12 Temmuz 2016 Salı

Paralel Yapı’ya karşı 3 yıldır sürdürülen operasyonlar TSK’ya da uzandı /// karar gazetesi

Paralel Yapı’ya yönelik operasyonların başladığı 2014’ten bu yana 4 binin üzerinde şüpheli gözaltına alındı, bunlardan bine yakını tutuklandı. Geçen hafta İzmir’de ‘Askeri casusluk’ kumpasına karşı başlatılan operasyonda ise kritik bir gelişme yaşandı. Zira, ilk kez Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki Paralel Devlet Yapılanması (PDY) üyelerine karşı soruşturma başlatıldı. Bu kapsamda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan iki amiral ve dört binbaşı için gözaltı kararı çıktı.
İlerleyen süreçte,  diğer kuvvet komutanlıklarında faaliyet gösteren ve sayılarının yaklaşık 600 olduğu iddia edilen Paralel Yapı üyesi muvazzaflar için de operasyon yapılacağı öne sürüldü. Bu arada TSK içindeki örgüt üyelerine yönelik operasyonun zamanlaması dikkat çekti. KARAR’a konuşan kumpas mağdurları devam eden terörle mücadele nedeniyle operasyonların geciktiğini belirterek, onlarca itirafçı bulunduğunu söyledi.

GECİKME NEDENİ TERÖRLE MÜCADELE

Balyoz Davası mağduru ve CHP İstanbul Milletvekili Emeki Albay Dursun Çiçek: Bu soruşturmalar iki yıldır devam ediyor. Kumpas davaları sonuçlandı. Ardından sahte belge üretenlerle ilgili suç duyurularında bulunuldu. Dinlemeler, ifşa olmuş örgüt üyeleriyle iletişimde olan askerlerin telefon kayıtları gibi uzun bir süreçten sonra terör örgütüyle ilgili soruşturmalar yakalama kararlarıyla davalara dönüşmeye başladı. Aslında gecikmiş bir süreç, ancak terörle mücadeledeki yoğunluk, askeri yargıdaki sorunlar nedeniyle bu sürecin bugüne kadar geciktiğini biliyoruz. Ben bunu olağan karşılıyorum. Delil konusunda sıkıntılar var. Çünkü örgüt üyeliği gizli bir yapılanma. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi olmasını çok önemsemiyorum. Çünkü terörle mücadelede çok yoğun bir yılı geride bıraktık. O da bu gecikmenin bir nedeni olabilir. Bundan sonra sürecin hızlanacağını ve önümüzdeki bir yıl içerisinde TSK’daki örgüt yapılanmasının çözüleceğini düşünüyorum. Çünkü onlarca itirafçı var. 1980’lerden başlayıp bugüne kadar himmet parası toplanan, örgütün askeri liselerden, akademilerden bağlantısı olan subaylar itirafçı oldu. Bu bilgiler dahilinde soruşturmaların davalara dönüşeceğini önümüzdeki süreçte göreceğiz.

ASKERİ YARGI ELİNDEKİ BELGELERİ SİVİL SAVCILARA VERMELİ

Ergenekon Davası mağduru emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin: Maalesef TSK kendi içerisinde bu işi halledemedi. Askeri savcılar devreye giremedi. Belki de Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’den (AYİM) tekrar bu kişiler geri döner diye düşündüler. Şu andan itibaren askeri savcılar, ellerinde bu konuda ne kadar bilgi ve belge varsa sivil savcılara vermeliler. Ayrıca bu operasyonlar ile Paralel bağlantısı belirlenmiş kişiler YAŞ’tan önce tasfiye edilebilir. Albay ve alt rütbelerde olanların da askeri disiplin kurullarında gerekli çalışmalar yapılarak ordu ile ilişkileri kesilebilir. 

YAŞ NEDENİYLE ÖNE ÇEKİLMİŞ OLABİLİR

Balyoz Davası mağduru eski Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen: Vicdanlı, işini bilen savcının ve emniyet görevlisinin eline düştüler. Soruşturma ile ilgili uzun süredir çalışmalar yürütülüyor. Operasyon da terfi sırası gelenlerden dolayı ağustos ayındaki Yüksek Askeri Şura öncesine çekilmiş olabilir. Yargılandıktan sonra ortaya çıkacaktır tabii ki ama bunca yıldır devletten hainlik yaparak maaş alan insanlar varsa bu kişilerin bir an önce ortaya çıkarılması gerekiyor.

‘DAVETİYE GÖNDERİYORUZ ŞÜPHELİLERİ HAZIR EDİN’

Balyoz davası mağduru emekli Albay Ahmet Zeki Üçok: İzmir’de haklarında yakalama kararı çıkarılan iki amiralin YAŞ ile bir ilgileri yok. Terfi sıraları gelmedi. Dolayısıyla soruşturmanın YAŞ öncesi yapılmasının bu kişilerin terfileriyle bir ilgisi yok. Soruşturmayı yürüten savcılar bizim Cumhuriyetimizin savcıları.
Soruşturma kapsamında araştırmalar yapıldı, tanıklar bulundu, telefon dinlemeleri yapıldı ve bunun sonucunda şüpheliler davet edildi. Ankara Merkez Komutanı’nın aranarak, ‘Bu ordu bizim ordumuz, Güneydoğu’da çatışmalar var. Burada moral bozma amacımız yok, bu nedenle davetiye gönderiyoruz. Siz bu konuda gerekli işlemleri yapın ve şüphelileri hazır edin’ denildiğini biliyorum. Diğer yandan keşke çok daha önce deliller elde edilebilse ve soruşturmalar başlatılabilseydi. Yurtdışına kaçan çok sayıda kişi var. Ama biliyorsunuz, bu suç örgütü üyeleri giderken devletin arşivini de götürdü. Yani geçmişe yönelik bir hafıza yoktu. Emniyet birimleri ve savcılıklar tarafından yeniden hafıza oluşturuldu. Yeni bilgiler toplandı ve bu bilgilerden hareketle yeni yeni soruşturmalar başladı.

BİNBAŞIYA PARALEL TUTUKLAMA

İzmir merkezli 10 ilde düzenlenen Paralel Yapı’ya yönelik operasyon kapsamında hakkında yakalama kararı verilen ve askeri inzibatlar tarafından Eskişehir’de kaldığı otelde gözaltına alınarak İzmir’e getirilen Deniz Mühendis Binbaşı Ö.G. tutuklandı. Ankara’da Milli Savunma Bakanlığı iç denetim biriminde görev yaptığı öğrenilen Binbaşı Ö.G, Başsavcıvekili Okan Bato’ya ifade verdi. İzmir merkezli Aydın, Denizli, Balıkesir, Gaziantep, Adana, Trabzon, Samsun, Afyonkarahisar, Mersin’de yürütülen operasyonda 8 kişi gözaltına alınmış, 12 kişinin daha önce gerçekleştirilen operasyonlar kapsamında arandıkları ve yurt dışında oldukları belirtilmişti.

HSYK’DAN KOVUŞTURMA İZNİ

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Dairesince, açığa alınan İzmir’deki askeri casusluk davası savcısı Zafer Kılınç ve davaya bakan İzmir hakimi Serdar Ergül hakkında kovuşturma izni verildi. İzmir’deki askeri casusluk davasının bazı sanıklarının yaptığı şikayet üzerine harekete geçen HSYK müfettişlerinin, bu kişiler hakkındaki tedbir talebiyle ilgili raporu tamamlanmıştı. HSYK 2. Dairesi, rapor doğrultusunda davanın savcısı Zafer Kılınç ve davaya bakan İzmir hakimi Serdar Ergül’ü, haklarındaki soruşturma sonuçlanana kadar tedbiren görevden uzaklaştırılmıştı. Ergül ve Kılınç haklarındaki iddialarla ilgili yargılanacak.

16 ŞÜPHELİ FİRARDA

Savcılık, gözaltındaki 8 kişi ile Binbaşı H.Ö’yü ‘tutuklanmaları’ talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk ederken, 5 muvazzaf asker ile firari 16 kişi  hakkında ‘yakalanmalarına yönelik gözaltı kararı’ çıkartılmasını talep etmişti. İzmir 3. Sulh Ceza Hakimi Dilek Çeliktaş, ifadelerinin tamamlanmasının ardından Binbaşı H.Ö ile M.K.C, H.K, Y.Ş, H.T, Ş.Y ve F.D’nin tutuklanmasına karar verirken R.A ve Z.D’yi yurt dışı çıkış yasağı getirerek serbest bırakmıştı. Hakim, 2’si amiral 5 muvazzaf asker ile 16 firari hakkında da ‘yakalanmalarına yönelik gözaltı kararı’ vermişti.