Beş polis altı sivili MİT bombası şehit etmiş
On bir kişinin hayatını kaybettiği Güroymak patlamasının altından
yeni bir istihbarat skandalı çıktı. Beş polis ve altı sivilin hayatını
kaybettiği patlamaya sebep olan bombanın MİT tarafından bir muhbire
verildiği, ardından bombanın izinin kaybedildiği tesbit edildi. Skandal
boyutundaki ihmale ilişkin olarak soruşturma başlatılırken, sözkonusu
MİT personelinin yargılanması için izin dosyasının bir yılı aşkın zaman
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde beklediği, ardından izin
talebinin reddedildiği öğrenildi.
Güroymak katliamı olarak anılan olay 18 Ekim 2011’de saat 16:00 civarında
Bitlis-Güroymak
karayolunda meydana gelmiş, zırhlı polis aracının geçişi sırasında daha
önceden karayoluna döşenen mayın, uzaktan kumanda ile patlatılmış,
patlamada araçtaki polislerden
Yalçın Demir,
Volkan Sabaz,
Kamuran Ercan,
Bülent Emen ve
Şaban Kılıçaslan şehit olmuştu.
Saldırıda, yoldan geçen kamyonette bulunan
Hiranur Eraslan (4),
Ferit Eraslan isimli kardeşler ile amcaları
Cahit Eraslan hayatını kaybetmişti. Olayda ağır yaralanan
Esra,
Elif (10) ve
Mihriban Eraslan (17) yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı. Ancak
Elif ve
Esra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.
MİT bombayı inceletmiş ardından PKK’lı muhbire vermiş
Olay sonrası başlatılan soruşturmada sözkonusu bomba düzeneğinin devlet envanterine girdiği belirlendi.
Edinilen bilgiye göre olay şöyle gelişti:
Bitlis Tatvan’da bulunan MİT Bölge Müdürlüğü görevlileri tarafından 3 Ekim 2011’de Bitlis Emniyet Müdürü
Halil İbrahim Doğan aranarak, ellerinde bomba imha uzmanı tarafından görülmesi gereken bir malzeme bulunduğu bildirildi.
H. ve
U. isimli MİT Personeli tarafından getirilen
düzenek, Bitlis İl Emniyet Müdürü Doğan ve uzman personelin bulunduğu
bir ekip tarafından incelendi. Bomba imha uzmanı tarafından düzenek
üzerinde yapılan çalışmada; düzeneğin bombayı uzaktan ateşlemek amacıyla
kullanılan R912277306 seri numaralı MT800 model COBRA marka telsizden
yapıldığı ve patlayıcıyı uzaktan infilak ettirmek için kullanılmak üzere
hazırlandığı bilgisi verildi.
MİT görevlileri H. ve U.’nun deşifre olmaması için düzeneği haber
elemanına geri vermeleri gerektiği, bu nedenle düzeneğin bir bombalama
eyleminde kullanılmayacak şekilde bozulup muhbire geri verilip
verilmeyeceği soruldu.
Emniyet yetkilileri düzeneği bozmanın mümkün olduğunu ancak örgütün
kırsal kadrosundaki eğitimli personelin düzeneği tamir edebileceği ve
konunun kontrolden çıkabileceği, düzeneğin kesinlikle tekrar PKK’nın
kırsal kadrosuna verilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.
Emniyet’in bomba imha uzmanları bomba ateşleme düzeneğini bozarken
düzeneğin fotoğrafını çekti ve seri numarasını aldı. Daha sonra
düzeneğin bazı bağlantı yerleri ve lehimleri söküldü. Ancak elektronik
konusunda uzman birinin düzeneği yeniden çalışır hâle getirebileceği
ifade edilerek MİT yetkililerine tekrar verildi.
Emniyet bomba düzeneğinin PKK’nın eline geçmemesi ve MİT muhbirinin
deşifre olmaması için bir plan geliştirelim talebini iletti. Bomba
düzeneğinin incelenmesinden birkaç gün sonra plan, MİT tarafından
Emniyet’e iletildi.
Plana göre; haber kaynağı yanında örgüte yakın bir kişinin olduğu ve
yanında düzeneğin bulunduğu hâlde il merkezinden Tatvan İlçesi’ne
seyahat ederken yolda polis uygulama noktası kurulacak, polis kontrol
noktasını gören haber kaynağı elindeki malzemeyi uygun bir yere
fırlatacak, böylelikle, yanında bulunan örgüte yakın kişinin de
şahitliğinde, düzeneğin terör örgütüne geçmesi engellenecekti.
Plan doğrultusunda TEM ve Asayiş Şube’den kontrol noktası ekipleri
oluşturuldu. Yaklaşık bir hafta, MİT görevlilerinden polis uygulama
noktası kurulması amacıyla uygun zaman ve yer hakkında bilgi beklendi.
Bir hafta sonra MİT yetkilileri tarafından, düzeneğin örgüt
mensuplarına ulaştırılması yönünde kontrolleri dışında bir gelişme
yaşandığı ve düzeneğin örgüte gönderilmek zorunda kalındığı bilgisi
verildi.
MİT’in Emniyet’e verdiği bu bilgiden yaklaşık bir hafta sonra 18 Ekim
2011’de Bitlis-Muş karayolunda Güroymak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ait
zırhlı aracın geçişi esnasında uzaktan kumandalı bomba düzeneği,
PKK’lılar tarafından patlatıldı ve beş polis ile altı sivil hayatını
kaybetti.
Seri numaraları aynı çıktı
Olay yerinde yapılan ilk incelemede kullanılan bombanın COBRA marka
telsizle uzaktan kumandalı olarak patlatıldığı anlaşıldı. Bu bilgi
üzerine MİT’le temasa geçilirken MİT görevlileri
“eylemde kullanılan düzenek ile Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen COBRA marka telsiz düzeneğinin aynı olmadığını” beyan ettiler.
Ancak konuyla ilgili Jandarma Kriminal Laboratuarları tarafından
hazırlanan 16.12.2011 tarihli raporda, bombalama eyleminde kullanılan
cihaz ile MİT görevlileri tarafından temin edilen cihazın seri
numaralarının aynı olduğu anlaşıldı.
Soruşturma kapatıldı
Konuyla ilgili bütün bilgiler ve ihmaller zinciri yargıya intikal
ederken sorumlular hakkında soruşturma başlatıldı. MİT Tatvan Bölge
Müdürü H. ve MİT personeli U. hakkında soruşturma sürerken MİT
görevlilerinin yargılanmasını Başbakan iznine bağlayan değişiklik
yapıldı. Bunun üzerine soruşturmanın devam etmesi için iki MİT görevlisi
hakkında Başbakan Erdoğan’dan yargılama izni talep edildi. Dosya
yaklaşık bir yıl Başbakanlık’ta bekledi. Geçtiğimiz günlerde ise Erdoğan
tarafından yargılama izni verilmediği savcılığa iletildi.
İstihbarat mı saklandı?
Patlamadan 20 dakika sonra ilginç bir olay yaşandı. Bitlis MİT
görevlileri Emniyet Müdürlüğü ve ilgili birimlere “Muş/ Hasköy/ Ortanca
Köyü ile Bitlis/ Güroymak İlçesi kırsal alanı arasında faaliyet gösteren
Serhat (K) ve beraberindeki iki KONGRA-GEL (PKK) mensubunun bomba
yapımında kullanılmak üzere çeşitli malzeme temini arayışı içerisinde
bulundukları, bu kapsamda ilk etapta, mayın/EYP’yi telsizle uzaktan
patlatmayı sağlayacak düzenek ve üç adet boş mutfak tüpü temin eden söz
konusu KONGRA-GEL (PKK) grubunun Ekim 2011 ayı 3. haftası itibariyle
ise Güroymak İlçesi’nde bulunan milisleri kanalı ile iki çuval gübre
tedarik etmek için çalışma başlattıkları” bildirildi.
Patlamadan iki gün sonra yine MİT’ten gelen haber notunda da eylemde
kullanılan malzemeleri temin eden kişiler hakkında bilgiler yer aldı.
Eğer soruşturmaya izin verilseydi savcılık şu soruların cevabını
araştıracaktı: MİT patlamanın olduğu bölgedeki PKK’lıların bombalı eylem
girişimini neden bombadan önce vermedi de bomba patladıktan 20 dakika
sonra verdi? MİT neden bomba patladıktan 20 dakika sonra alelacele
elindeki bilgiyi Emniyet ve Jandarma ile paylaşma ihtiyacı duydu? MİT
bombalama yapacak PKK’lıların isimlerini ve bomba koyma arayışını
önceden biliyor muydu?
Bitlis MİT yetkilileri tarafından, belirtilen
ve düzeneğin örgüt mensuplarına ulaştırılması yönünde kontrolleri
dışında yaşanan gelişme neydi?
Patlamadan sonra bölge karıştı
Olaydan bir gün sonra 19 Ekim 2011’de, PKK Hakkâri-Çukurca
İlçesi’ndeki askerî birliklere eş zamanlı saldırılar düzenlendi ve
saldırılarda toplam 24 asker şehit olurken, 18 asker yaralandı. Bu
karışıklığın zamanlaması da ilginç bulunuyor...