Türk-İş'e bağlı Harb-İş Sendikası, askeri iş yerlerinde bazı haklar verilmediği gerekçesiyle 2 yıllık sürede yaklaşık bin 200 dava açtı. Sendika Genel Başkanı Ahmet Kalfa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, askeri iş yerlerinde yürüttükleri toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde iş
yerlerinde aksayan konuların düzeltilmesi için çaba harcadıklarını ancak bunların gereğinin yerine getirilmediğini söyledi.
İş kollarında grev yasağı bulunduğuna dikkati çeken Kalfa, toplu sözleşme görüşmelerindeki müzakerelerden sonuç alamayınca sorunları aşmak için hukukun kapısını çalıp, yargıya başvurmak durumunda kaldıklarını ifade etti. Kalfa, yönetim olarak göreve gelmelerinden bu yana geçen yaklaşık 2 yıllık sürede çeşitli konularda bin 200 dava açtıklarını bildirdi.
Ahmet Kalfa, yaptıkları işin tehlikesi gereği 7,5 saat çalışan işçilere eksik teşvik primi ödenmesi, ilave tediyelerin hesabı, ilave tediyelere getirilen sigorta prim yükü, servis hizmetinden kaynaklı sorunlar, kapanan iş yerlerinde görev yapan işçilere 7 günlük yol ücretinin verilmemesi, mühendis statüsünde çalışanların durumu gibi konularda yargıya gittikleri bilgisini verdi. Bu davaların kazanılması ve benzer durumdaki hak sahiplerine teşmil edilmemesi halinde 6-7 bin yeni dava açmak durumunda kalacaklarını dile getiren Kalfa, bu durumda tam bir ''dava yumağı'' oluşacağını kaydetti. Kalfa, şöyle konuştu:
''Her bir davanın harç ve avukatlık masrafları ortaya çıkmakta ve bu durum kaynakların çarçur edilmesine neden olmakta. Biz yaşanan sorunları masada çözmek istiyoruz. Toplu iş sözleşmesinde sorun yaşanan konuları ayrıntılı olarak düzenlediğimizden sıkıntı da kalmayacak. Ne yazık ki bu yaklaşımımız kabul görmediği, grev gibi bir hakkımız da olmadığı için yargıya başvuruyoruz. Bu dönemki toplu sözleşmemiz henüz bağıtlanmış değil. Sorunlarımızın çözümü için Sayın Bakan ve kuvvet komutanlarıyla görüşmelerimiz oldu, bunları sürdüreceğiz. Mahkemeye gitmeden üyelerimizin sıkıntılarının çözülmesini istiyoruz. Dikkat edilirse Milli Prodüktivite Merkezinin her yıl belirlediği 'yılın işçileri' ödüllerinin önemli bir bölümünü Silahlı Kuvvetlere hizmet veren üyelerimiz alıyor. Bundan gurur duyuyoruz. Silahlı Kuvvetlere hizmet veren üyelerimiz 'güçlü ordu' için özveriyle çalışıyorlar ama güçlü ordumuzun işçileri de güçlü olmalı. Bunun için de mahkemelere gidilmeden makul taleplerimizin karşılanmasını talep ediyoruz.''
yerlerinde aksayan konuların düzeltilmesi için çaba harcadıklarını ancak bunların gereğinin yerine getirilmediğini söyledi.
İş kollarında grev yasağı bulunduğuna dikkati çeken Kalfa, toplu sözleşme görüşmelerindeki müzakerelerden sonuç alamayınca sorunları aşmak için hukukun kapısını çalıp, yargıya başvurmak durumunda kaldıklarını ifade etti. Kalfa, yönetim olarak göreve gelmelerinden bu yana geçen yaklaşık 2 yıllık sürede çeşitli konularda bin 200 dava açtıklarını bildirdi.
Ahmet Kalfa, yaptıkları işin tehlikesi gereği 7,5 saat çalışan işçilere eksik teşvik primi ödenmesi, ilave tediyelerin hesabı, ilave tediyelere getirilen sigorta prim yükü, servis hizmetinden kaynaklı sorunlar, kapanan iş yerlerinde görev yapan işçilere 7 günlük yol ücretinin verilmemesi, mühendis statüsünde çalışanların durumu gibi konularda yargıya gittikleri bilgisini verdi. Bu davaların kazanılması ve benzer durumdaki hak sahiplerine teşmil edilmemesi halinde 6-7 bin yeni dava açmak durumunda kalacaklarını dile getiren Kalfa, bu durumda tam bir ''dava yumağı'' oluşacağını kaydetti. Kalfa, şöyle konuştu:
''Her bir davanın harç ve avukatlık masrafları ortaya çıkmakta ve bu durum kaynakların çarçur edilmesine neden olmakta. Biz yaşanan sorunları masada çözmek istiyoruz. Toplu iş sözleşmesinde sorun yaşanan konuları ayrıntılı olarak düzenlediğimizden sıkıntı da kalmayacak. Ne yazık ki bu yaklaşımımız kabul görmediği, grev gibi bir hakkımız da olmadığı için yargıya başvuruyoruz. Bu dönemki toplu sözleşmemiz henüz bağıtlanmış değil. Sorunlarımızın çözümü için Sayın Bakan ve kuvvet komutanlarıyla görüşmelerimiz oldu, bunları sürdüreceğiz. Mahkemeye gitmeden üyelerimizin sıkıntılarının çözülmesini istiyoruz. Dikkat edilirse Milli Prodüktivite Merkezinin her yıl belirlediği 'yılın işçileri' ödüllerinin önemli bir bölümünü Silahlı Kuvvetlere hizmet veren üyelerimiz alıyor. Bundan gurur duyuyoruz. Silahlı Kuvvetlere hizmet veren üyelerimiz 'güçlü ordu' için özveriyle çalışıyorlar ama güçlü ordumuzun işçileri de güçlü olmalı. Bunun için de mahkemelere gidilmeden makul taleplerimizin karşılanmasını talep ediyoruz.''