18 Ekim 2012 Perşembe

Çukurca Raporu'nda şok ayrıntı

Hakkari’nin Çukurca ilçesinde, 27 Mayıs 2009’da el yapımı mayının patlaması sonucu 7 askerin şehit olmasıyla ilgili davada 2 albay ve 2 yarbayın hazırladığı ek bilirkişi raporunda, ”alarm, ikaz ve ihbar sistemlerinin yer aldığı belgelerin ve patlayıcıların yerini gösteren krokilerin olay meydana geldikten sonra hazırlandığı” belirtildi.

Jandarma Albay İsmail Duvan, İstihkam Albay Veysel Eroğlu, Piyade Kurmay Yarbay Ahmet Yıldırım ve Piyade Kurmay Yarbay Murat Koca’nın, olaya ilişkin hazırladığı ek rapor Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ne ulaştı.

Bilirkişi heyeti, ek raporda, 13 Haziran 2012’de mahkemeye sunulan rapora itirazları değerlendi.

Bölgede görev yapan personelin ifadelerine yer verilen raporda, kılavuz görevi yapan personelin ”alarm-ikaz sistemlerinin” arazideki yerlerini tam olarak bilmediği kaydedildi.

Alarm, ikaz ve ihbar sisteminin yerlerini gösteren belgelerin olayın meydana geldiği 27 Mayıs 2009’dan sonra düzenlendiği belirtilen raporda, Çukurca İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından hazırlanan ”Olay yeri inceleme raporu”nun ekinde yer alan belgenin ve patlayıcıların yerini gösteren diğer krokilerin olaydan ve patlayıcılar imha edildikten sonra düzenlendiği ifade edildi.

Mayın tarlalarının yerlerini en iyi şekilde tarif edecek koordinatlar

Raporda, ”hava ve arazi şartları nedeniyle birlikler arasında devir teslim yapılırken, yanlış aktarma, yazılı kağıdın kaybolması, harita üzerinde işaretlenmiş yerlerin yanlışlıkla silinmesi ya da değişmesi gibi hataların
oluşmasının önlenmesi amacıyla alarm, ikaz ve ihbar sistemi döşendikten sonra koordinatlarının, cinsinin ve harita üzerine işlenmiş bir krokisinin, o bölgede görev yapan birliklerin ortak komutanlığı tarafından yazılı bir emir yayımlanarak kayıt altına alınmasının faydalı olacağı” değerlendirilmesinde bulunuldu.

Mayın tarlalarının, bir üs bölgesi veya karakolun etrafını kapatacak şekilde döşenmesi durumunda, giriş-çıkış geçitlerinin bırakılması ve kayıtlarda gösterilmesi gerektiğine vurgu yapılan raporda, mayın tarlalarının yerlerini en iyi şekilde tarif edecek koordinatların kayıt altına alınmasının, arazinin serbestçe kullanılmasını sağlayacağı ifade edildi.

”Kılavuzlamada koordine eksik”

Patlayıcıları hazırlayan iki uzman erbaşın, mayınları hazırlama ve döşeme yetkilerinin bulunmadığı, sadece yerinde imha yetkisine sahip oldukları vurgulanan raporda, inceleme amacıyla patlayıcıların imha edilmeden, etkisiz hale getirilmesi yetkisinin üst seviyedeki uzman personelde olduğu kaydedildi.

Raporda, düşman tarafı açık olacak şekilde, patlayıcıların etrafına tel çit çekilmesinin, personelin korunmasını sağlayacağına işaret edildi.

Mayınlı bölgelere karşı, birlik ve personelin korunmasına ilişkin hazırlanan ”operasyon devamlı talimatında” yer alanların ”genel konular” olduğu belirtilen raporda, 1. Komando Tugay Komutanlığı Yardımcılığı’nın operasyon emrinde, Han Tepe bölgesine döşenen özel alarm ikaz sistemlerine yer verilmemesi ”eksiklik” olarak değerlendirildi.

Tugay emrinde kılavuzlama görevinin ”üzerinden aşılan birlik” tarafından yapıldığı belirtilen raporda, üzerinden aşılan ve aşan birliklerin, kılavuzlama konusunda yeterli koordineyi yapmadığı kaydedildi.

İncelemeler sonucunda 1. Komando Tabur Komutanlığı’nın kılavuz almadan intikale başladığı, 8. Komando Bölük Komutanlığı’na ise intikale başladıktan sonra kılavuz geldiğinin belirlendiği ifade edilen raporda, bölgede kılavuz olarak görev yapan Piyade Uzman Çavuş Nizamettin Ekentok’un ”alarm, ikaz ve ihbar sistemi olarak döşenen patlayıcıların yerlerini tam olarak bilmediği” yönündeki ifadesine yer verildi.

”Koordinatların bulunduğu belge yok”

Operasyon emrinde Albay Atilla Erdoğan’ın ”operasyon komutanı yardımcısı” olarak yer aldığı belirtilen raporda, Erdoğan’ın, tugay komutanı olmadığı durumlarda birliklerin sevk ve idaresini yaptığı ifade edildi.

Raporda, 8. Komando Bölük Komutanı Piyade Yüzbaşı Nurettin Altay’ın, operasyon sırasında patlayıcıların yerlerini gösteren koordinatların kendisinde bulunduğunu söylemesine rağmen dava dosyasında önceden hazırlanan ve koordinatların bulunduğu yazılı bir belgeye rastlanamadığı belirtildi.

"ULUDERE SORUŞTURMASI ASKERİ SAVCIĞA GÖNDERİLMEDİ"

DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 34 kişinin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan olay ile ilgili soruşturmada sivil savcılığın dosyada görevsizlik kararı vererek dosyayı askeri savcılığa gönderdiğine ilişkin haberleri yalanladı.

Dün bazı gazetelerde Uludere soruşturmasında savcılığın görevsizlik kararı vererek dosyayı 7. Kolordu Komutanlığı askeri savcılığına gönderdiği belirtildi. Diyarbakır Cumhuryet Başsavcılığınca bugün yapılan yazılı açıklamada bu haberlerin doğru olmadığı belirtildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 34 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak 2011/3590 soruşturma sırasında yürütülen soruşturma dosyası için görevsizlik kararı verilerek Askeri Yargıtay’a gönderildiğine ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığı, soruşturmaya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca devam edildiği belirtildi.