Hakkari’nin Çukurca ilçesinde, 27 Mayıs 2009’da el yapımı mayının
patlaması sonucu 7 askerin şehit olmasıyla ilgili davada 2 albay ve 2
yarbayın hazırladığı ek bilirkişi raporunda, ”alarm, ikaz ve ihbar
sistemlerinin yer aldığı belgelerin ve patlayıcıların yerini gösteren
krokilerin olay meydana geldikten sonra hazırlandığı” belirtildi.
Jandarma
Albay İsmail Duvan, İstihkam Albay Veysel Eroğlu, Piyade Kurmay Yarbay
Ahmet Yıldırım ve Piyade Kurmay Yarbay Murat Koca’nın, olaya ilişkin
hazırladığı ek rapor Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ne ulaştı.
Bilirkişi heyeti, ek raporda, 13 Haziran 2012’de mahkemeye sunulan rapora itirazları değerlendi.
Bölgede
görev yapan personelin ifadelerine yer verilen raporda, kılavuz görevi
yapan personelin ”alarm-ikaz sistemlerinin” arazideki yerlerini tam
olarak bilmediği kaydedildi.
Alarm, ikaz ve ihbar
sisteminin yerlerini gösteren belgelerin olayın meydana geldiği 27 Mayıs
2009’dan sonra düzenlendiği belirtilen raporda, Çukurca İlçe Jandarma
Komutanlığı tarafından hazırlanan ”Olay yeri inceleme raporu”nun ekinde
yer alan belgenin ve patlayıcıların yerini gösteren diğer krokilerin
olaydan ve patlayıcılar imha edildikten sonra düzenlendiği ifade edildi.
Mayın tarlalarının yerlerini en iyi şekilde tarif edecek koordinatlar
Raporda,
”hava ve arazi şartları nedeniyle birlikler arasında devir teslim
yapılırken, yanlış aktarma, yazılı kağıdın kaybolması, harita üzerinde
işaretlenmiş yerlerin yanlışlıkla silinmesi ya da değişmesi gibi
hataların
oluşmasının önlenmesi amacıyla alarm, ikaz ve ihbar
sistemi döşendikten sonra koordinatlarının, cinsinin ve harita üzerine
işlenmiş bir krokisinin, o bölgede görev yapan birliklerin ortak
komutanlığı tarafından yazılı bir emir yayımlanarak kayıt altına
alınmasının faydalı olacağı” değerlendirilmesinde bulunuldu.
Mayın
tarlalarının, bir üs bölgesi veya karakolun etrafını kapatacak şekilde
döşenmesi durumunda, giriş-çıkış geçitlerinin bırakılması ve kayıtlarda
gösterilmesi gerektiğine vurgu yapılan raporda, mayın tarlalarının
yerlerini en iyi şekilde tarif edecek koordinatların kayıt altına
alınmasının, arazinin serbestçe kullanılmasını sağlayacağı ifade edildi.
”Kılavuzlamada koordine eksik”
Patlayıcıları
hazırlayan iki uzman erbaşın, mayınları hazırlama ve döşeme
yetkilerinin bulunmadığı, sadece yerinde imha yetkisine sahip oldukları
vurgulanan raporda, inceleme amacıyla patlayıcıların imha edilmeden,
etkisiz hale getirilmesi yetkisinin üst seviyedeki uzman personelde
olduğu kaydedildi.
Raporda, düşman tarafı açık olacak
şekilde, patlayıcıların etrafına tel çit çekilmesinin, personelin
korunmasını sağlayacağına işaret edildi.
Mayınlı
bölgelere karşı, birlik ve personelin korunmasına ilişkin hazırlanan
”operasyon devamlı talimatında” yer alanların ”genel konular” olduğu
belirtilen raporda, 1. Komando Tugay Komutanlığı Yardımcılığı’nın
operasyon emrinde, Han Tepe bölgesine döşenen özel alarm ikaz
sistemlerine yer verilmemesi ”eksiklik” olarak değerlendirildi.
Tugay
emrinde kılavuzlama görevinin ”üzerinden aşılan birlik” tarafından
yapıldığı belirtilen raporda, üzerinden aşılan ve aşan birliklerin,
kılavuzlama konusunda yeterli koordineyi yapmadığı kaydedildi.
İncelemeler
sonucunda 1. Komando Tabur Komutanlığı’nın kılavuz almadan intikale
başladığı, 8. Komando Bölük Komutanlığı’na ise intikale başladıktan
sonra kılavuz geldiğinin belirlendiği ifade edilen raporda, bölgede
kılavuz olarak görev yapan Piyade Uzman Çavuş Nizamettin Ekentok’un
”alarm, ikaz ve ihbar sistemi olarak döşenen patlayıcıların yerlerini
tam olarak bilmediği” yönündeki ifadesine yer verildi.
”Koordinatların bulunduğu belge yok”
Operasyon
emrinde Albay Atilla Erdoğan’ın ”operasyon komutanı yardımcısı” olarak
yer aldığı belirtilen raporda, Erdoğan’ın, tugay komutanı olmadığı
durumlarda birliklerin sevk ve idaresini yaptığı ifade edildi.
Raporda,
8. Komando Bölük Komutanı Piyade Yüzbaşı Nurettin Altay’ın, operasyon
sırasında patlayıcıların yerlerini gösteren koordinatların kendisinde
bulunduğunu söylemesine rağmen dava dosyasında önceden hazırlanan ve
koordinatların bulunduğu yazılı bir belgeye rastlanamadığı belirtildi.
"ULUDERE SORUŞTURMASI ASKERİ SAVCIĞA GÖNDERİLMEDİ"
DİYARBAKIR
Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 34 kişinin
yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan olay ile ilgili soruşturmada sivil
savcılığın dosyada görevsizlik kararı vererek dosyayı askeri savcılığa
gönderdiğine ilişkin haberleri yalanladı.
Dün bazı gazetelerde
Uludere soruşturmasında savcılığın görevsizlik kararı vererek dosyayı 7.
Kolordu Komutanlığı askeri savcılığına gönderdiği belirtildi.
Diyarbakır Cumhuryet Başsavcılığınca bugün yapılan yazılı açıklamada bu
haberlerin doğru olmadığı belirtildi. Diyarbakır Cumhuriyet
Başsavcılığı, 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 34
kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak 2011/3590 soruşturma
sırasında yürütülen soruşturma dosyası için görevsizlik kararı
verilerek Askeri Yargıtay’a gönderildiğine ilişkin haberlerin gerçeği
yansıtmadığı, soruşturmaya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca devam edildiği
belirtildi.