19 Mart 2015 Perşembe

SAYIN GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL NECDET ÖZEL’İN ŞEHİTLER GÜNÜ MESAJI

SAYIN GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL NECDET ÖZEL’İN ŞEHİTLER GÜNÜ MESAJI
(18 MART 2015)
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları,
Aziz Şehitlerimizin ve Kahraman Gazilerimizin Saygıdeğer Yakınları,
Bugün, yüce milletimizin birlik ve beraberliği, ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğü için canlarını hiçe sayarak ölüme koşan, yurdumuzun ve dünyanın dört bir köşesinde, şehitliklerde, bazıları kefensiz ve bir mezar taşları dahi olmadan; ama görevini yapmış olmanın huzuru içinde yatan kahraman askerlerimizi, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için canlarını feda eden gözü pek polislerimizi, hak ve menfaatlerimizi koruma uğrunda görev yaparken çeşitli ülkelerde hain saldırılar sonucu şehit olan diplomatlarımızı, yurdumuzun en ücra köşelerinde insanımızı aydınlatma yolunda fedakârca görev yaparken şehit edilen öğretmenlerimizi ve diğer kamu görevlilerimizi “18 Mart Şehitler Günü” vesilesiyle rahmet, şükran ve saygıyla anıyorum.
Bugün şehitlerimizin kaybından dolayı duyduğumuz acı ve hüznün yanında, tam bir asır önce, bir ulusun küllerinden doğarak var oluş mücadelesi verdiği, yenilgiler ve toprak kayıpları ile uzun yıllar süren umutsuzluğa ve kötü gidişe son vererek yeniden itibar kazandığı, harp tarihine altın harflerle yazılmış bir kahramanlık destanı olan Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100’üncü yıl dönümünü kutlamanın da haklı gururunu yaşıyoruz.
Kahraman Ordumuz, yirminci yüzyılın başında; Afrika çöllerinden, Balkanlara, Kafkaslardan, Galiçya’ya, Yemen’den Çanakkale’ye geniş bir coğrafyada ve İstiklal Savaşı’nın çeşitli cephelerinde Anadolu’nun her karış toprağında verdiği kahramanca mücadelelerde yüzbinlerce vatan evladını şehit vermiştir. Yine Kore’de, Kıbrıs’ta ve Barışı Destekleme Harekâtlarında, dünya barışının sağlanması ve korunması; İç Güvenlik Harekâtında vatanın bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliğinin muhafazası için yürütülen mücadelelerde binlerce kahraman vatan evladı şehit olmuştur.
Bu sebeple, bir milletin, dünya tarihinde eşine az rastlanır nitelikte; yediden yetmişe her ferdinin nesiller boyu, birlik ve beraberlik duygusu içerisinde, uğruna canını feda edip üzerinde yaşadığı toprak parçasını vatanlaştırdığı yegâne coğrafya olan ve millî şairimizin İstiklal Marşımızda “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda / Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizeleriyle kıymetini ifade ettiği bu topraklar, şehitler diyarı olarak anılmayı fazlasıyla hak etmiştir.
En fazla şehit verdiğimiz cephelerden biri olan Çanakkale Muharebeleri ve sonunda elde edilen zafer, yüce milletimizin her ferdinin son derece dikkatle inceleyip ders çıkarması gereken ve yarınlarımıza ışık tutacak bir ruh anlayışını ve derinliğini sembolize etmektedir. Seyit Onbaşı’ya yüzlerce kiloluk top mermisini sırtlatıp namluya sürdüren, Anafartalar Kahramanı Yarbay Mustafa Kemal’e “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölene kadar geçecek zaman zarfında yerimizi yeni askerler, yeni kumandanlar alacaktır!”, dedirten, Yahya Çavuşlarla sembolleşen Mehmetçiğin sinesinde “Çanakkale’yi Geçilmez!” kılan güç, hep o ruh, inanç ve azimde saklıdır.
