30 Haziran 2014 Pazartesi

Cadı avı askere mi sıçrıyor? / Mehmet Y. Yılmaz


BİRİ kuvvet komutanı olmak üzere 40 generalin “paralel yapıya mensup olduğu” iddiası önce Cumhurbaşkanı sonra da Genelkurmay tarafından yalanlandı.

Başbakanlık da “ordudaki paralel yapıyı incelemek için özel ekip oluşturulduğu” iddiasını yalanladı.
Bu haber Akşam gazetesinde yayınlandı.
Bu gazeteyi, Başbakan’ın “balkon” arkadaşlarından Ethem Sancak TMSF’den devralmıştı, bunun Başbakan’ın izni hatta emri olmadan yapılacak bir iş olmadığı da çok açık.
Gazeteyi yöneten Mehmet Ocaktan geçen dönem AKP milletvekiliydi.
Onun da o koltukta oturuyor olması, Başbakan’ın onayı olmadan düşünülebilecek bir mesele değil, zaten daha TMSF gazeteye el koyduğunda işin başına getirilmişti.
Onun için bu gazeteye “yarı resmi” diyebiliriz, Başbakan ve ekibinin istemediği bir haberin bu gazetede yayınlanması mümkün değil.
Milliyet’te Serpil Çevikcan, “askeri kaynaklarla görüştükten sonra” bir haber yazdı.
“Askeri kaynaklar”ın üst düzey komutanlar olduğunu tahmin etmemiz de zor değil.
Haberden öğreniyoruz ki Genelkurmay karargâhına hâkim olan hava, bu iddianın “orduya kurulmuş ikinci bir kumpasın hazırlığı” olduğu.

YAŞ öncesi, komuta kademesi ve generaller arasında “paralel yapı kuşkusu” yaratılarak emeklilik ve terfi kararlarının etkilenmeye çalışıldığının düşünüldüğünü anlıyoruz.
Birinci “kumpasın”, Balyoz ve Casusluk davası gibi girişimler ile kurulduğu ve “paralel yapı” adı verilen cemaatten kaynaklandığı birçok kişinin ortak fikri.
Bu “ikinci” kumpası kuranın da bu durumda hükümet olduğunu düşünmek gerekiyor.
Çevikcan’ın haberinden öğreniyoruz ki zaten Başbakanlık’ta, YAŞ öncesi tayin ve terfiler ile ilgili “incelemeler” yapılıyormuş.
Demek ki bu yılki incelemeler, Başbakan’ın topyekûn savaş ilan ettiği “cemaat bağlantısı” üzerinden de sürdürülmüş.
Devletin değişik kademelerinde yer almak için yıllardır çabalayan cemaatin, TSK’yı ilgi alanının dışında tuttuğu elbette düşünülemez.
Ama unutmayalım ki ordunun bu konudaki “uyanıklığı”, hükümetten çok daha fazlaydı, en azından “Başbakan kadar saf olmadıklarını” söyleyebiliriz.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan, geçmişte YAŞ’ın bazı ihraç kararlarına neden muhalefet şerhi koyduklarını acaba hatırlıyorlar mı?
Şimdi hükümete bağlı gazeteler aracılığıyla pompalanmaya çalışılan şeyin bir tek anlamı var: Cemaate karşı sürdürülen cadı avı, orduya da sıçratılmak isteniyor!