AKP
iktidarının terörle mücadelede sözde başarısına, kafa karıştıran
,birbiri ile çelişen açıklamalarına ve hatta Recebi medya üzerinden
sergilenen algı operasyonlarına bugün girmeyeceğim. 4 kare fotoğrafı
dikkatlerinize sunmakla yetineceğim.
İlki çok sıcak bir haber;
Hepimizin
çok dikkatini çeken çok önemli bir ayrıntıyı tekrarlayacağım.
Operasyon bölgelerinde şehit olan polis ve askerlerin arasında çok
sayıda atanamayan öğretmen bulunmasına... Mekanları
Cennet olsun. Allah kederli ailelerine peygamber sabrı versin. Bu
noktayı daha fazla deşmek istemiyorum. İçimden gelmiyor. Fakat kulağıma
güvenilir emniyet kaynaklarından öyle bir haber geldi ki!.. Şöyle;
Emniyet
Genel Müdürlüğü, Özel Harekat Eğitim Dairesinde, özel harekata yeni
alınacak 3 bin 800 kişi için eğitim dairenin düzenlediği 3 haftalık
eğitimin 2. haftası bitti. Bu 3 bin 800 kişi acil müdahale, araç arama
benzeri eğitim alıyor. Eğitim alanlara, bu eğitimi Şark'a gidecekleri
için verildiği ve bu eğitimin sonunda Şark'a gönderilecekleri
söylenmiyor. İddiaya göre; bir Genel Müdür yardımcısı eğitimi yakından
takip ediyor ve "personeli Pazartesi günü Şark'ta görmek istiyorum" diye talimatlar veriyor. Kaynağım; "Hatta
geçen Pazartesi günü için Şark'a gönderileceklerdi ancak eğitim daire
başkanı bastırdığı için 3 haftayı tamamlaması akabinde gönderilecekler.
Yani özel harekat olarak Doğu'ya gönderecekleri kişiler ancak üç
haftalık bir eğitim ile gitmiş olacaklar " dedi. İlgililer arasındaki tartışmalarda söylenenler ise Emniyet Genel Müdürlüğü'nün koridorlarını çınlatıyor!..
İkinci kare;
AKP iktidarı terörle mücadelede "şurası tamam", "burası bitmek üzere" derken istihbarat raporlarına göre; Kandil "şehir çatışmalarını arttırın" talimatı verdi. Bölücü terör örgütünün Kandil ininden yaklaşık 250 terörist Nusaybin'e giriş yaptı. Ve bu teröristlerin büyük çoğunluğu iyi yetişmiş keskin nişancı.
Ayrıca bölgedeki güvenlik güçlerinin yaptığı son toplantılarda Şırnak
il merkezinde operasyonların bu hafta sonu gerçekleşecek açık öğretim
sınavlarının tamamlanması ardından başlatılması kararı alındı. Şırnak
merkezde hainlerin 2 polisimizin şehit düştüğü polis otosuna saldırıyı
ise anti tank roketi ile gerçekleştirdiklerini öğrendim. Anti tank roketi ile yapılan kalleş saldırının ne demek olduğunu ve Şırnak il merkezinin durumunu sizlere bırakıyorum.
Üçüncü kare;
Iğdır'da 13 polisimizin şehit edilmesi üzerine Vali Yardımcısı Mevlüt Özmen terörle mücadele kusurlu olanların belirlenmesi için "hepimiz hakkında soruşturma açılsın" diye sosyal medya paylaşımlarında bulunmuştu. Haberi Yeşil Iğdır Gazetesi'nin internet sitesinden aldım. Müfettişler Özmen'e kınama cezası vermişler.
Dördüncü kare;
AKP'nin yeni master planı!.. Şırnak Cizre'ye, Hakkari Yüksekova'ya taşınacak..
Aklıma
geçen Aralık ayının sonunda İstanbul'da yaşanan bir olay geldi.
İktidarın yandaşlara büyük rant sağladığı kentsel dönüşüm projesi
çerçevesinde İstanbul'da Maltepe'de 11 katlı bir binanın çürük olduğu
gerekçesiyle yıkılması için patlatılması fiyaskoyla sonuçlanmıştı.
Bakan hanımefendinin de katıldığı törende (!) çürük denilen bina altına
döşenilen kilolarca dinamitin patlatılması ile çökmemişti. Hatta
haberlere yansıyana göre;
"Çevrede evi bulunan Eyüp Göçer, 'Bina o
kadar sağlam ki kulakları sağır eden patlama bile onu yerle bir
edemedi. Bu binaya nasıl çürük raporu alındı anlamak imkansız. Bu bina
kentsel değil rant dönüşümüne kurban edildi' dedi. Yıkılacak Demirli
sitesinde dairesi olan ve ismini vermek istemeyen bir kadın da
'Patlamadan sonra dimdik ayakta kalan bu binanın neresi çürük' diyerek
tepkisini dile getirdi."
