27 Mayıs 1960

Yozgat'ta ortaokul öğrencisi... Evi şehrin biraz dışında.
Sabah okula gitmek için evden çıkmış.
Çarşıya yaklaşınca görmüş ki... Her yer asker dolu... Ve herkese "hemen evine geri dön" diyorlar.
Ortaokul öğrencisi de evine dönmüş... "Baba" demiş:
- Sokaklar bomboş... Her taraf asker... Baba, neler oluyor?
Baba Hacı Ahmet Çiçek "oğlum Cemil" demiş:
- İhtilal oldu... Asker, yönetime el koydu... Haydi toparlanalım, köyümüzün yolunu tutalım.
Tarih 27 Mayıs 1960... Demokrasi adındaki genç kıza "ilk tecavüz."

12 Mart 1971

İstanbul'da Hukuk öğrencisi...
Önce derslerin boykot edilişi... Sonra fakültenin işgali.
Kavga gürültü... Çatışma... Sokak hareketleri... Beyazıt Meydanı'nda gösteriler.
Öğrenci yurtları bölünmüş... Üniversite "bir grubun" eline geçmiş durumda.
Ve bir gün...12 Mart l97l günü... İstanbul-Hukuk öğrencisi Cemil, saat 13.00'te "radyoyu"açıyor... "Ajansı" dinleyecek.
İlk haber... "Askerin muhtırası."
Demokrasiye "bir tecavüz" daha... Ara rejim... Acılar... İşkenceler... Gözyaşları...

12 Eylül 1980

Üniversite bitmiş... O artık "Yozgat barosuna kayıtlı" bir avukat.
Siyaset gergin... Sokak hareketli.
Yozgat "belli bir siyasi görüşün merkezi" gibi... MHP hayli güçlü.
Yozgat'ın plaka numarası "66" fakat... Pek çok Yozgatlı, otomobiline "06-Ankara" plakası takıyor... Zira... "66 plâkalı aracı" Yozgat dışında...
Ankara'da... İstanbul'da... Solcular taşlıyorlar.
İşte o dönemde... Bir gün... Sabaha karşı...
Avukat Cemil Bey "tank sesiyle uyanıyor."
12 Eylül 1980... Demokrasi isimli güzel kıza "bir tecavüz daha..."

Arka plan

Önceki akşam beraberdik... O şimdi Meclis Başkanı. "
Tecavüzleri" konuştuk bir süre.
"Bu tür olayların arka planları çok sonra ortaya çıkıyor" diye söze başladı.
Doğru teşhis.
İhtilallerin "önündekiler... Arkasındakiler... Kaşıyanlar... Provokasyonlar... Derin devletin kirli işleri... Dış çevrelerin marifetleri..."
Hepsi "çok sonraları" aydınlanıyor.

Kaybolan yıllar

Aradan seneler geçince... Bugün dönüp de geriye bakınca...
Cemil Çiçek ne görüyor, ne düşünüyor?
İhtilaller Türkiye'yi kaç yıl geriye götürdü? Meclis Başkanı bu konuda ne diyor?
Cemil Çiçek:

Darbeler, kamuoyu açısından başlangıçta kısmi bir sükûnet sağlıyor gibi görünüyor, ama arkasından daha büyük problemler çıkıyor.
Özellikle sıkıyönetim uygulamalarının doğurduğu şikâyetler, daha sonra çok yoğun bir tepkiye dönüşüyor.

Darbe... Muhtıra... Müdahale... Adına ne derseniz deyin... Sorunların çözümünü zorlaştırıyor... Ülkeye itibar kaybettiriyor.

Türkiye'ye çok şey kaybettirdiği açık... Ama kaç yıl kaybettirdiği ölçülebilir mi, bilemiyorum.

TBMM... "Müdahil"

Pazartesi gecesi Cemil Bey'le "yarın sabah yine konuşuruz" diye vedalaşmıştık.
Ve salı sabahı... Saat 10.00 suları...
Cemil Çiçek "evrakı" imzaladı... "Mahkemeye" yolladı.
Evet... TBMM, bugün başlayacak "12 Eylül ihtilali... Kenan Evren'in yargılanması" için açılan davaya resmen "müdahil" oldu.

***

"İmzadan hemen sonra" Cemil Bey'den dinlediklerimiz:

Bu tür müdahalelerde en evvel zarar görenler, faaliyeti sonlandırılan Meclis ve Hükümet oluyor.

Yasama yetkisi Meclis'in... Bu yetki devredilemez... İhtilâl, Meclis'i, bu yetkisini kullanamaz hale getiriyor.

12 Eylül l980... Birinci derecede mağduru TBMM... O nedenle TBMM bu davaya müdahil oldu.