Ergenekon Davası’nda 18 Mart’ta verilen esas hakkındaki mütalaanın ardından 15 Nisan’dan itibaren son savunmaların alınmasına başlandı. 2 aylık süre içerisinde 66 tutuklu sanığının esas hakkındaki beyanlarını almayı tamamladı. Yine 2 aylık süre içinde 80 tutuksuz sanık da mütalaaya ilişkin son savunmasını yaptı.
Bugünkü duruşmada savunması için hazır olup olmadığı sorulan
tutuksuz sanık Yalçın Küçük, "Siz burada devlet işi yapıyorsunuz. Ben
bir devletim. Çocuk gibi ’gel hazır mısın savunmanı yap’ olmaz. Ben
çocuk değilim.Ben kafası olan bir adamım" dedi. Mahkeme Başkanı
Özese’nin "Bağırmayın" diye uyarması üzerine Yalçın Küçük yine sinirli
tonda, "Ciddi konuşma yapacağım. Avukatım Hasan Fehmi Demir’in gelmesini
bekliyorum. Çünkü o da çok çalıştı" diye konuştu.
313’ÜNCÜ DURUŞMA
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 66’sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon
Davası’nın 313. duruşması görüldü. Bugünkü duruşmada tutuksuz sanık
İstanbul eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan
da son savunmasını yaptı. 2 saat savunma süresi verilen Saçan, 16 ay
tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiğini söyleyerek, "Tahliye olduktan
3 ay sonrasına kadar neden tutuklandığımı ben de anlayamadım. Dosyadaki
iddiaları, belgeleri okuyunca ’Bende hakim olsam tutuklardım’ diye
düşündüm. Emniyet talep ettiğim bazı belgeleri, ben tahliye olduktan 2
ay sonra gönderdi. Zamanında gönderseydi tutuklanmazdım. 25 yıl emniyet
hizmet ettiğim halde bana bunu yaparsa, emniyetçi olmayanlara neler
yapar, diye düşünüyor insan. O kadar emeğimiz var. Yazıklar olsun.
Talebimin üzerine dosyaya gelen belgeler iddianameyi tamamen çürüttü"
diye konuştu. Saçan, soruşturma aşamasında emniyetin yaklaşık 300 sayfa
belgeyi savcılıktan ve sonrasında da mahkemeden gizlediğini iddia etti.
2001 yılında Tuncay Güney ile yapılan mülakatın ardından yürütülen
proje çalışmasının savcılık tarafından hazırlık soruşturmasına
dönüşmeden kapatıldığını söyleyen Saçan, kendisi hakkında ’soruşturmayı
kapattığı, mülakat kasetlerini aldığı, başka suretleri olmayan
belgelerin evinde bulunduğu’ şeklinde suçlamalarda bulunulduğunu
belirtti. Güney’in mülakat kasetleri ile kendisinin aldığı iddia edilen
belgelerin talep etmeleri üzerine ilgili yerlerden mahkemeye
gönderildiğini söyleyen Saçan, "Ben yaptığım operasyonlarla ilgili
belgelerin birer suretini hep yanımda götürmüşümdür. Adli tahkikatta
dava açıldıktan sonra gizlilik kalkar" dedi.
"ALEMDE HERKES YOL VERMEDİĞİMİ ÇOK İYİ BİLİR"
Dava kapsamında dinlenen gizli tanığın, ’Saçan’ın, Sedat Peker’e yol
verdiğini alemde herkes bilir’ şeklinde ifade verdiğini söyleyen Saçan,
bu iddianın doğru olmadığını belirterek "Alemde herkes yol vermediğimi
çok iyi bilir" dedi. Adil Serdar Saçan, "Yattılar kalktılar ’Saçan
işkenceci’ dediler. Bu işkence davası mı? İşkence iddialarına ilişkin
yargılandığım davalardan beraat ettim. Tuncay Güney’e işkence yaptığım
mütalaa edilmiş. Ben Güney’e işkence yapmadım, bununla ilgili
kesinleşmiş yargı kararı var" diye konuştu. Dava sanıklarından Veli
Küçük’ü tanımadığını söyleyen Saçan, "Veli Küçük’e hiçbir belge
vermedim, telefon irtibatım yok. Adam hakkında bir sürü işlem yapmışım
gidip bir de tanışacak mıyız?" diye konuştu.
