İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuksuz yargılanan emekli Tümgeneral Abdülkadir Eryılmaz’ın savunması alındı.
Eryılmaz, 1. Ordu Komutanlığında 5-7 Mart 2003’te düzenlenen seminere
İstanbul Jandarma Bölge Komutanı olarak katıldığını belirterek, "Emir ve
talimatlar doğrultusunda seminere katıldım. Emir, komuta ettiğim birliklerin
mevcudu, konuşlandığı yerler ve sahip olunan imkan ve olanaklar konusunda
seminerde takdim yaptım" dedi.
"Balyoz"u 2010 yılında medyadan duyduğunu ifade eden Eryılmaz,
"İnternette ses kaydım olduğu söylenince bulup dinledim. Bu kayıt benim
seminerde yaptığım takdimin kaydıdır" diye konuştu.
Hakkındaki Çetin Doğan ile kendisi arasında temas ve anlaşma sağlandığı
iddiasına değinen Eryılmaz, "Kesinlikle aslı astarı olmayan bir iddiadır. Doğan
ile resmi tören ve toplantılar ile seminer dışında gayri resmi bir görüşmem
olmamıştır" şeklinde konuştu.
Kendisine ait olduğu iddia edilen 36 konuşmanın 14’ünün kendisine ait
olmadığını, seminerdeki konuşmasının ve kendisine yöneltilen sorulara verdiği
cevapların yanlış yorumlanarak iddianameye konulduğunu ifade eden Eryılmaz, iddia
edildiği gibi Sabiha Gökçen Havalimanının jandarma tarafından kullanımını gündeme
getirmediğini anlattı.
Seminer esnasında sıkıyönetim ilan edilmesi halinde polisin jandarma
nezaretinde kullanılarak kontrol altında tutulacağını, polisin sağ tandanslı
olduğunu söylediği iddiasına ilişkin olarak da Eryılmaz, çoğu köy çocuğu olan
polisin Anadolu aile yapısı itibarıyla milliyetçi ve muhafazakar olduğunu
söylemeye çalıştığını anlattı.
Eryılmaz, beraatına karar verilmesini istedi.
-Çetin Doğan-
Tutuklu sanık emekli Orgeneral Çetin Doğan da, Eryılmaz ile birlikte
seminere katılan Hanefi Yıldırım’ın tutuklu yargılandığını hatırlatarak, ilk
tutuklanmasının Şubat 2010’da olduğunu söyledi. Doğan, Eryılmaz’ın ifadesinin ilk
kez ne zaman alındığını sordu.
Eryılmaz’ın da talimatla 25 Kasım 2010’da ifadesinin alındığını
belirtmesi üzerine Doğan, "İlk iddianame düzenlendikten sonra ifadeniz alınmış.
İddianamede çok ciddi iddialar var. Kendisiyle temas kurduğum iddia ediliyor. Ama
kendisi sorgulanmıyor. Anlamakta güçlük çekiyorum" diye konuştu.
Doğan, 365 kişinin yargılandığını hatırlatarak, "Sizinle beraber
seminere katılan tutuklanıyor. Sizi hiç çağırmıyorlar. Hakkınızda çok ciddi
iddialar var. Seminerde takdim yapmanıza rağmen 25 Kasım’a kadar ifadeniz
alınmıyor. Açıkça söylüyorum. Siz kayrılmışsınız" dedi.
Eryılmaz’ın "Anlayamadım" sözleri üzerine Doğan, "Birileri sizi
korumuş. Bana mertçe sizi korumuş olan insan ya da insanlar hakkında bir
fikriniz, düşünceniz var mı? Söyleyin" diye sordu.
-Başkan soruyu sordurmadı-
Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, Eryılmaz’ın davanın
başından itibaren adının geçtiğini belirterek, "Soruya verilecek cevap yok.
Sorunun mantığı ve hukuki anlamı yok. Soruyu geçelim. Başka soru sorun" dedi.
Bu arada Eryılmaz da, bu soruya cevap vermek istediğini belirterek, "Bu
konuda konuşmam lazım" dedi. Doğan’ın, "İhsan Arslan (eski AK Parti
Milletvekili) ile konuştun mu? Tanıyor musun, görüştün mü?" diye sorduğu
Eryılmaz, Arslan’ı tanımadığını belirterek, "Çok eskiden çalıştığım biri
olabilir mi, bilmiyorum" dedi.
"Beni kimse korumuyor" diyen Eryılmaz, küçük bir yerde yaşadığını,
ifade verdiği dönemde babasının hasta olduğunu belirterek, "Babam ifademin
alındığını bilmeden öldü. Annem böbrek ve kolon kanseri. Bu davadan
yargılandığımı hala bilmiyor. Bana, ’Allah’ın adamı’ derler. Benim kimsem yoktur.
Kimseye sığınmadım. Çetin Doğan ile çalıştım, baba gibi bilirim ama çok yakın
değilim" dedi.
"İhsan Arslan’ı tanıyan şerefsizdir" diyen Eryılmaz, boynunda asılı
sanık kimlik kartını göstererek, "Bunu ben asmadım" dedi.
Başkan Ömer Diken de, konuyu genişletmenin bir anlamı olmadığını,
yargılamanın içeriğiyle ilgili konuşulması gerektiğini belirterek, Doğan’a
hitaben "Cumhuriyet savcıları için ’onu bunu kayırdı’ şeklinde söz söylerseniz,
hakarete girer. İddialarınızı ihbar olarak yaparsanız yasal hakkınızı
kullanırsınız" dedi.
Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.