SAYIN GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL NECDET ÖZEL’İN ŞEHİTLER GÜNÜ MESAJI
(18 MART 2015)
(18 MART 2015)
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları,
Aziz Şehitlerimizin ve Kahraman Gazilerimizin Saygıdeğer Yakınları,
Bugün, yüce
milletimizin birlik ve beraberliği, ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğü
için canlarını hiçe sayarak ölüme koşan, yurdumuzun ve dünyanın dört bir
köşesinde, şehitliklerde, bazıları kefensiz ve bir mezar taşları dahi
olmadan; ama görevini yapmış olmanın huzuru içinde yatan kahraman
askerlerimizi, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için
canlarını feda eden gözü pek polislerimizi, hak ve menfaatlerimizi
koruma uğrunda görev yaparken çeşitli ülkelerde hain saldırılar sonucu
şehit olan diplomatlarımızı, yurdumuzun en ücra köşelerinde insanımızı
aydınlatma yolunda fedakârca görev yaparken şehit edilen
öğretmenlerimizi ve diğer kamu görevlilerimizi “18 Mart Şehitler Günü”
vesilesiyle rahmet, şükran ve saygıyla anıyorum.
Bugün
şehitlerimizin kaybından dolayı duyduğumuz acı ve hüznün yanında, tam
bir asır önce, bir ulusun küllerinden doğarak var oluş mücadelesi
verdiği, yenilgiler ve toprak kayıpları ile uzun yıllar süren
umutsuzluğa ve kötü gidişe son vererek yeniden itibar kazandığı, harp
tarihine altın harflerle yazılmış bir kahramanlık destanı olan Çanakkale
Deniz Zaferi’nin 100’üncü yıl dönümünü kutlamanın da haklı gururunu
yaşıyoruz.
Kahraman
Ordumuz, yirminci yüzyılın başında; Afrika çöllerinden, Balkanlara,
Kafkaslardan, Galiçya’ya, Yemen’den Çanakkale’ye geniş bir coğrafyada ve
İstiklal Savaşı’nın çeşitli cephelerinde Anadolu’nun her karış
toprağında verdiği kahramanca mücadelelerde yüzbinlerce vatan evladını
şehit vermiştir. Yine Kore’de, Kıbrıs’ta ve Barışı Destekleme
Harekâtlarında, dünya barışının sağlanması ve korunması; İç Güvenlik
Harekâtında vatanın bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliğinin
muhafazası için yürütülen mücadelelerde binlerce kahraman vatan evladı
şehit olmuştur.
Bu sebeple,
bir milletin, dünya tarihinde eşine az rastlanır nitelikte; yediden
yetmişe her ferdinin nesiller boyu, birlik ve beraberlik duygusu
içerisinde, uğruna canını feda edip üzerinde yaşadığı toprak parçasını
vatanlaştırdığı yegâne coğrafya olan ve millî şairimizin İstiklal
Marşımızda “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda / Şüheda
fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da
Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizeleriyle kıymetini
ifade ettiği bu topraklar, şehitler diyarı olarak anılmayı fazlasıyla
hak etmiştir.
En fazla şehit
verdiğimiz cephelerden biri olan Çanakkale Muharebeleri ve sonunda elde
edilen zafer, yüce milletimizin her ferdinin son derece dikkatle
inceleyip ders çıkarması gereken ve yarınlarımıza ışık tutacak bir ruh
anlayışını ve derinliğini sembolize etmektedir. Seyit Onbaşı’ya yüzlerce
kiloluk top mermisini sırtlatıp namluya sürdüren, Anafartalar Kahramanı
Yarbay Mustafa Kemal’e “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum.
Biz ölene kadar geçecek zaman zarfında yerimizi yeni askerler, yeni
kumandanlar alacaktır!”, dedirten, Yahya Çavuşlarla sembolleşen
Mehmetçiğin sinesinde “Çanakkale’yi Geçilmez!” kılan güç, hep o ruh,
inanç ve azimde saklıdır.