"Ne alaka !.." diyeceksiniz. Ben de sizlere bildiğimiz AKP zihniyetinin bir perdesinden anlatacağım;
Bölgede
bu ve devamı planlanan projelerle sadece güvenlik için kamu kurum ve
kuruluşlarının yer değiştireceğini sanmayın!.. Sadece buradan ve
diğer imar projeleri ile inşa edilecek yeni havuz sizce kimler
arasında pay edilir?..
Şimdii!... Bu kısa son durum fotoğraf karelerinin ardından; sizce Silopi'de terörün ve teröristlerin kökü kazındı mı?..
Cizre'de işler yolunda mı gidiyor?..
Sur ile ilgili zaten bir şey sormak hiç içimden gelmiyor.
Ha bu arada!..
Sizlere
daha önce duyurduğum, Silopi'de mahsur kalan ve üniversitesine Şırnak'a
dönemeyen Şırnak Üniversitesi öğretim görevlisi İbrahim Hüseyni'nin
durumunda dün saat 16.30 itibarıyla bir değişiklik yoktu. Hüseyni'nin
Şırnak'a dönmesi için geçmesi gereken yollarda çatışmalar hala devam
ediyor. Devletin alternatif olarak yaptırdığı tünelde hala PKK'nın
kontrolünde.
Sayın yetkililer (!) bu yazdıklarımın devlet sırrı olmadığını sizler de gayet iyi biliyorsunuz!..
Rabbim, nefes ve takat verdiği sürece doğruları yazmaya devam edeceğim!..
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, emekli Orgeneral Hasan Iğsız hakkında
“Türk vatandaşı olmayan bir insanın PKK sevici olmasını anlarım, ama
bir ordu komutanın kızını onu destekleyen babasını asla anlayamam”
dediği iddiasını yalanladı. Twitter'da dolaşıma giren ve kayyum
yönetimindeki Bugün gazetesinin de "Komutan tokadı" başlığıyla
yayımladığı sözler hakkında Özkök, "Böyle bir beyanatla uzaktan yakından bir ilgim yok" dedi.
Hasan Iğsız, kızı Aslı Iğsız’ın da imzacıları arasında bulunduğu “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye katılmadığını, ancak düşünceye tahammülsüzlük olduğunu açıkladıktan sonra Hilmi Özkök’e ait olduğu iddia edilen bir Twitter hesabından eleştirildi. Bugün gazetesi, Özkök'e atfederek ilgili mesajı sürmanşetinde 9 sütuna atılan “PKK sevicisi kızını savunan Iğsız’a... Komutan tokadı” başlığıyla kullandı. Gazetenin Ankara Temsilcisi Fatin Dağıstanlı da "Milletin Paşası: Hilmi Özkök" başlıklı bir yazı yazdı.
T24’e konuşan Hilmi Özkök, “Ne Twitter, ne Facebook hesabım var” dedi ve “böyle bir beyanatla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığını” söyledi.
Hilmi Özkök, "Barış için Akademisyenler Girişimi" adı altında biraraya gelen 1128 akademisyenin bildirisine dair de şu ifadeleri kullandı:
“O konuda bir beyanat vermek istemiyorum. Çok incelememiş olmakla birlikte birçok kişiyi rahatsız ettiği gibi beni de rahatsız etti.”
Hasan Iğsız’ın avukatı Murat Ergün de Odatv’ye Hilmi
Özkök’ün Iğsız’ı arayarak böyle bir mesaj yazmadığını, bu ifadenin
kendisine ait olmadığını söylediğini aktardı.
Hasan Iğsız, kızı Aslı Iğsız’ın da imzacıları arasında bulunduğu “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye katılmadığını, ancak düşünceye tahammülsüzlük olduğunu açıkladıktan sonra Hilmi Özkök’e ait olduğu iddia edilen bir Twitter hesabından eleştirildi. Bugün gazetesi, Özkök'e atfederek ilgili mesajı sürmanşetinde 9 sütuna atılan “PKK sevicisi kızını savunan Iğsız’a... Komutan tokadı” başlığıyla kullandı. Gazetenin Ankara Temsilcisi Fatin Dağıstanlı da "Milletin Paşası: Hilmi Özkök" başlıklı bir yazı yazdı.
T24’e konuşan Hilmi Özkök, “Ne Twitter, ne Facebook hesabım var” dedi ve “böyle bir beyanatla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığını” söyledi.
Hilmi Özkök, "Barış için Akademisyenler Girişimi" adı altında biraraya gelen 1128 akademisyenin bildirisine dair de şu ifadeleri kullandı:
“O konuda bir beyanat vermek istemiyorum. Çok incelememiş olmakla birlikte birçok kişiyi rahatsız ettiği gibi beni de rahatsız etti.”