Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), terör olaylarının artmasının
ardından Kuzey Irak’ta gerçekleştirdiği hava operasyonlarının, “mantar
bilgi” olarak nitelendirilen ve geniş alana yayılan istihbarat
çalışmaları ile yapıldığı ortaya çıktı. Geçmişte ise bu tür
operasyonlar, “nokta bilgi” ile gerçekleştiriliyordu. Bu da,
operasyonlarının etkisi konusunda Ankara’da çeşitli tartışmaların
başlamasına yol açtı.
SEÇİM ÖNCESİ 120 OLAY
Türkiye’yi kana bulayan terör olaylarının işaret fişeği, 7 Haziran
seçimleri öncesinde yakıldı. 28 Şubat’ta Dolmabahçe mutabakatını
açıklayan AKP Hükümeti, 17 Mart’ta HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın,
Erdoğan’a yönelik “Seni başkan yaptırmayacağız” sözleri üzerine, çözüm
sürecini fiili olarak askıya aldı. Bu tarihten sonra, PKK’ya yönelik
operasyonlar hızla artmaya başladı. Bu süreçte Ağrı, Erzurum ve
Diyarbakır’da PKK’nın saldırıya geçmesini sağlayacak bazı olaylar
meydana geldi. Güvenlik birimlerinin kayıtlarına göre, 17 Mart ile 7
Haziran tarihleri arasında, PKK’ya yönelik yaklaşık 120 operasyon
yapıldı. Ancak, bu operasyonlar sonrasında PKK harekete geçmedi.
SURUÇ KIRILMA NOKTASI
Urfa Suruç’ta biri canlı bomba, 32 kişinin ölümüyle sonuçlanan
intihar saldırısı ise bardağı taşıran son damla oldu. PKK, IŞİD militanı
tarafından gerçekleştirilen eylemden devleti sorumlu tutuyor. Yani
doğrudan bir talimat olmasa da, güvenlik birimleri tarafından takip
edilen bir IŞİD militanı tarafından gerçekleştirilen eylem, gladyo türü
saldırı olarak algılanıyor. Bu nedenle de, PKK harekete geçerek tekrar
kanlı saldırılarına gerçekleştirmeye başladı.
PKK KONSEPT DEĞİŞTİRDİ
Ancak bu kez bir farklılık dikkat çekmeye başladı. Geçmişte, daha çok
karakol baskınları ile gündeme gelen PKK, bu kez şehir infazları ile
güvenlik güçlerine saldırmaya başladı. Bu çerçevede, yapılan istihbarat
değerlendirmelerinde, PKK’nın 2012-2014 yılları arasında şehir
yapılanmasını tamamladığı tespit edildi. Yani PKK’nın, kırsaldan çok
şehirlerde etkin hâle geldiği belirlendi. Bu kapsamda, kırsalda ise çok
az sayıda örgüt üyesinin bulunduğu yeni araştırmalar sırasında
belirlendi.
HAVA OPERASYONLARI SIKINTILI
PKK’nın şehir infazlarının ardından Ankara’nın da talimatıyla TSK,
hava operasyonlarına başladı. Ancak, operasyonlarda istihbarat sıkıntısı
yaşanıyor. Taraf’ın edindiği bilgiye göre, operasyonlar mantar bilgi
olarak nitelendirilen ve geniş alanı kapsayan istihbarat çalışmasına
dayanıyor. Bu da hava operasyonlarının etkisini azaltıyor. Hava
operasyonları, 20 kilometrelik alanı tarayan İHA’ların, MİT ve
Emniyet’in insan kaynaklarından temin edilen bilgilerle
gerçekleştiriliyor. Ancak bu bilgiler nokta operasyonu için yeterli
gelmiyor. Asıl bilgiler ise, ABD’nin bölgede bulunan predatörleri
aracılığı ile temin ediliyordu. Özellikle Kuzey Irak’taki bilgiler
ABD’nin insansız hava araçları ile sağlanıyordu. Yeni dönemde gelen
bilgilerin tamamı, geniş alana yayılan mantar istihbaratlardan oluşmaya
başladı. Bu da, hava operasyonlarının etkisini azaltıyor. Bu da ABD ile
Ankara arasında, yine bir güven krizinin fitilini ateşledi.
ABD, KÜRTLERİ SATTI MI
Öte yandan, Türkiye’nin PKK’ya yönelik operasyonlarının başlaması,
“ABD Kürtleri sattı mı” tartışmasının fitilini ateşledi. Ancak Ankara’da
ABD’nin Kürtleri satmadığı hatta tam tersi desteğinin arttığı
konuşuluyor. Kulislerde dolaşan bilgilere göre, ABD uzun süredir üslerin
kullanılması konusunda Ankara ile pazarlık yürütüyordu. Ankara ise IŞİD
operasyonları için üslerin kullanılmasına yeşil ışık yakmadı. Yeni
varılan anlaşma ile ABD üsleri kullanma izni aldı. Bu izin en çok IŞİD’e
karşı savaşan PYD’nin işini yarayacak. Çünkü ABD’nin, PYD’ye yönelik
silah ve hava desteği üstlerin kullanılması ile birlikte daha da
artacak. Ankara’da, PKK’ya yönelik hava operasyonlarına yeşil ışık
yakılması stratejik bir hamle olarak yorumlanıyor.