Ergenekon soruşturması kapsamında OYAK'a yönelik yapılan operasyonun
en kilit ismi Orhan Çoban. OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri'nin
(SGS) eski genel müdürü olan Çoban, Danıştay saldırısı sırasında
görevdeydi.
Emekli albay olan Orhan Çoban, Oda TV soruşturması kapsamında
tutuklanan ve Silivri Cezaevi'nde hayatını kaybeden MİT mensubu Kaşif
Kozinoğlu'nun da eski komutanı idi. İki isim, Özel Kuvvetler
Komutanlığı'ndan MİT'e geçmişti.
Kaşif Kozinoğlu, 1995 yılında MİT'e geçmeden önce Özel Kuvvetler
Komutanlığı'nda kurslar tabur komutanı idi. Jandarma ve Emniyet Genel
Müdürlüğü'nden gelen kursiyerlere Kozinoğlu ders veriyordu. Orhan Çoban
ise Kozinoğlu'nun Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki okul komutanı idi.
Çoban ve Kozinoğlu, aynı yılın şubat ayında ekip olarak MİT'e geçiş
yaptı. Çünkü MİT'te o dönemde Dış Operasyonlar Dairesi kurulmuştu.
Dairede görev yapacak yetenekli personele ihtiyaç vardı. Bu görev için
Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli biçilmiş kaftandı. Bunun için
Çoban, içinde Kozinoğlu'nun da olduğu ekibiyle MİT'e geçti. İkili
böylece MİT'te de birlikte çalışmaya başladı. Başlangıçta MİT'in
Kozinoğlu'nu almak istemediği ifade ediliyor. Çünkü Kozinoğlu'nun Özel
Kuvvetler Komutanlığı'ndaki agresif hareketleri MİT'in kulağına
gitmişti. Bu sebeple MİT'in çekincesi vardı, ancak ekip olarak gelindiği
için Orhan Çoban'ın MİT'e "ya hep ya hiç" dediği ifade ediliyor.
Orhan Çoban ve Kaşif Kozinoğlu ile arasındaki ilişkiye ilk
dikkat çeken isim, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür idi.
Danıştay saldırısında kameraların bozuk veya bakımda olduğunu
gazetelerden okuduğunu belirten Eymür, "Oradaki güvenlik şirketinin
başında, benim yanımda 1990'lı yıllarda çalışmış olan Orhan Çoban isimli
emekli albay var. Kaşif Binbaşı (Kozinoğlu) ile birlikte bize gelen
grubun en kıdemlisiydi." demişti. Eymür, kendisine ait internet
sitesinde de Orhan Çoban ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Yeşil'in
bahsettiği Kemal Yılmaz Paşa, o tarihlerde MİT'teki Yavuz Ataç, Orhan
Çoban, Kaşif Kozinoğlu gibi 'Özel Kuvvetler Komutanlığı (Özel Harp)'
kökenli emekli subaylarla yakın ilişki içindeydi. Bu kişiler MİT
müsteşarı olacağına muhakkak gözüyle baktıkları Kemal Yılmaz'a devamlı
bilgi taşıyorlardı. MİT'teki asker kökenliler Kemal Yılmaz'ın başlarına
geleceğine o kadar kesin bakıyorlardı ki, nakledilenlere göre Yavuz Ataç
ve Orhan Çoban, yeni yapılanma ile ilgili listeleri tanzim ederken
makam kavgasına girmişler, aralarında sert tartışmalar çıkmıştı."
Eymür'ün Danıştay saldırısındaki karartmanın arkasında olduğunu
ima ettiği Orhan Çoban, MİT'ten ayrılınca OYAK SGS müdürü oldu. Çoban
daha sonra OYAK Güvenlik'ten ayrıldı.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce
yürütülen, 'Danıştay saldırısında kamera kayıtlarının silinerek
delillerin karartıldığı' iddiasına yönelik soruşturma kapsamında
gözaltına alınanlar arasında, görüntüleri silerken kameraların tespit
ettiği öne sürülen 2 kişinin de bulunduğu öğrenildi. TÜBİTAK'ta görevli
bilirkişi Hayrettin Bahşi'nin güvenlik kameralarına ait görüntüleri
inceleyerek hazırladığı ön rapor ve bilirkişi raporu İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. TÜBİTAK tarafından hazırlanan bilirkişi
raporlarında, OYAK Güvenlik'in yöneticilerinin yaklaşık 5 ay hiç
arızalanmayan kameralara, Danıştay saldırısına iki hafta kala sıklıkla
müdahale etmeye başladığı belirlendi. 2005 yılı Aralık ayında Danıştay'a
kamera sistemi hizmeti vermeye başlayan OYAK'ta yapılan incelemelerde
Aralık 2005-3 Mayıs 2006 arasındaki süreçte kameraların 4,5 ay boyunca
hiç arızalanmadığı tespit edildi. Kameralarda ilk arızanın 3 Mayıs
tarihinde meydana geldiği ve Danıştay saldırısından bir gün öncesi 16
Mayıs 2006'ya kadar 4 kez arızalandığı gerekçesiyle kameralara müdahale
edildiği tespiti yapıldı. Ancak bilirkişi, kameraların gerçekte hiç
arızalanmadığını tespit etti. Yine bilirkişi, kamera kayıtlarının yer
aldığı hard disklerin, Danıştay saldırısından bir gün önce 16 Mayıs
2006'da tamamen silindiği tespitine yer verdi. Saldırının sanığı
Alparslan Arslan'ın olaydan bir gün önce Danıştay'da saldırı için keşif
çalışması yaptığı ortaya çıkmıştı.