Adil Serdar Saçan’ın ardından Mahkeme Başkanı Özese, tutuksuz sanık
Yalçın Küçük’e "Avukat Kazım Yiğit Akalın burada. Siz son savunmanız
için hazır mısınız?" diye sordu. Sinirlenen Yalçın Küçük, "Siz burada
devlet işi yapıyorsunuz. Ben bir devletim. Burada devlet olarak
bulunuyorum. Çocuk gibi ’Gel hazır mısın savunmanı yap’ olmaz. Ben çocuk
değilim. Ben kafası olan bir adamım" diye konuştu. Mahkeme Başkanı
Özese’nin "Bağırmayın" diye uyarması üzerine Yalçın Küçük yine sinirli
bir tonda şöyle konuştu: "Benim 100 avukatım vardır. Her birinin ayrı
yerlerde ayrı işi var. Devlet için buradayım. Ciddi konuşma yapacağım.
Bizim acelemiz yok, sizin aceleniz nedir? Görüyorsunuz sabahtan beri
çalışıyorum. Dikkatim yoğunken savunma yapamam. Avukatım, ustadım Hasan
Fehmi Demir’in gelmesini bekliyorum. Çünkü o da çok çalıştı" diye
konuştu. Başkan Özese ise "Mütalaa 18 Mart’ta verildi. Aradan 2.5 ay
geçti. Tutuklu sanıklardan başladık, hazır olan tutuksuz sanıkları da
aldık" diye konuştu.
SON TUTUKLU SANIK DA SAVUNMASINI SUNDU
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz’ü
tehdit ettiği iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Özkan Kurt da önceki
beyanlarını tekrar ettğini söyleyerek, yazılı savunmasını mahkemeye
sundu.
Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Özese, Yalçın
Küçük’ün avukatlarından Kazım Yiğit Akalın’a savunma yapıp
yapmayacaklarını yeniden sordu. Avukat Akalın "Benim işverenim avukat
Hasan Fehmi Demir’dir. Ben yanında çalışan SGK’li işçi avukatım. Hasan
Bey boyun fıtığı ameliyata oldu, 30 günlük raporu olmasına rağmen gelip
savunmayı yapmak istiyor. Haftaya pazartesi ya da salı günü savunmasını
yapabilir" dedi. Aldıkları ara kararları açıklayan Mahkeme Başkanı
Özese, "Davanın geldiği aşama, duruşmaların kesintisiz devam ettiği,
tutuklu sanıkların hepsinin esas hakkındaki mütalaalara karşı son
savunmalarını yaptığına" dikkat çekti. Kararında tutuksuz sanıkların
vareste tutulma taleplerinin de kabul edilmediğinin tebliğ edildiğine
dikkat çeken mahkeme heyeti, avukatların ve sanıkların mazeret
taleplerinin reddine karar verdi. Savunmaların alınmasına ara veren
mahkeme heyeti duruşmayı 13 Haziran Perşembe saat 09.30’a ertelendi.
Öte yandan, 66’sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı Ergenekon
davasında 18 Mart’ta verilen esas hakkındaki mütalaanın ardından 15
Nisan’dan itibaren son savunmaların alınmasına başlandı. 2 aylık süre
içerisinde mahkeme heyeti Özkan Kurt’un savunmasının da ardından 66
tutuklu sanığının esas hakkındaki beyanlarını almayı tamamladı. Yine 2
aylık süre içinde 80 tutuksuz sanık da mütalaaya ilişkin son savunmasını
yaptı.