuru görmüşüz ki onlara dava açmışız. Biz sanıkların isteklerine göre dava açmayız. Dosyadaki delillere göre dava açarız." dedi.
Savcının bu sözlerine kızan Ocak, "Bir tane delil gösterin dosyada. Bir tane delil yok." dedi. Bunun üzerine savcı sanığa "Arif olan anlar." karşılığını verdi. Sanıkların kendi ifadelerine karşılık verilmesini istediğini belirten savcı Kaplan, "Bizim bu aşamada diyecek bir şeyimiz yok. Sanıkların ifadelerinde birçok yanlış şey var. Ama bu bizimle ilgili değil. Mahkeme karar verecek. Siz konuşurken ben tebessüm ettiğimde de kızıyorsunuz." ifadelerini kullandı.

BAŞBAKAN'DAN "TÜRK YILDIZLARI" YORUMU

Türk Yıldızları’nın gökyüzünde yaptığı akrobasi hareketlerinin kendisinin heyecanlandırdığını belirten Başbakan Erdoğan, “Doğrusu zaman zaman korkuyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hava Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Cumhurbaşkanı Gül'ü sağlık durumuna ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, ''Her geçen gün daha iyiye gidiyor'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Türk Yıldızları'nın gösteri sırasında heyecanlanıp heyecanlanmadığının sorulması üzerine de ''Heyecanlanmamak mümkün değil. Tamamıyla bileğin, milletimin bileğinin gücüyle, oradaki pilot arkadaşlarımızın ortaya koyduğu bir performans, cesaret diyeceğim. Bir metre mesafede görüyorsunuz nasıl geçiş yapıyorlar. Doğrusu zaman zaman korkuyorum, milyonda bir ihtimal de olsa ürküyorum. Buradaki alan tabii müsait olduğu için özellikle tercih edilmiş. Kendilerine bundan sonraki süreçte de özellikle Hava Kuvvetleri'nde muvaffakiyet diliyorum'' diye konuştu.

ÇUKURCA VE ŞEMDİNLİ'DE PKK'YA DARBE

Hakkari'nin Çukurca ve Şemdinli ilçesi kırsalında termal kameralar yardımıyla tespit edilen terörist gruplar etkisiz hale getirildi.

Güvenlik güçleri, terör örgütüne yönelik operasyonlarına hız kesmeden devam ediyor. Hakkari'nin Çukurca ve Şemdinli ilçesi kırsalında termal kameralar yardımıyla tespit edilen terörist gruplar etkisiz hale getirildi.

Terör örgütü, güvenlik güçlerinin üst üste yaptığı nokta operasyonlarla büyük kayıplar verdi. Hakkari'nin Çukurca ilçesi kırsalında tespit edilen terörist bir gruba, top atışlarıyla müdahale edildi.

Helikopterler sabah saatlerinden itibaren sınırdaki Işıklı bölgesinde konuşlu birliklere asker ve mühimmat taşıdı.

Sınırdaki topçu birlikleri, Hakantepe ve Gergintepe bölgesindeki terör barınaklarını top atışına tuttu. Çok sayıda terörist öldürüldü, malzemeleri kullanılamaz hale getirildi.

Şemdinli kırsalındaki Goman tepesinde ise termal kameralar yardımıyla bir grup terörist tespit edildi. Alınan görüntüler doğrultusunda, teröristlerin bulunduğu değerlendirilen mevkiiye top atışları yapıldı.

Terörist grup etkisiz hale getirildi.

TÜRKMENİSTAN'DAN HAZAR'DA İLK TATBİKAT

Hazar denizindeki petrol yataklarının paylaşımı konusunda Azerbaycan ile arası açık olan Türkmenistan, bir ilke imza atmaya hazırlanıyor.

Hazar denizindeki petrol yataklarının paylaşımı konusunda Azerbaycan ile arası açık olan Türkmenistan, dikkat çekici bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Türkmenistan ilk defa Hazar denizinde askeri tatbikat düzenleyecek.

Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov başkanlığında düzenlenen toplantıda, söz konusu tatbikatla ilgili hazırlıklar ele alındı.

Savunma Bakanı Begenç Gündogdıyev, Eylül'de yapılacak 'Hazar-2012' askeri tatbikatına dair hazırlıklar konusunda bilgi verdi.

Berdimuhamedov, yaptığı açıklamada, denize kıyısı olan bir ülke olarak, deniz sınırlarının güvenliğinin sağlanmasına önem verdiklerini kaydetti. Sadece savunma amaçlı askeri doktrine sahip olduklarını belirten Türkmen lider, bu kapsamda Deniz Kuvvetleri'ni geliştirme programının onaylandığını ifade etti.

Berdimuhamedov, askeri tatbikatın üst düzeyde organize edilmesi gerektiğini söyleyerek, Türkmenistan Silahlı Kuvvetleri'nin modern ve güçlü savunma potansiyelinin gösterileceğini ifade etti.

Karşılıklı Notalar Verilmişti

Geçtiğimiz aylarda Türkmenistan'ın araştırma gemisine Azerbaycan askerlerinin müdahalesiyle iki ülke arasındaki gerilim tırmanmıştı. İki ülke karşılıklı olarak birbirine notalar vermişti.

ÖRNEK'TEN TÜBİTAK'A "EVRİM" ELEŞTİRİSİ

Sona yaklaşılan Balyoz Davası'nda Emekli Oramiral Özden Örnek, son savunmasını yaptı.

Sona yaklaşılan Balyoz Davası'nda savunma sırası eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'teydi. Özetleyerek okuduğu savunmasında Örnek, suçlamaları reddetti.

365 sanıklı Balyoz Darbe Planı Davası'nda 104'üncü duruşma geride kaldı. Duruşmaya emekli Orgeneraller Çetin Doğan, Şükrü Sarıışık, Halil İbrahim Fırtına'nın aralarında yer aldığı 194 tutuklu ile 2 tutuksuz sanık katıldı.

Örnek Son Savunmasını Yaptı ve Suçlamaları Reddetti
10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada söz sırası son kez eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'teydi.

Bilgisayar ortamında hazırladığı savunmasını duruşma salonundaki perdeye yansıtarak yapan Örnek, hakkındaki iddiaları çürütmeye çalıştı.

"Evrimi Yayınlamayan TÜBİTAK Bilimsel Değildir"
Özden Örnek, savunmasında ayrıca Balyoz CD'lerinin orijinal olduğu yönünde rapor veren TÜBİTAK'a itibar edilmemesini istedi.
Örnek, bu talebine gerekçe olarak da "Kendi dergilerinin kapağına evrim teorisi mizansenini koyamamışlardır. Eğer evrim teorisine inanmıyorlarsa bilimsel bir kurum değildir" ifadelerini kullandı.

"Sürünmeleri İçin Elimizden Geleni Yapacağız"

Savunmasını sert ifadelerle tamamlayan Özden Örnek, kendilerine komplo kurulduğunu iddia etti. Bu kişilerin, perişan hale gelmesinin en büyük istekleri olduğunu söyleyen Örnek, "Sürünmeleri için elimizden geleni yapacağız" dedi.

ÇELİK KANATLARIN MEZUNİYET HEYECANI

Hava Harp Okulu'nda yapılan mezuniyet töreni devletin zirvesini de buluşturdu.

Tam 197 çelik kanat bu yıl Hava Harp Okulu'ndan mezun oldu. Genç havacı teğmenleri bu anlamlı günde devlet erkanı aileleri yalnız bırakmadı. Törenin ardından yapılan Türk Yıldızlarının uçuşu ise görülmeye değerdi.

58. Dönem Mezunları

Hava Harp Akademisi 58'inci Dönem Mezunları diploma ve sancak devir teslim töreni gerçekleştirildi.

