ASELSAN Mühendisi Hüseyin Başbilen’in öldüğü sırada aracında bulunduğu öne sürülen harici bellek kayıp.
Aselsan’da
milli tank, F-16 ile suikast silahı Kannas projesi üzerinde çalışırken
intihar ettiği öne sürülen Hüseyin Başbilen’in ölümüyle ilgili
takipsizlikle sonuçlanan ilk soruşturmanın savsaklandığı öğrenildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2006’da yürütülen
soruşturmada, savcılığın Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi’nin 10
üyesinden yedisinin ölüm nedenini ‘intihar’ olarak tanımlamasını gerekçe
göstererek takipsizlik kararı verdiği ve şüpheli hususları
araştırmadığı ortaya çıktı.
Geçen yıl Başbilen ailesinin
müracaatıyla dosyayı raftan indiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı,
2006’daki soruşturmanın eksik ve şüpheli yönlerini tek tek belirledi.
Bilirkişi, olay anı görüntülerini incelemiş ve “Başbilen’in ölümünün intiharı değil cinayeti işaret ettiğini”
tesbit etmişti. Savcılık, “intihar” denerek kapatılan soruşturmada
Başbilen’in ölümünden önce yaptığı telefon görüşmelerinin
incelenmediğini ortaya koydu. Akabinde de söz konusu görüşmeleri
incelettirdi. İnceleme sonuçları, yaklaşık 200 dökümanda tek tek
sıralandı ve bir klasörde toplandı. Savcılık, sadece Başbilen’in değil
yakın çevresinin de o dönemde yaptığı görüşmeleri mercek altına aldı.
Psikolojisi bozuk değildi
Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Veli Dalgalı, psikolojik
rahatsızlık nedeniyle intihar ettiği öne sürülen Başbilen’in yakın
çevresi ve iş arkadaşlarının dinlenmediğini de belirledi. Soruşturma
dosyasını, Deniz Feneri e.V soruşturmasında görevlendirildiği için eylül
ayında Murat Demir’e teslim eden Dalgalı, iş arkadaşlarına ve çevresine
Başbilen’in psikolojik bozukluğu olup olmadığını sordu. Alınan
ifadelerde ise Başbilen’in psikolojisinin bozuk olmadığı, sadece balayı
döneminde geçirdiği basur ameliyatının getirdiği bazı sorunlar yaşadığı,
ancak intihar eğilimi olmadığı anlatıldı. Savcılık, daha önce SSK’dan
Başbilen’in kullandığı ilaçların dökümünü istemiş, gelen cevapta
antidepresan hap almadığı bildirilmişti.
Bilgisayarda mektup var mıydı
Başbilen’in
aracında bulunan, bilgisayarda yazılmış 4 Temmuz 2006 tarihli intihar
mektubunun mühendise ait olup olmadığını araştıran savcılık, olayla
ilgili ilk incelemeyi yapan Jandarma’dan bilgi istedi. Jandarma, söz
konusu mektubun Başbilen’in Aselsan’daki bilgisayarında bulunduğunun
belirlendiğini söyledi. Savcılık, Jandarma’nın cevabına rağmen
bilgisayarı yeniden incelettirdi, ancak söz konusu mektubun izine
rastlanmadı. Bunun üzerine Jandarma’ya mektubun bilgisayarda
bulunamadığı bildirildi ve konuyla ilgili cevap istendi. Jandarma ise
mektubun Başbilen’in öldüğü esnada aracındaki harici bir bellekte
kayıtlı olduğunu bildirdi. Harici belleğin kendilerine teslim edilmesini
talep eden savcılığa jandarmadan gelen yanıtta belleğin kayıp olduğu
yönünde ifadeler yer aldı. Başbilen’in 4 temmuzda işe
gitmediğini açıklayan ailesi, soruşturmanın eksik yürütüldüğü
gerekçesiyle davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımıştı.