Yücel…
Hataylı.
Uzman çavuştu.
2011'de Şırnak İdil'de arazi taraması yapıyorlardı, 20 kiloluk elyapımı bomba uzaktan kumandayla patlatıldı, havaya uçtu.
*
Vücuduna
elektrik verilmiş gibi hissetti. Bacağını yokladı, bacağı yerinde
yoktu. Tüfeği aklına geldi, kapıp çatışmaya girmek istedi, tüfeğini
bulamıyordu, güpegündüz, zifiri karanlıktı… O an farketmemişti, gözleri
de gitmişti.
*
Kelime-i şehadet getirdi.
*
Son
nefesini vermeye kendini hazırlamıştı ama, kahraman ruhu teslim olmadı,
hastaneye yetiştirdiler, bir değil, beş değil, kalbi 47 defa durdu
kardeşim, 47 defa yeniden çalıştırdılar, 147 ünite kan verdiler, 73.5
litre eder, dile kolay, 60'dan fazla ameliyat oldu.
*
Nihayet
hayata tutundu. Ama… İki gözü artık yoktu, sol bacağı yoktu, sağ
bacağının dizden aşağısı tutmuyordu, karnına şarapnel saplanmıştı,
bağırsaklarının önemli bölümü alındı, idrar torbası taşıyor, altı sene
geçti, bıçak altına yatmaya devam ediyor, şu an planlanmış en az altı
ameliyatı daha var.
*
Ve, bunca ızdırap içinde onu kahreden konu bambaşkaydı.
*
Gazi olduğunda evliydi.
Üç yaşında kızı vardı.
*
Babasının göz çukurlarına bakmaya korkuyordu.
*
Yücel'in kendisi gibi gazi olan arkadaşları aralarında para topladı, bu avucunda gösterdiği gözler alındı.
Yücel göz çukurlarına taktı.
*
Baba-kız
bundan böyle asla göz göze gelemeyecekler ama, en azından, minik kızı
kendisine baktığında korkmuyor artık… Yücel bunu hissedebiliyor.
*
Gözleri olup görmeyenler… Suriyelilere TOKİ'den ev vermeye kalkanlar, önce bu gözlere baksın diye yazıyorum bu satırları.
*
Şehit cenazelerinde CHP çelenklerini parçalayan kiralık tosunlar, bu gözlere daha iyi baksın diye yazıyorum.
*
Çünkü…
Yücel kirada oturuyor.
*
Binlerce şehit ailesi, onbinlerce gazimiz gibi, kirada oturuyor.
*
Hiç öyle suratını başka tarafa çevirme… Sana söylüyorum!
*
Bu gözlere iyi bak.
Sonra utanmadan verebiliyorsan ver suriyelilere toki evlerini.