Törene Cumhurbaşkanı Vekili TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel katıldı.



Yeşilköy'de Hava Harp Okulu'nda düzenlenen törenle 8'i kadın, 2'si Ürdünlü misafir öğrenci olmak üzere 197 teğmen mezun oldu.

İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağının göndere çekilmesinin ardından Hava Harp Okulu Komutanı Hava Pilot Tümgeneral Muhittin Fatih Sert, genç teğmenlerle ailelerine seslendi.

Sabır, özveri, cesaret göstererek mezun oldukları için teğmenleri kutlayan Sert, genç subayların mavi semaları koruyacağını söyledi. Mezunlar adına Teğmen Melih Döner'in konuşmanın ardından and içme töreni gerçekleştirildi.

Yaş kütüğüne 2012 dönem uçak maketi çakıldı. Daha sonra dönem birincisine diplomasını Meclis Başkanı Çiçek, ikinciye Başbakan Erdoğan, üçüncüye ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel verdi.

Başbakan'dan Pilotlara Övgü

Tören sonrası gazetecilere açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan, yeni teğmenlerin katılımıyla Hava Kuvvetleri'nin daha da güçlendiğini söyledi.

Türk Yıldızları'nın gösterisini büyük bir heyecanla izlediğini belirten Başbakan, pilotların performans ve cesaretini övdü.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Pilotlarımız bütün ebeveynleriyle birlikte, gerek Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bütün üstün neticeleriyle, gerekse hükümetimizin Cumhurbaşkanımız adına vekili, şahsım ve bakan arkadaşlarımla birlikte burada bu mutlu anı yaşadık. Bende özellikle tüm teğmenlerimizi tebrik ediyorum ve inanıyorum ki Hava Kuvvetlerimiz bu teğmenlerimiz yeni bir güç kazanmış olacak. Ailelerine de özellikle mutluluklar diliyorum. Çünkü yavrularının bu anını yaşadılar. Her yıl 200'e yakın bu şekilde teğmenimizle farklı bir güce ulaşmış oluyoruz. İleri teknolojiyle yakaladığımız Hava Kuvvetlerimi'ze inanıyorum gelecek çok daha güçlü olacak.”

"Heyecanlanmamak Mümkün Değil"

"Gösterileri izlerken heyecanlandınız?" sorusuna ise Başbakan, “Heyecanlanmamak mümkün değil. Tamamıyla bileğin ve yönetimin beyin gücünün oradaki pilot arkadaşlarımızın ortaya koyduğu bir performans ve cesaret diyeceğim. Bir metre mesafede görüyorsunuz nasıl bir uçuş yapılıyor. Doğrusu ben zaman zaman ürküyorum. Milyonda bir ihtimal olsa da ürküyorum. Ama burada alan müsait olduğu için burayı tercih etmişler” cevabını verdi.

GENELKURMAY'DAN O HABER'E AÇIKLAMA

 25 Ağustos 2012 14:17

Antep Valisi Ata'nın şehit cenazesinin 'TSK'nın ısrarı sonucunda olduğunu' açıklaması üzerine Genelkurmay'dan bu haber için bir açıklama geldi.

Törende bakanların protesto edilmesi, endişeleri haklı çıkarmıştı. Önceki gün gazetemizin 'Şehit töreninde ısrar, provokatörlere fırsat tanıdı' haberine dün Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) açıklama geldi. TSK, Gaziantep Emniyeti'nin cenaze töreninde yaşanacak provokasyon uyarısını kabul etti. Tarih değişikliğini ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bombalı saldırıda hayatını kaybedenler için yapılacak devlet törenine katılması sebebiyle Gaziantep Valiliği'nin yaptığını ifade etti.

