9 Temmuz 2012 Pazartesi

Tanık Bolkan, Ecevit'in hastalık sürecini anlattı

Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen Bülent Ecevit’in hastalığı döneminde acil müdahale ekibinden sorumlu olan Ankara eski İl Sağlık Müdür Yardımcısı Mustafa Bolkan: ''Ecevit’in tedavisini ve hangi sıvıyı vermemiz gerektiğini sordum. Başhekim, ’Hasta sizin, bizi ilgilendirmez’ deyip çıktı''

Tanık Bolkan, Ecevit'in hastalık sürecini anlattı
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli
Tuğgeneral Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu 68’i tutuklu 273 sanıklı ”Ergenekon” davasının 201’inci duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay ile gazeteci Tuncay Özkan’ın da aralarında bulunduğu 44 tutuklu sanık katıldı.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili ve eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Sedat Peker, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve oğlu Mehmet Bora Perinçek’in de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmada tanık dinlenilmesine geçilmeden önce sanık avukatlarından Celal Ülgen, söz almak istedi.

Söz verilmeyince bağıran avukat salondan çıktı

Mahkeme heyetine başkanlık yapan hakim Hüsnü Çalmuk’un, söz vermemesi üzerine Ülgen ısrar etti. Çalmuk da, ”Duruşmanın inzibatını ben sağlıyorum. Söz vermiyorum” deyince Ülgen, ”Bana söz vereceksiniz. Avukatım, söz istiyorum” şeklinde yüksek sesle konuştu.

Çalmuk ise Ülgen’e söz vermeyerek, dışarıya çıkmasını istedi. Ülgen’in ”Hangi yasaya göre çıkaracaksınız?” sözlerine Çalmuk, ”CMK’ya göre” yanıtı verdi. Ülgen’in, ”Kalktı o” şeklindeki sözlerine ”Kalkan bir şey yok” diyen Çalmuk, CMK’nın 203. maddesini okudu. Çalmuk, ”Mahkeme düzenini bozan kişi dışarı çıkarılır. Siz burada kişisiniz” dedi.

Sinirlenen Ülgen bağırarak, ”Ben avukatım, kişi değilim” diyerek, ”Ben çıkarım. Siz isterseniz çıkmam” şeklinde konuştu. Çalmuk da, Ülgen’in salondan çıkmasını isteyerek, güvenlik güçlerinin yardımcı olmasını istedi.

Diğer avukatların da araya girmesi üzerine sakinleşen Ülgen, salondan ayrıldı.

Duruşmada daha sonra merhum Başbakan Bülent Ecevit’in hastalığı döneminde bir süre acil müdahale ekibinden sorumlu olan Ankara eski İl Sağlık Müdür Yardımcısı Mustafa Bolkan’ın tanık olarak dinlenilmesine geçildi.

Bolkan, Ecevit, Başkent Üniversitesi Hastanesi’nden taburcu olup evine çıktıktan sonra acil durumda müdahale ekibi oluşturulduğunu, ekibin de başında
kendisinin bulunduğunu söyledi.

Acil müdahale ekibinde 4 doktor, 4 hemşire ve 4 şoförün bulunduğunu ifade eden Bolkan, ”Başbakan evine çekildikten sonra, eve yakın bir yer ayarladık. Bu tür görevler sözle verilir. Yazıya dökülmez. El yazısıyla ekip listesini hazırladık. Bir fotokopisini çekip, Recai Birgün’ün korumasına verdim. Acil durumda müdahale kapsamında ufak bir tatbikat yaptık. Bir telsiz kodu belirlendi. Kavşakların tutulması gibi kapsamlı bir hazırlık yapıldı” dedi.

'Hangi sıvıyı vereceğimiz soru işaretiydi, sorduk...'


Başbakan yaşlı ve 55-60 kilo ağırlığında bir insan olduğu için acil durumda hangi sıvıyı vereceği konusunda kafasında soru işareti kaldığını belirten Bolkan, şunları kaydetti:
”Tedaviyi bilmiyorduk. Bize bilgi verilmedi. Hastanın durumunu bilmiyordum. O nedenle Başkent Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ile görüşmeye gittim. Ecevit’in tedavisini ve hangi sıvıyı vermemiz gerektiğini sordum. Cevap vermedi. ’Tedirgin olduysanız valilikten görev yazısı getireyim’ dedim. Başhekim, ’Hasta sizin, bizi ilgilendirmez’ deyip çıktı. Bunun üzerine şok yaşadım. ’Bizi ilgilendirmez’ diye bir şey olamaz. Ecevit’e acil durumda nasıl müdahale edileceği konusunu il sağlık müdürüne anlattım. O da vali beye anlattı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş’a iletildi. ’Bekleyin, işlem yapmayın’ denildi. Sonra da Ecevit GATA’ya sevk edildi. Bize, ’ekibi dağıtın’ dediler. Ekibi dağıttıktan sonra el yazısıyla yazdığım görevlendirme kağıdını da yok ettim. Bizlere
Başbakan, Cumhurbaşkanı için yapılan görevlendirmelerde yazılı talimat yapılmaz. Şimdiki aklım olsaydı, evrakı yok etmezdim. Devlet arşivlerine gönderirdim.”

Duruşma Bolkan’ın daha önce alınan ifadelerinin okunmasıyla devam ediyor.