Osmanlı
Devleti, Çanakkale Muharebelerine kadar pek çok cephede savaşmış ve
ordusunun büyük bir kısmını bu cephelerde kaybetmiştir. Bu sebeple bir
ölüm kalım mücadelesi gözüyle bakılarak Çanakkale Cephesi’ne artık son
çare olarak toplumun en eğitimli tabakasını oluşturan gençler
gönderilmiştir.
Çanakkale
Türküsü’nde “Ölmeden mezara koydular beni. Gençliğim eyvah!” diye feryat
eden o günün genç nesli, kutsal saydığı değerler uğruna, ölüme gözü
kapalı gitmiş; yurdunu işgal etmek isteyenlere karşı tarihin en haklı
savaşını vermiş ve henüz hayatlarının baharında şehadet şerbetini
yudumlayarak rütbe ve payelerin en şereflisine erişmişlerdir.
Dolayısıyla, bu coğrafyanın insanı; Çanakkale sırtlarında, yalnızca
gençliğini değil, toplumun geleceğini şekillendirecek bir nesli,
yarınlarını yitirmiştir.
Çanakkale’de
elde edilen büyük zafer, aziz milletimiz için, tarihin iki asırdır acı
bir tablo hâlinde akıp giden seyrini değiştirmiş, millete geleceğini
inşa etme iradesi ve özgüveni kazandırmıştır. Çanakkale’de vücut bulmaya
başlayan millî ruh ve şuur, Kuvayımilliye ruhuna dönüşerek Millî
Mücadele’nin kazanılmasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında
önemli bir rol oynamıştır.
Çanakkale
Muharebeleri aynı zamanda, başta Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal
ATATÜRK olmak üzere, Millî Mücadele’nin hemen her aşamasında büyük
kahramanlıklar gösteren ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında önemli
roller üstlenen komuta kadrosunun da liderlik yeteneklerini
sergilemesine ve milletin geleceğini kurtaracak iradeye sahip
olduklarını göstermesine vesile olan bir tecrübe sahası olmuştur.
Çanakkale
Zaferi, geleceği kuran bu büyük özellikleri dolayısıyla yüz yıldır, yüce
milletimizin şanlı tarihinin zirvelerinde unutulmaz bir diriliş ve
yeniden doğuş anıtı olarak yükselmektedir.
Şanlı Tarihimizin Kahramanlık, Cesaret ve Yiğitlik Zincirinin Altın Halkası Aziz Şehitlerimiz,
Yüreğinizde
taşıdığınız vatan, millet ve bayrak sevgisiyle cepheden cepheye koşarken
büyük bir cesaret ve kahramanlıkla harp sanatının en başarılı
örneklerini sergileyip, hafızalardan silinmeyecek destanlar yazarak
Mehmetçiğin civanmertliğini tüm dünyaya gösterdiniz.
Gösterdiğiniz
cesaret ve kahramanlık karşısında, teknik üstünlük anlamını yitirmiş;
zafer, mertlikle kucaklaşmış, ölüm, şehadetinizle yücelmiş ve üzerinde
yaşadığımız bu topraklar bir kez daha vatan olmuştur.
Vatan
sevgimizin, birlik ve beraberliğimizin, millî bilincimizi oluşturan
temel değerlerin ve şanlı geçmişimizle aramızdaki güçlü bağın en önemli
sembolleri olarak gönlümüzde yaşattığımız sizler, gösterdiğiniz azim,
feragat, cesaret ve kahramanlıkla, yüce milletimizin hizmetindeki
çalışmalarımızda bizlere her zaman ilham kaynağı olmaya devam
edeceksiniz.
Bu duygu ve düşüncelerle, aziz hatıralarınızı şükran ve minnet duyguları içerisinde yâd ediyor, huzurunuzda saygıyla eğiliyorum.
Ruhunuz şad olsun.
Bu vesileyle,
bu cennet vatanı büyük fedakârlıklarla bizlere armağan eden, başta
devletimizin kurucusu, Cumhuriyetimizin mimarı, Ebedî Başkomutan Gazi
Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, kutsal vatan
toprağı için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve
saygıyla anıyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehitlerimizin ve
gazilerimizin değerli aile fertlerine şükranlarımı sunuyorum.
Necdet ÖZELOrgeneral
Genelkurmay Başkanı