TSK açıklamasında şu bilgilere yer verildi: "Söz konusu haberle ilgili olarak; 20 Ağustos 2012 Pazartesi günü saat 21.30 sularında Gaziantep Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde, İl Emniyet Müdürlüğü ile yapılan görüşmede şehit Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Can'ın cenaze töreninin 21 Ağustos 2012 Salı günü emniyet gerekçesi ile yapılmamasının uygun olacağı Tugay Komutanlığı'na iletilmiştir.

Görevli askerî personel bu tavsiyeler üzerine, aile ile görüşerek ve rızasını alarak şehit cenaze töreninin 22 Ağustos 2012 tarihinde Gaziantep Ulucami'de yapılmasını planlamıştır. Müteakiben Gaziantep Valisi tarafından, bayramın ikinci günü Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde meydana gelen patlamada hayatını kaybeden vatandaşlarımız için, 22 Ağustos 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı'mız Sayın Abdullah Gül'ün da katılacağı bir devlet töreni yapılacağı bildirilerek, Tugay Komutanlığı'ndan şehit Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Can'ın ailesi ile tekrar görüşülerek mümkünse cenaze töreninin yeniden 21 Ağustos 2012 tarihine alınması istenmiştir.

Valiliğin bu talebi doğrultusunda, Tugay Komutanlığı tarafından şehidin ailesi ile görüşülmüş ve rızaları alınmak suretiyle şehit Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Can'ın cenaze töreni 21 Ağustos 2012 tarihinde Gaziantep Ulucami'de icra edilmiştir. Şehit ailesinin isteği ile cenaze töreni, Gaziantep Ulucami'de yapılmış, cenaze müteakiben Aktoprak beldesinde defnedilmiştir."

Gaziantep Valisi Erdal Ata ise şehit cenazesinin TSK'nın ısrarı sonucunda Ulucami'de ve patlama sonrasına denk gelen günde yapıldığını söyledi. Patlamadan sonra şehrin ileri gelenleriyle bir araya gelerek törenle ilgili değerlendirme yaptıklarını belirten Vali Ata daha sonraki gelişmeleri şöyle aktardı: "Şehit cenazesi töreninin bir gün sonraya bırakılması konusunda hemfikirdik.

Ancak daha sonra askerî yetkililer bana gelerek şehit ailesinin çok ısrarcı olduğunu söylediler. Ben de 'Madem aile ve siz öyle istiyorsunuz tarih tehir edilmeden Ulucami'de yapılsın.' dedim. Sonrasında cenaze töreninde olaylar çıktı. Hatalı bir karar verdiğimizi düşünüyorum. Bundan sonra bir daha Ulucami'de tören yapılmamasına karar verdim."

Jetler, PKK'nın sınır kamplarına bomba yağdırdı

Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde iki gündür devam eden operasyonlar kapsamında önceki gece Kuzey Irak sınırında bulunan PKK kampları başta olmak üzere Goman, Hakurk, Mergesavan, Karadağ ve Çimendağı'nda hedefler vuruldu.

Şemdinli'de saldırı sebebiyle önceki gün işyerlerini kapalı tutan esnaf, dün kepenkleri kaldırdı. Bu arada Hakkâri-Van karayolunda yapılan arama ve tarama faaliyetleri sırasında tespit edilen bir mayın olay yerinde imha edildi. Bir süre önce bölgede yapılan mayınlı saldırıda 2 uzman çavuş şehit olmuştu.

Teröristlerde roketatar ve telsiz kodları bulundu

Hakkâri'nin Şemdinli ilçesini ele geçirmeye çalışan teröristler, güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlarda büyük zayiat verdi.

Goman Tepeleri kırsalında Jandarma Özel Harekât ile Şemdinli ilçe çevresinde Özel Harekât polislerinin yaptığı çalışmalarda çok sayıda terörist, silahlarıyla birlikte ölü ele geçirildi. Teröristlerin, helikopter düşürebilecek doçka silahlar ile roketatarlara sahip olduğu görüldü. Teröristlerin üzerinden HPG kimlik kartları ve telsiz konuşmalarında kullandıkları şifreli kodlar da ele geçirildi.