Osmanlı Devleti, Çanakkale Muharebelerine kadar pek çok cephede savaşmış ve ordusunun büyük bir kısmını bu cephelerde kaybetmiştir. Bu sebeple bir ölüm kalım mücadelesi gözüyle bakılarak Çanakkale Cephesi’ne artık son çare olarak toplumun en eğitimli tabakasını oluşturan gençler gönderilmiştir.
Çanakkale Türküsü’nde “Ölmeden mezara koydular beni. Gençliğim eyvah!” diye feryat eden o günün genç nesli, kutsal saydığı değerler uğruna, ölüme gözü kapalı gitmiş; yurdunu işgal etmek isteyenlere karşı tarihin en haklı savaşını vermiş ve henüz hayatlarının baharında şehadet şerbetini yudumlayarak rütbe ve payelerin en şereflisine erişmişlerdir. Dolayısıyla, bu coğrafyanın insanı; Çanakkale sırtlarında, yalnızca gençliğini değil, toplumun geleceğini şekillendirecek bir nesli, yarınlarını yitirmiştir.
Çanakkale’de elde edilen büyük zafer, aziz milletimiz için, tarihin iki asırdır acı bir tablo hâlinde akıp giden seyrini değiştirmiş, millete geleceğini inşa etme iradesi ve özgüveni kazandırmıştır. Çanakkale’de vücut bulmaya başlayan millî ruh ve şuur, Kuvayımilliye ruhuna dönüşerek Millî Mücadele’nin kazanılmasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır.
Çanakkale Muharebeleri aynı zamanda, başta Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, Millî Mücadele’nin hemen her aşamasında büyük kahramanlıklar gösteren ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında önemli roller üstlenen komuta kadrosunun da liderlik yeteneklerini sergilemesine ve milletin geleceğini kurtaracak iradeye sahip olduklarını göstermesine vesile olan bir tecrübe sahası olmuştur.
Çanakkale Zaferi, geleceği kuran bu büyük özellikleri dolayısıyla yüz yıldır, yüce milletimizin şanlı tarihinin zirvelerinde unutulmaz bir diriliş ve yeniden doğuş anıtı olarak yükselmektedir.
Şanlı Tarihimizin Kahramanlık, Cesaret ve Yiğitlik Zincirinin Altın Halkası Aziz Şehitlerimiz,
Yüreğinizde taşıdığınız vatan, millet ve bayrak sevgisiyle cepheden cepheye koşarken büyük bir cesaret ve kahramanlıkla harp sanatının en başarılı örneklerini sergileyip, hafızalardan silinmeyecek destanlar yazarak Mehmetçiğin civanmertliğini tüm dünyaya gösterdiniz.
Gösterdiğiniz cesaret ve kahramanlık karşısında, teknik üstünlük anlamını yitirmiş; zafer, mertlikle kucaklaşmış, ölüm, şehadetinizle yücelmiş ve üzerinde yaşadığımız bu topraklar bir kez daha vatan olmuştur.
Vatan sevgimizin, birlik ve beraberliğimizin, millî bilincimizi oluşturan temel değerlerin ve şanlı geçmişimizle aramızdaki güçlü bağın en önemli sembolleri olarak gönlümüzde yaşattığımız sizler, gösterdiğiniz azim, feragat, cesaret ve kahramanlıkla, yüce milletimizin hizmetindeki çalışmalarımızda bizlere her zaman ilham kaynağı olmaya devam edeceksiniz.
Bu duygu ve düşüncelerle, aziz hatıralarınızı şükran ve minnet duyguları içerisinde yâd ediyor, huzurunuzda saygıyla eğiliyorum.
Ruhunuz şad olsun.
Bu vesileyle, bu cennet vatanı büyük fedakârlıklarla bizlere armağan eden, başta devletimizin kurucusu, Cumhuriyetimizin mimarı, Ebedî Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, kutsal vatan toprağı için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehitlerimizin ve gazilerimizin değerli aile fertlerine şükranlarımı sunuyorum.
  Necdet ÖZEL
  Orgeneral
  Genelkurmay Başkanı