Biri Alman üç kişinin boğazları
kesilerek öldürüldüğü Zirve Yayınevi katliamı davasında Ergenekon,
Balyoz, JİTEM ve Musa Anter davalarına ait dosyalar istendi.
Emekli
Orgeneral Hurşit Tolon ve Malatya Jandarma eski Alay Komutanı Mehmet
Ülger’in de sanıkları arasında bulunduğu davada mahkeme heyeti Ergenekon
ve Balyoz davalarının gerekçeli kararlarını, arama ve el koyma
tutanaklarını, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen JİTEM ve
Musa Anter davalarının iddianamelerini ve JİTEM’le ilgili evrakları
istedi. Zirve katliamının Ergenekon’un Malatya hücresi tarafından
yapıldığı iddia ediliyor. İstenen belgeler bu açıdan önem taşıyor.
JİTEM DE İNKAR EDİLİYORDU
Müdahil
avukatlardan Erdal Doğan, dava dosyasının çok yönlü gelişmesini
sağlayacak olan bu gelişmeyle ilgili Zirve’de sona doğru gidildiğini
söyledi. Katliamın, Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetleriyle birlikte,
Kafes Eylem Planı’nda “operasyon” olarak yer aldığını hatırlatan Doğan
şunları söyledi: “Biz baştan itibaren katliamın davasının, Ergenekon ve
Kafes Eylem Planı bağlamında değerlendirmesini talep ediyorduk.
Soruşturma savcısı da bu yöndeki çalışmalarını derinleştirince, son
iddianamede katliamın Ergenekon’un Malatya hücresi tarafından
gerçekleştirildiğine dair değerlendirme ve deliller mahkemeye sunuldu.
İddianamede, Ergenekon yapılanması ile onun operasyon dairesi olduğu
söylenen Türkiye Ulusal Strateji ve Harekât Dairesi (TUSHAD) ve o
yapının bünyesinde olan JİTEM faaliyetlerinin çok önemli bir yer teşkil
ettiğini gördük. Çok yakın tarihe kadar JİTEM’in varlığı inkar
ediliyordu ancak şimdi davası görülüyor. Zirve’nin son iddianamesinde
Özel Harp Dairesi bünyesinde yapılandırılan Beyaz ve Siyah Kuvvetler’in
varlığı anlatılıyor ve bu yapılanma da geçen yıla kadar inkar
ediliyordu. Ancak Genelkurmay’ın resmi belgeleri ve cevaplarıyla bu
yapılanma inkar edilemez hale geldi. Şimdi ise bu iki yapının
koordinasyonunu sağlayan TUSHAD’a karşı bir sessizlik ve direnç hususu
mevcut. Zirve davasının bazı sanıklarının bu yapılanmalarla ilişkisi
nedeniyle de JİTEM davası gibi somut bir vakanın Zirve davasına istenmiş
olması önemlidir.”
BALYOZ DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR
Ergenekon
ve Balyoz davasının gerekçeli kararlarının istenmesine de değinen
Doğan, “Ergenekon yapılanmasına ve faaliyetlerine dair mahkemenin
verdiği karar ve kararın gerekçeleri fiili ve hukuki olarak Malatya’yı
bağlar. 2003 tarihinde hazırlanan Balyoz Darbe Planı içerisinde Malatya,
Trabzon ve diğer illerdeki Proteston Hristiyanlara yönelik alınması
gereken bazı önlemler anlatılıyordu. Yine, Gölcük donanmasında bulunan
belgelerin Zirve sanıklarından bazılarını doğrudan ilgilendirmesi
nedeniyle, mahkemenin bu kararları istemesi önemlidir” dedi.
BÜYÜK RESMİ GÖRECEĞİZ
İstenen
belgelerin dava açısından çok önemli olduğunu söyleyen Doğan şöyle
devam etti: “Bu belgeler, Malatya’da sanıkların içinde yer aldığı iddia
edilen örgütün nasıl bir örgüt olduğu hakkında büyük resmi görmemizi
kolaylaştıracağı gibi, olaylarla arasındaki hukuki ve fiili bağlantıyı
da netleştirecektir. Mahkeme sanıklar hakkında bir karar verirken bütün
belgeleri göz önünde bulunduracaktır.”