Hasdal
ve Hadımköy ziyaretlerini adeta teamül haline getiren Genelkurmay,
darbe sanıklarına kurumsal desteğini bir üst aşamaya taşıdı.
Hasdal
ve Hadımköy Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan 54’ü general 170
muvazzaf subayın ziyaret edilmesini adeta teamül haline getiren
Genelkurmay, darbe sanıklarına kurumsal desteğini bir üst aşamaya
taşıdı. Balyoz ile Ergenekon sanığı askerlerle cezaevinde yapılan
görüşmelerin periyodik ve adı konulmamış bir görevlendirme şeklinde
yapıldığının ortaya çıkmasının yankıları sürerken, şimdi de yargılama kısmına el atıldı.
ORG. ATAMAN TARAFINDAN DURUŞMA İÇİN GÖREVLENDİRİLDİ
TSK’da 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı Balyoz davasının takibi için görevlendirmelerin yapıldığı öğrenildi. Hükümeti
devirmek için camilerin bombalanmasını ve Türk jetinin düşürülmesini
öngören Balyoz darbe planının hazırlandığı 1. Ordu Komutanı Orgeneral
Yalçın Ataman’ın, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaları
takip etmesi için 52. Taktik Zırhlı Tugay Komutanı Tümgeneral Alpaslan
Erdoğan’ı görevlendirdiği öne sürülüyor. Erdoğan’ın, Balyoz
duruşmalarına nöbetçi olarak katılıp not tuttuğu, kendine göre
değerlendirmeler yaparak bunu rapor haline getirdiği belirtiliyor.
KOŞANER DAVA İÇİN İLGİNÇ BİR TEKLİFTE BULUNMUŞTU
Fenerbahçe Orduevi lobisinin Karargah üzerindeki etkinliğini
arttırdığı, Org. Yalçın Ataman’ın emekli paşalar ile görevdeki
buluşmasını koordine ettiği iddia edilmişti. Balyozcular için görevini
bırakan eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in ise, OYAK
Yönetim Kurulu Üyesi emekli Hakim Tuğgeneral Yılmaz Hızlı’ya “Elimizde bir milyon liramız var. Balyoz davasında avukatların başına geç. Silahlı kuvvetler adına davayı yönet” teklifinde bulunduğu ileri sürülmüştü.
TARIMCIOĞLU: MESLEKİ DAYANIŞMA İLE MÜDAHALE İÇ İÇE GİRMİŞ
Komutanların, görev yerlerini terk edip süren bir davaya müdahale
anlamını taşıyan hareketlerde bulunması tepki çekti. Görev başındaki
muvazzaf generallerin Balyoz duruşmasına katılmasını Akit’e
değerlendiren emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, mesleki dayanışmanın
ve müdahale isteğinin iç içe girdiğini belirterek, “Meselenin iki yönü
var. Bir müdahale isteği mi var, yoksa mesleki dayanışma icabı alttan
gelen baskılara dayanamayarak böyle bir görevlendirme mi var? Bunlar iç
içe girmiş şeylerdir. İyi bakmak lazım. Çünkü aşağıdan öyle bir baskı
vardır ki komuta kademesine. ‘Beni yalnız bırakıyorsunuz, yetim
bırakıyorsunuz’ şeklinde... Ama bu tabii emir-komuta sistemini, askerlik
sistemini kökünden zedeler. Buna pek mukavemet edemezler. Ayrıca ‘yahu
ne olup bitiyor. Biz de bir öğrenelim’ falan diye bir duyguya da
kapılabilirler” dedi.
“EMİRLE YAPILMASI DİKKAT ÇEKİCİ”
İzleyici olarak herkesin duruşmalara katılabileceğini, ancak bunun emir
komuta zinciri içerisinde olmasının dikkat çekici olduğunu ifade eden
Tarımcıoğlu, şunları kaydetti: “İzleyici olarak herkes
katılabilir. Ama bunun emir komutayla yapılmış olması dikkat çeker. Onun
dışında başka bir şey yok. Yoksa vatandaş olarak gidip katılabilir.
Problem değil o. Yani kanun gereği duruşmalar herkese açıktır. Aleni
duruşmadır. Ama emirle bunun görevlendirilmiş olması dikkat çekicidir.
Onun dışında bir kıymeti harbiyesi yoktur.”