Balyoz sanığı Albay, Genelkurmay Eski Başkanı Büyükanıt’a seslendi
Albay
Mustafa Önsel, yalnız bırakılmaktan şikayet ederek, “Pek sevgili
komutanım, sahi şu Dolmabahçe’de başyetkili ile sen ne konuştun? Hangi
konuda ikna edildin? Sana da mı kaset gösterdiler” dedi
“Balyoz Planı” iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 44. duruşmasında tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediyor. Dünkü duruşmaya Albay Mustafa Önsel damgasını vurdu.
Vefasızlıktan şikayet eden Önsel hazırlandığı iddia edilen listelerin bir tanesinin gerçekliğinin ispatı halinde de kendisini yakacağını söyledi. Önsel, emekli ve muvazzaf komutanları, siyasetçiler, sanatçılar ve gazetecilerin bir kısmını yaşadıklarından sorumlu tutarak şöyle devam etti: “İhanet odaklarıyla işbirliği yapanları, gelecekleri için geçmişlerini satan bu çakalları suçluyorum. En büyük kinimiz onlaradır. Suçlayacağım bir başka grup ise geçmişte komutanım dediklerimizdir. Askerler lafı eğmeden bükmeden, söyler. ‘Var da diyemem, yok da diyemem’ diyen komutanım, şimdi rahat uyuyabiliyor musun. Ya sen durup dururken saçma Nisan bildirisi yayınlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım, biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun? Sahi şu Dolmabahçe’de başyetkili ile sen ne konuştun.
Hangi konuda ikna edildin? Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin, ne aldın? Sana da mı kaset gösterdiler.” 12 Eylül ve 28 Şubat’ın arkasında kim varsa bugün yaşananların arkasında da aynı gücün olduğunu söyleyen Önsel, “O günler olmasa bu günler olmazdı. 28 Şubatın hıncı bizden çıkarılıyormuş gibi hissediyorum” dedi.
‘Darbenin mağduru nasıl darbeci olur’
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Tümgeneral Ali Aydın, 32 yıllık meslek hayatı boyunca hukukun dışına çıkmadığını söyledi. Oğlunun avukat, kızının da avukat olduğunu belirten Aydın savunmasında “Darbenin mağduru olan, nasıl darbeci olur. 12 Eylül’de bir siyasi parti ile irtibat kurmaya çalışılarak 1.5 ay hücrede gözü bağlı şekilde maddi ve manevi işkence gördüm” şeklinde konuştu. Hukuken aklandıktan 5 yıl sonra kurmay olduğunu ifade eden Aydın “28 Şubat post modern darbesinde de milli ve manevi değerlere bağlı olduğum için suçlandım. O dönem suçsuz yere birçok subay ordudan atıldı” ifadelerini kullandı.
Mahkeme, G.Kurmay’a 90’lı yıllardaki Ergenekon’u sordu
Birinci “Ergenekon” davasıyla birleştirilen Cumhuriyet Gazetesi’ne molotofkokteyli atılması dovasından tutuklu olan Fatih Derdiyok tahliye edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, Genelkurmay Başkanlığı’na müzekkere yazılarak 1990’lı yıllarda Erol Mütercimler tarafından gündeme getirilen, Can Dündar ve Celal Kazdağlı’nın yazdığı kitaba konu olan ve askeriye içinde olduğu belirtilen ‘Ergenekon’ adlı yapılanma hakkında tahkikat yapılıp yapılmadığını, yapılmışsa da sonucunun bildirilmesine karar verdi.
“Balyoz Planı” iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 44. duruşmasında tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediyor. Dünkü duruşmaya Albay Mustafa Önsel damgasını vurdu.
Vefasızlıktan şikayet eden Önsel hazırlandığı iddia edilen listelerin bir tanesinin gerçekliğinin ispatı halinde de kendisini yakacağını söyledi. Önsel, emekli ve muvazzaf komutanları, siyasetçiler, sanatçılar ve gazetecilerin bir kısmını yaşadıklarından sorumlu tutarak şöyle devam etti: “İhanet odaklarıyla işbirliği yapanları, gelecekleri için geçmişlerini satan bu çakalları suçluyorum. En büyük kinimiz onlaradır. Suçlayacağım bir başka grup ise geçmişte komutanım dediklerimizdir. Askerler lafı eğmeden bükmeden, söyler. ‘Var da diyemem, yok da diyemem’ diyen komutanım, şimdi rahat uyuyabiliyor musun. Ya sen durup dururken saçma Nisan bildirisi yayınlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım, biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun? Sahi şu Dolmabahçe’de başyetkili ile sen ne konuştun.
Hangi konuda ikna edildin? Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin, ne aldın? Sana da mı kaset gösterdiler.” 12 Eylül ve 28 Şubat’ın arkasında kim varsa bugün yaşananların arkasında da aynı gücün olduğunu söyleyen Önsel, “O günler olmasa bu günler olmazdı. 28 Şubatın hıncı bizden çıkarılıyormuş gibi hissediyorum” dedi.
‘Darbenin mağduru nasıl darbeci olur’
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Tümgeneral Ali Aydın, 32 yıllık meslek hayatı boyunca hukukun dışına çıkmadığını söyledi. Oğlunun avukat, kızının da avukat olduğunu belirten Aydın savunmasında “Darbenin mağduru olan, nasıl darbeci olur. 12 Eylül’de bir siyasi parti ile irtibat kurmaya çalışılarak 1.5 ay hücrede gözü bağlı şekilde maddi ve manevi işkence gördüm” şeklinde konuştu. Hukuken aklandıktan 5 yıl sonra kurmay olduğunu ifade eden Aydın “28 Şubat post modern darbesinde de milli ve manevi değerlere bağlı olduğum için suçlandım. O dönem suçsuz yere birçok subay ordudan atıldı” ifadelerini kullandı.
Mahkeme, G.Kurmay’a 90’lı yıllardaki Ergenekon’u sordu
Birinci “Ergenekon” davasıyla birleştirilen Cumhuriyet Gazetesi’ne molotofkokteyli atılması dovasından tutuklu olan Fatih Derdiyok tahliye edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, Genelkurmay Başkanlığı’na müzekkere yazılarak 1990’lı yıllarda Erol Mütercimler tarafından gündeme getirilen, Can Dündar ve Celal Kazdağlı’nın yazdığı kitaba konu olan ve askeriye içinde olduğu belirtilen ‘Ergenekon’ adlı yapılanma hakkında tahkikat yapılıp yapılmadığını, yapılmışsa da sonucunun bildirilmesine karar verdi.